Karar gazetesi yazarı Arif Beki, kabinede yaşanan revizyonla ilgili, "Ortada kabine mi kaldı ki revizyonu heyecan uyandırsın! Gerçi Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Türkiye’de tek adam rejimi kurulduğu iddialarına karşı çıkıyor. 'Hayır, bu doğru değil, çift adam rejimi kuruldu' diyor. Fakat işin ironisi o. Yeni sistemin, iktidarları ittifaka mecbur etmesini, tek başına yönettirmemesini iğneliyor. Yoksa tek kişi hükümetine geçtiğimizi, Davutoğlu duymamış, bilmiyor olamaz. Cumhurbaşkanlığı sisteminin mimarları, tek başlılığın faydalarını sayarak söylüyor, öve öve bitiremiyordu. İkili, üçlü kararnameler ve bakanlar kurulu kararları yok bu sistemde. Tek imzayla, Cumhurbaşkanı karar ve kararnameleriyle oluyor hepsi. İmza gerektirmeyen icraatlarda ise Cumhurbaşkanı selamıyla. Bakanlar, kararın altına imza atamadığı gibi icraatın şahsi sorumluluğunu da üstlenemiyor. Başarı onlara ait değil, başarısızlıksa onlardan başkasına ait değil" dedi.
Beki, yazısına şunları kaydetti:
"Karar verici olmayan bakanların kurulu, imza yetkisine sahip bir tüzel kişiliği kalmadığından bildiğimiz bakanlar kurulu ya da kabine değil artık. Kamuoyu da farkında ki değişmiş değişmemiş pek umursamıyor. Nerede o eski merak ve ilgi! Zaten eskisi gibi hükümetin başı, milletin huzuruna çıkıp yeni kabine açıklaması da yapmıyor. Atamalar, gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanıyor. Kim gelmiş kim gitmiş diye, şöyle bir bakıp geçiyor millet de. Soylu ve Çavuşoğlu yerini koruyor. Berat Albayrak Cumhurbaşkanı Yardımcısı atanmadı. Bir bakanlık ikiye bölündü; iki kişi gitti, üç isim geldi. Ruhsar Pekcan Ticaret Bakanlığında kalamadı ama başını dezenfektan skandalı yememiş, siyasi nüfuz tüccarları rahat edebilirmiş. Yerine Mehmet Muş’un atanması da Berat Albayrak’ın kendisine yakın isimleri hala koruyup kollayabildiğini gösterme mesajıymış vesair...
Bundan öteye gidemiyor yorum ve spekülasyonlar. Bakanlık bekleyip son umudu da suya düşen AK Partililer, hayal kırıklıklarını sessizce içlerinde yaşıyor. Ama onlar bile teselli bulmakta, kendilerini avutmakta zorlanmıyordur. Ha oldu ha olacak, bugündü yarındı derken oldu bitti, kabine bahsi de kapandı böylece."