Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Osman Kavala hakkındaki AİHM kararını uygulamadığı için Türkiye’nin bu konudaki “ihlal süreci” dosyasını AİHM’e gönderme kararı almasını köşesine taşıdı. Ocaktan, meselenin Kavala meselesi olmadığını, anayasaya uyup uymama meselesi olduğunu dile getirdi.
Ocaktan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, “Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız. Şu anda bizim mahkemelerimizin de vermiş olduğu karar var. Bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş, bizi ilgilendirmiyor. Çünkü biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara bizim de saygımız olmayacaktır" sözlerini hatırlattı ve şöyle devam etti:
"Hemen belirtelim, bu açıklama esas itibariyle bizim anayasamız açısından sorunludur. Çünkü bizzat AK Parti iktidarı tarafından 2004 yılında Anayasa’nın 90. Maddesinde yapılan değişiklikte getirilen hükümle, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalar, iç hukukumuzun doğrudan parçası olmuştur. Temel hak ve özgürlükler alanında, bir kanun ile uluslararası sözleşme arasında çelişki doğarsa, sözleşme hükümleri esas alınır. Dolayısıyla, yargı mercii, hak ve özgürlüklere ilişkin bir meselede sadece iç hukuku değil, uluslararası belgeleri de göz önünde tutmak zorundadır. Hatta, anayasamıza göre tarafı bulunduğumuz uluslararası insan hakları belgeleri, kanunun da üzerindedir. Yani AİHM kararlarına uymak Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının bir gereğidir.
İşte tam da bu yüzden mesele Osman Kavala meselesi değildir, doğrudan anayasaya uyup uymama meselesidir. Hala anayasal bir devlet olduğumuza göre, alt mahkemeler dahil yürütme ve tek tek bireylerin Anayasa’ya uyma zorunluluğu bulunmaktadır."