Karar gazetesi yazarı Akif Beki, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına yönelik İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlarına ilişkin olarak, "Bakan, alakası olmayan olayları birbirine bağlayarak demagoji ve ajitasyonla yuvarlıyor hep" dedi.
"Yuvarlak ifadeler yerine şu soruya tutarlı bir cevap verse yeterdi" diyen Beki, "Peker’e polis koruması, kendi döneminde kaç yıl uzatıldı? Aslında kim olduğunu ve ne yaptığını anlaması ne kadar zaman aldı? Soylu, Bataklık Operasyonu’nda yakalanan uyuşturucu baronuyla Peker’in aynı karede resmini gösterdi. Peker’in baronu koruduğunun delili olarak... Ama bin dereden su da getirse, laf kalabalığına da boğsa şu sorunun cevabı yok: Bu doğruysa Peker’in yakalanan uyuşturucu baronuyla suç ilişkisi ne zaman tespit edildi? Çünkü operasyondan aylar önce yurt dışına çıktığı duyuldu. O tarihte biliniyorduysa gidişine nasıl ve neden göz yumuldu? İçişleri Bakanı’ndan beklediğiniz bilgi bu ama vermiyor. Peker, 'Köfteci Yusuf’a çökmeye çalışmak'tan takibe alınınca kaçmış. Çökme çalışmasının kamera görüntüsü ellerindeymiş. Sokak röportajında iktidara iki laf eden vatandaş, evine varmadan yakalanıyor. Kamerayla kaydedilen bir örgütlü suçun faillerini yakalamak için polis neyi bekledi?" diye sordu.
Beki, "Muhalefet de Peker’den etkilenerek bu kokteyl terör ve suç örgütüne alet oluyor, onların ağzıyla konuşuyormuş. Oysa hedef şahsı değil devletmiş, oyun yine büyük anlayacağınız. Bundan önce ikna edici bir adli süreçle kamu vicdanında aklanmak isteyenler, soruşturmanın selameti için boşuna görevden ayrılmış desenize. Kutsal devlet zırhına bürünüp o gerekçeyi geçersiz kılmak hiç mi birinin aklına gelmedi, bakın şu işe!" ifadelerini kullandı.