Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu, Ziya Selçuk'un Milli Eğitim Bakanlığı görevine gelirken herkesin üzerinde tam isabet diyerek ittifak ettiği bir isim olduğunu belirterek, "Prof. Dr. Selçuk başarılı olması kaçınılmaz bir bakan olarak görülüyordu. Eğitim gibi, her işin başı ve ülkenin kalitesine, kapasitesine en çok ihtiyaç duyduğu bir alan için biçilmiş kaftandı. Herkeste, o başaramayacak da kim başaracak gibi bir duygu vardı. Bilindiği ve görüldüğü gibi sonuç öyle olmadı…Ziya Selçuk, ne eğitim kalitesini artırabildi, ne bakanlığı döneminde dünyayla rekabette gelişebildik de ne eğitimi salgın döneminde koruyabildi. Kötü puanlarımızın üzerine bir de dünyada salgında okulları en uzun süreli kapalı olan ülke olarak kayda geçtik. Eğitimin dibe vurduğu, önemsizleştiği, devlet eliyle ders kırmanın ve sınavdan kurtulmanın teşvik edildiği bir ülke tablosuna demirledik." diye yazdı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin doğasının kültür, akademi, bilim, teknoloji, hukuk gibi alanlarda olduğu gibi eğitimde de başarıya müsait olmadığını savunan Karaalioğlu, "Bu sistemde eğitim gelişemiyor; bildiğimiz klasik kriterleri yakalayamıyor ve doğal olarak geriliyor. Çünkü, eğitimde başarı isteyen ülke önce bu konuya odaklanır. Mesela, altyapı, inşaat gibi alanlara odaklanıldığı gibi eğitime de yönelmek, hedefler koymak, sistemi değiştirme cesareti göstermek ve dünya gerçeklerini kabul etmek şarttır.Sadece derslik yaparak eğitim politikası uygulanamaz; okul binalarını yenilemekle öğrencinin okuduğunu anlaması, dört işlem becerisini, analitik ve sorgulayıcı zeka mahareti gelişmez. Bina yapmakta başarılı olduğumuz, okul binalarını yükselttiğimiz dönemde başta PISA olmak üzere uluslararası kriterlerde gerilemeye mani olamayışımız tesadüf değildir. Çünkü, eğitimde kalite değil fiziki imkanlarda gelişmeyi hedefledik. Çünkü, seçmenin iktidarı takdiri için böylesi daha uygundu." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...