Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Ekşi Sözlük’te kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. “Kendimi imtihanda gibi hissediyorum” diyen Karamollaoğlu, “Gayrimüslim vatandaşlarımız neden size oy vermeliler” sorusuna, “Biz çok açık net olarak ifade ediyoruz ki kimsenin inancından dolayı kendisine karşı bir tavır sergilemeyiz. Bu, bizim inancımızın da bir temeli. Çünkü bizim inancımıza göre dinde zorlama yok. Gayrimüslimler, bir Müslüman kadar hakka sahipler” cevabını verdi.
"Koyu bir Atatürkçü olarak benim gibi insanların nasıl sempatisini kazanabildiniz, bunu hiç soruyor musunuz kendinize" sorusunu da yanıtlayan Karamollaoğlu, "Ben bu konuyu defalarca kez gündeme getirdim. Atatürk'ün 1929, İkinci İktisat Kongresi'nden sonra uyguladığı kalkınma hamlesi tarihte çok nadir görünen bir hamle. Bundan dolayı, onun o hamlelerinin devam ettirilmesi gerektiği taraftarıyım. Bu, Türkiye'nin güçlenmesi için olmazsa olmaz diye düşünüyorum" dedi.
Seçim çalışmaları sırasında yarattığı sosyal medya dalgasını ve solcuların, gençlerin kendisine yönelik ilgisini de değerlendiren Karamollaoğlu, “Zannediyorum adil olarak ve sosyal adalete vurgu yaparak ilgilerini çektik. Aslında sosyalist anlayışı benimseyen gençlerin tamamına yakını sosyal adalet arayışından dolayı oradalar, biz de onlara hitap ediyoruz sanırım” diye konuştu.
Karamollaoğlu, “AKP ile kesinlikle koalisyon kurmayacağız, diyebilir misiniz” sorusunun ardından da şunları söyledi:
“Biz Ak Parti'nin ismine veya kendisine değil, politikalarına karşıyız. Eğer Ak Parti, yanlış gördüğümüz politikalarını değiştirirse neden bir araya gelmeyelim? Eğer politikalarını değiştirmemekte ısrarcılarsa bir araya gelmemiz de mümkün değil. Bu saatten sonra değiştirmeleri de mümkün görünmüyor.”
Saadet Partisi lideri, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Görüşçü olmadığı zannedilsin diye Necmettin Erbakan’la aralarının bozulduğu söylentisi yayıldığı”yla ilgili olarak da, “Sayın Erdoğan Milli Görüşçü değil, olmadığını kendisi de ifade etti. ‘Milli Görüş gömleğini çıkardım’ dedi. Tayyip Erdoğan Milli Görüş prensiplerini terk etti. Ahlak ve maneviyat, sanayileşme ve kalkınma, şahsiyetli dış politika ve İslam birliği... Erdoğan, bu üçüne de uymuyor. kapitalist bir modeli benimsedi. AB ve Amerika’yı müttefik kabul etti. Ahlaki ve manevi değerleri ise sadece lafta kaldı. Yolsuzluk, iflas, faizin bir dünya gerçeği olarak kabul edilmesi gibi birçok şey sayabiliriz” yorumunda bulundu.
Karamollaoğlu, “(HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı) Demirtaş’ı savunacak duruma nasıl geldiniz” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Ben Demirtaş'ı savunmuyorum, ben hukukun üstünlüğünü savunuyorum. Bundan dolayı da bize karşı yapılan birtakım ithamları şu sorularla cevaplamayı tercih ettim.
1. Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için temiz belgesini kim verdi? Bu hükümetin savcıları.
2. Demirtaş'ın partisine 100 milyon destek verildi. Kim verdi? Yine bu hükümetin elemanları.
3. Demirtaş'ın yurttaşlarına hitap edebilmesi için TRT’yi hapishaneye kim gönderdi? Yine bu hükümetin elemanları.
Eğer bunların cevabı hukukla açıklanıyorsa bizim de istediğimiz kamil manada hukukun prensiplerinin yerine getirilmesi. O kadar.”
*“Sınıfı tam geçemiyoruz gibi, hiç espiriyle gidemiyoruz, hep ciddi sorular” diyen Karamollaoğlu’nun Ekşi Sözlük yazarlarının sorularına verdiği cevapların tamamını şuradan okuyabilirsiniz.