Karar yazarı Karaalioğlu: Ülkenin bir gelecek vizyonu da o vizyonu üretmeye talip olan da yok

Karar yazarı Karaalioğlu: Ülkenin bir gelecek vizyonu da o vizyonu üretmeye talip olan da yok

Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu, "Ülkenin bir gelecek vizyonu da o vizyonu üretmeye talip olan da yok" değerlendirmesini yaptı. 

Karaalioğlu yazısında, "Meseleleri bu kadar derin bir ülkenin siyaseti ve siyasi dili böyle çelimsiz olamaz. Muhalefet seviyeyi düşürüyorsa iktidar, iktidar düşürüyorsa muhalefet o furyaya katılmaz. İşler bu kadar kötü giderken muhalefetin iktidara polemik fırsatı vermemesi beklenirdi, verdi. İşler bu kadar kötü giderken iktidarın muhalefete karşı farkını gösterme fırsatını kaçırmaması gerekirdi, kaçırdı. İki kanat da gerilimi artıran cümbüşe iştirak etmekte beis görmedi." düşüncesini dile getirdi.

Karaalioğlu şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye’nin ekonomide, teknolojide, dış politikada, yargıda, eğitimde, akademide, kültürde, sanatta amansız bir vizyon yarışına ihtiyacı vardır.  Ekonomi kötü ama nasıl iyi olacağına dair cümle yok.

Dış politika zikzaklı ama doğru istikameti gösteren parmak yok. Eğitim içler acısı lakin milyonlarca gence ne, nasıl öğretilirse seviye artacak bilen yok. Yargıdan söz eden çok, hukuk nasıl tesis edilecek, bir işaret yok. Kürt meselesinin, dindarların ve laiklerin dindirilemeyen kaygılarının kapağını aralayan, zaten yok. Çünkü ülkenin bir gelecek vizyonu da o vizyonu üretmeye talip olan da yok.

Gelecek beş yılın, on yılın bırakın hedeflerini saymayı, belli belirsiz silueti bile tahmin edilemiyor. Siyasetsiz siyaset polemikten polemiğe koşarak vakit öldürüyor. 20 yılı geride bırakan iktidar, yakın geçmişle övünmekten ve uzak geçmişle kavga etmekten gayrısına hacet duymuyor. 20 yıldır bekleyen muhalefet ise, iktidarın kendi kendine ettiğiyle yetinip, yeni fikirlere zinhar ihtiyaç duymuyor. Herkes, kendi sesinin hayranı, herkes kendi alkışına kulak kesilmiş. Ne kaybolan yılların telafisi için telaş var ne de gelecek yılları kazanmak için bir hazırlık.

Nasıl ki, “yaptık yine yaparız” demek bir planın, programın varlığı anlamına gelmiyorsa, “şimdikinden daha kötüsü olmaz” demek de gelmez. Her ikisi birden mutlak vizyonsuzluktur.

Derin problemlere bulaşmaktan çekinen siyaset; iki anket, üç araştırmanın kararsızlar dağıtıldıktan sonra yazılan rakamlarıyla mutlu olup siyaset yaptığını zannediyor."