Karar yazarı Mustafa Karaalioğlu, Türkiye’nin geleceğinden bahis açarken “yeni dönem” kavramını kullanmanın mümkün olmadığını belirterek,"Daha sert ve ağır şartlarda rekabete girmektense alışkın olduğu alanda yarışmak Erdoğan’ın işine gelecektir" dedi.
Karaalioğlu, "Ortada sandık odaklı muazzam bir rekabet var ama bu gerçekte siyasal rekabet değildir. Eksik rekabet veya düşük seviyeli siyaset, dış politikadan eğitime, Kürt meselesinden kaynakların paylaşımına kadar büyük sorunlara karşı kuşatıcı ve sarsıcı bir yaklaşım paketi ortaya çıkmasına izin vermiyor. Gerek de duyulmuyor. İttifak içi ve dışı muhalefetin ortak hareket etmekte yavaş davranmaları da bu rahatlığın eseridir. Bir açıdan bu kısırlık Erdoğan’ın karşısına çıkacak ismin öne çıkma yöntemini de belirliyor.
Görünüyor ki Erdoğan’a rakip olacak her kimse zihniyeti tümden değiştirmekten ziyade O’ndan daha iyisini yapmaktan sorumlu olacak. Böyle bir denklem belki Millet İttifakı’nın risk almadan seçime gitmek politikasına yarar ama esasen ciddi oy kaybı yaşayan Cumhur İttifakı’nın elini rahatlatır. Daha sert ve ağır şartlarda rekabete girmektense alışkın olduğu alanda yarışmak Erdoğan’ın işine gelecektir. Zaman ilerledikçe ekonomi başta olmak üzere bazı sahalarda işlerin bir miktar düzelme umudu da bu seviyedeki yarışta Erdoğan’ın propaganda kapasitesine katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin ciddi bir değişime ihtiyaç duymasına ve değişimin sinyallerinin güçlenmesine rağmen hala bu değişimi tanımlayacak çapta bir 'yeni dönem' atmosferinin oluşmamasına kafa yormak gerekiyor. Buna izin vermemek de gerekiyor. Vakit varken ve paradigmayı değiştirme imkanı varken…" düşüncesini dile getirdi.