Karar yazarı Albayrak: Erdoğan ve AK Parti ayrıştırıcı ve korkutucu söylemlere meyletti; yeni düşmanlıklar ürettiler

Karar yazarı Albayrak: Erdoğan ve AK Parti ayrıştırıcı ve korkutucu söylemlere meyletti; yeni düşmanlıklar ürettiler

Karar yazarı Hakan Albayrak, 15 Temmuz sonrası gelinen sürece ilişkin olarak, "Muhalefetin menfi tavrı, üstüne bir de terör furyası, Erdoğan ve AK Parti’nin insicamını bozdu. Onlar da muhalefet gibi ayrıştırıcı ve korkutucu söylemlere meylettiler" dedi. Albayrak, "Üstelik, terörle mücadelede kurunun yanında yaşın da yanmasını mümkün mertebe önlemeye dönük doğru dürüst bir tedbir alamayarak, tam tersine ‘at izini iti izine karıştırmaya’ müsait bir ortam oluşturarak, yeni düşmanlıklar ürettiler" görüşünü dile getirdi.

"Sürur verici olmalıdır iktidarın dili, üslubu, icraatı" diyen Albayrak, İnternette, bilhassa sosyal medyalarda “Reis” ve AK Parti adına tüyler ürpertici raconlar kesen 'troller' de ıslah edilip bu çizgiye çekilmeli, kendilerine çekiz düzen vermeyi kabul etmeyenler ‘ocak dışı’ ilan edilmelidir" ifadesini kullandı.

Albayrak'ın Karar'da "Müjdeleyin…" başlığıyla yayımlanan (11 Şubat 2017) yazısı şöyle:

Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin bu millete tek hizmeti kamuda başörtüsü yasağını sona erdirmek olsaydı, başka hiçbir şey yapmasalardı, sadece bu hizmet bile Türkiye tarihine ve hatta İslam tarihine altın harflerle geçmelerine yeterdi.

Kürtlerin gasp edilmiş haklarını iade etmek, askerî vesayet düzenini yıkmak, yerli savunma sanayiini canlandırmak gibi muazzam hizmetlerinin her biri de tek başına yeterdi Erdoğan ve AK Parti’yi tarihimizin altın sayfalarına yerleştirmeye.

Bunların hepsini ve daha nice hizmetleri (sağlık reformu, ulaşım devrimi, sosyal yardımlar vs, vs, vs) Kerîm Allah’ın inayetiyle gerçekleştiren Erdoğan ve AK Parti, müthiş bir nimet yağmurunu ifade ediyor.

Nimet için şükür gerek.

Ben de şükredenlerdenim.

***

Kolay olmadı bu işler.

Haricî ve dahilî düşmanların birbirinden korkunç taarruzları altında yapıldı her şey.

Birbirini kovalayan fitneler, komplolar, saldırılar zaman zaman Erdoğan ve AK Parti’nin insicamını bozdu; fakat Yeni Türkiye’yi inşa süreci her şeye rağmen devam etti.

AK Parti’nin programından ve seçim beyannamelerinden biliyoruz ki, Yeni Türkiye, millet ile devletin kaynaştığı güçlü ve müreffeh bir Türkiye’dir.

Yine AK Parti’nin programından ve seçim beyannamelerinden biliyoruz ki, millet ile devletin kaynaştığı güçlü ve müreffeh bir Türkiye’nin temeli çoğulculuk, hürriyet ve adalettir.

Yani ki toplumun bütün kesimleri için esenlik müjdesidir Yeni Türkiye.

15 Temmuz Devrimi, iktidara, bu esenlik müjdesini bütün güzelliğiyle ve tümüyle kuvveden fiile çıkarmak için eşsiz bir fırsat sundu.

O fırsat hâlâ değerlendirilmeyi bekliyor.

Yenikapı sürecinde değerlendirilir gibi oldu, birleştirici ve müjdeleyici söylemler benimsendi, fakat devamı gelmedi maalesef.

Muhalefetin menfi tavrı, üstüne bir de terör furyası, Erdoğan ve AK Parti’nin insicamını bozdu.

Onlar da muhalefet gibi ayrıştırıcı ve korkutucu söylemlere meylettiler.

Üstelik, terörle mücadelede kurunun yanında yaşın da yanmasını mümkün mertebe önlemeye dönük doğru dürüst bir tedbir alamayarak, tam tersine ‘at izini iti izine karıştırmaya’ müsait bir ortam oluşturarak, yeni düşmanlıklar ürettiler.

Esenlik müjdesini gölgeleyen bu insicam bozukluğu bir an evvel giderilse ne güzel olur.

Hiçbir tahrik, hiçbir tuzak, hiçbir provokasyon, hiçbir sabotaj, Erdoğan ve AK Parti’yi esenlik müjdesinden alıkoymamalı.

Geçmişte nasıl alıkoymadıysa şimdi ve bundan sonra da alıkoymamalı.

***

‘Ya o hainlerle berabersiniz ya bizimle…’

‘Şöyle olursa felaket olur, böyle olmazsa kıyamet kopar…’

Anayasa değişikliği referandumu yolunda edilen bu gibi laflar, insanlara (hem siyasi muarızlara hem de taraftarlara) menfi duygular yüklemekten ve toplumsal huzursuzluğu beslemekten başka işe yaramaz.

CHP yahut HDP felaket tellallığı yaparken, insanların içlerini karartmaya ve yüreklerine korku salmaya çalışırken, Erdoğan ve AK Parti, tam tersine, insanların içlerini aydınlatmaya ve yüreklerindeki korkuları gidermeye odaklanmalıdır.

Sürur verici olmalıdır iktidarın dili, üslubu, icraatı.

İnternette, bilhassa sosyal medyalarda “Reis” ve AK Parti adına tüyler ürpertici raconlar kesen “troller” de ıslah edilip bu çizgiye çekilmeli, kendilerine çekiz düzen vermeyi kabul etmeyenler ‘ocak dışı’ ilan edilmelidir.

“Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ni layıkıyla savunmaktan bahsetmiyorum; umumi bir ‘müsbet rüzgâr’ estirmekten bahsediyorum.

“Sabah-ı şerifleriniz hayrolsun” kıvamında bir siyasetten…

Bir esenlik müjdesi olarak Yeni Türkiye davasının ihyasından…

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin gördüğü en iyi iktidar, en kötü iktidarları hatırlatan söylem, üslup ve eylemlerle savunulmamalı.

Şükür vesilesi güzelliklere gölge düşürülmemeli.

Yeni güzelliklerin bereketi peşinen kaçırılmamalı.

Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki:

“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin…”