Karar yazarı Taşgetiren: Dindar aile çocuklarının gitgide din ile daha mesafeli hale geldiğini gözlemliyoruz?

Karar yazarı Taşgetiren: Dindar aile çocuklarının gitgide din ile daha mesafeli hale geldiğini gözlemliyoruz?

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, "Özgürlük zamanlarını yaşıyoruz. Hatta dindar bir kadronun 20 yıldan bu yana iktidar olduğu, hatta cemaatlerin milyon milyon kişi ile sokaklarda arzı endam ettiği zamanları yaşıyoruz? Peki ama neden dindar aile çocuklarının gitgide din ile daha mesafeli hale geldiğini gözlemliyoruz? Aklımıza “Bu çocuklara ne oluyor?” sorusu geliyor mu?" düşüncesini dile getirdi.

Taşgetiren yazısında, "Bu kadar İmam Hatip var, Kur’an Kursu var ondan daha çok, emin miyiz çocukların oralarda sağlıklı bir din eğitimi aldıklarından ve dindar bir kişilik edindiklerinden? Mesela o çocukların ruh dünyasına yönelik kapsamlı bir araştırma yaptırdık mı? Ya memleketin diğer çocukları, “Bataklık haline gelen piyasa”dan nasıl bir din algısı ediniyorlar? Cemil Çiçek’in ısrarla vurguladığı bir şey var: “Kayıt - dışı din.” İçinizden geliyorsa “Merdiven altı” deyimini de kullanabilirsiniz. En kolay merdiven altı üretim “Din alanı”nda yaşanıyor bu ülkede çünkü… Garip olan o ki, bu işin denetimi de yok. Diyanet denetleyemiyor, üstelik siyasetle dirsek teması yüzünden tartışılıyor, “Cemaat” bir vakıa ise, cemaatlerin iç denetim yapılanması yok, sosyal medyanın kullanımında hiçbir sınırlama yok, yok, yok…" ifadesini kullandı. 

Taşgetiren yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Bütün yokluk mu her yer, bir yok der sada yok mu?” diyor ya Akif? Hani varsa görelim, demek geliyor içimden. Yazıyı cevabı için ciddi alan araştırması gerektiren bir soru ile bitireyim: “İnanç özgürlüğü alanında sorunların aşıldığı son 20 yıl içinde insanların İslam’la ilişkilerinde olumlu bir gelişme mi oldu, yoksa ciddi sarsılmalar mı gerçekleşti? Hangisi oldu, neden?”