Bayrampaşa Cezaevi’ne yönelik 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen “Hayata Dönüş Operasyonu”nda 1615 asker ve gardiyana açılan davanın zaman aşımına ilişkin açıklanan gerekçeli kararda 602 sanığın isminin unutulması tepkiye neden oldu. Müdâhil avukatlar, kararı facia olarak değerlendirdi. Hakimleri HSYK’ya şikayet edeceklerini söyledi. Cezaevlerinde açlık grevlerini sona erdirmek için 19 Aralık 2000 günü Bayrampaşa Cezaevi’ne yapılan operasyonda 12 kişinin yaşamını yitirmesi, çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar sonrası Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 1460 asker ile 155 gardiyan hakkında “Görevi kötüye kullanma ve kötü muamelede bulunma” gerekçesiyle dava açılmıştı. Yargılama sonucunda mahkeme 19 Haziran 2008’de zaman aşımı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar vermişti. Kararın ardından müdahil avukatlar, adil bir yargılamanın yapılmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini açıklamıştı. Mahkemeden itiraf Açıklanan gerekçeli karar da tartışma yarattı. İddianamede 1615 sanık adının yer aldığı, bunlardan infaz koruma memuru olan 155 sanığın davalarının ayrılarak 2007/240 esasına kaydedildiğinin hatırlatıldığı kararda, bazı sanık isimlerinin iddianamede iki ya da üç kere yazıldığının görüldüğünün, sanıkların mevcut kimlik bilgilerine ulaşılamadığı kaydedildi. 124 sayfalık gerekçeli kararda birçok sanığın kimlik bilgisinin olmaması da dikkat çekti. Sanıkların bazılarının iki kez yazıldığının da görüldüğü kararda, sadece anne ve baba isimlerinin yazılı olduğu ancak isimlerinin yazılmadığı anlaşılıyor. Kararda ayrıca kim olduğu bilinmeyen sanıkların isimleri bile var. Ayrıca iddianamede isimleri bulunup da gerekçeli kararda isimleri geçmeyen 602 sanığın ise unutulduğu görülüyor. 602 kişiye ne oldu? Kararda 958 sanığın isminin yer aldığını, ancak 602 kişinin olmadığını hatırlatan müdahil avukatlardan Taylan Tanay, “Bu kadar kişiye ne olduğu konusunda herhangi bir açıklama da yok. Gerekçeli kararla hukuka aykırı davranılmıştır. Hayatımda ilk defa böyle bir karar görüyorum” dedi. İhraç talep edeceğizTanay, bu kararın yasalarda belirtilen mahkeme kararı niteliği taşımadığına dikkat çekerek “Sanığının kim olduğu bilinmeyen dava olabilir mi? Hakimi HSYK’ya şikayet edip hakimlik mesleğinin itibarını ortadan kaldırdığı için meslekten çıkarılmasını talep edeceğiz” dedi. Savcı ve hâkimleri şikayet edeceğizDavaya ilişkin hataların davanın başında yapılmadığı ve yargılama boyunca süregeldiğini belirten Kavili, şunları söyledi: “İddianame hazırlanırken yasa gereğince açık kimlikler yazılmalıdır. Bu dahi yapılmadı. Göstermelik olarak iki satırlık yazıldı. Bunu ilk duruşmadan itibaren söyledik. Mahkeme bizi dinlemedi. Bu şaşırtıcı bir karar değildir. Başından beri belliydi. Gerekçeli kararda müştekilerin, sanıkların isimlerinin mutlaka yazılması gerekir. Her sanık için ne yapıldıysa da yazılması gerekiyor. İddianame bulunan isimler yer almadıysa, bu tam bir hukuk faciasıdır. Böyle bir karar varsa savcı ve yargıçları şikayet edeceğiz”