Sarıyer Belediyesi, ‘kardeşlik köprüsü’ kurmak için Mardin ve Siirt’ten İstanbul’a gelen 90 çocuğu Kilyos’ta ağırlıyor. Salı günü İstanbul’a gelen çocuklara İstanbul’un tarihi yerleri ve Boğaz gezdirildi. Siirtli Mihriban Sevgin “İlk kez denizi gördüm. Televizyonda gördüğümüz İstanbul’dan daha güzel” derken, 11 yaşındaki Musa Eşit ise “Ülkemiz çok güzel, savaşlar olmasın, hep barış olsun” diyor.
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberi aynen şöyle:
Mardin ve Siirt’ten gelen çocukların sevinci gözlerinden okunuyor. İstanbul’un tarihi yerleri ve sahil bölümü gezdirilmiş. Çoğu ilk kez denize girmiş. Önceki gün çocuklara vapur turu yaptırıldı. Tur sırasında çocukların bazıları telefonlarla fotoğraf çektirmenin tadını çıkarıyor, kimi de Kürtçe ve Türkçe müziklere ritim tutarak halay çekiyor. Çoğu İstanbul’u ilk kez görmüş ve çok sevmiş. Şimdiden memleketlerini ve ailelerini özleyen de var. Yaş aralığı 4 ile 18 arasında değişen çocuklarla konuşmaya başlıyoruz.
Siirt’ten gelen 8’inci sınıf öğrencisi Mihriban Sevgin (13) ilk kez şehir dışına çıktığını belirterek çok heyecanlı olduğunu söylüyor. Sevgin, “Bizim için çok güzel bir gezi oldu. Hem geziyoruz hem de yapılan kurslarla yeni şeyler öğreniyoruz. Gezimiz bitiyor ve bunun için çok üzülüyorum. İlk kez denizi gördüm ve ilk kez denize girme şansım oldu. İstanbul çok güzel, ben çok beğendim. Televizyonda gördüğümüz İstanbul’dan daha güzel. Bu şehri görmektense yaşamak çok daha güzel ve tekrar çok gelmek isterim” diyor.
Lise son sınıfa geçen ve milli sporcu olmak isteyen Dicle Aksoy (17) da Mardin’den geldiğini dile getirerek şöyle diyor: “İstanbul’a gelmek güzel, okumak için de burayı tercih etmeyi düşünüyorum. Birçok etkinliğe katılma şansımız oldu. Tiyatrolar, aktiviteler çok oldu. Mardin’de de sporla geçiyor vaktim ve dershaneye gidiyorum. Hedefim milli sporcu olmak. Mardin’de de burada da zaman çok güzel geçiyor.”
Musa Eşit ise 11 yaşında olduğunu dile getirerek şöyle konuşuyor: “Camileri, tarihi yapıları çok görmek istiyordum. Mardin’den gelemeyen arkadaşlarımın da görmesini isterim. İstanbul’da gezerken bilim adamı olmak aklımdan geçti. Çocuklar bilim adamı olsun, ben de bilim adamlarını tanımak çok isterdim. Ülkemiz çok güzel, savaşlar olmasın hep barış olsun. Ölenler olmasın çok üzülüyorum. Herkes okusun yararlı meslekler yapsın.”
Mervenur Koyuncuoğlu (12) Mardin’den gelmiş. O da İstanbul’a ilk kez geldiğini belirterek “Denize girdik, müzeler gezdik. Vapura da ilk kez bindim ve heyecanlandım. Üniversite sınavında güzel puanlar alırsam İstanbul’u tercih edip diyetisyen olacağım” ifadelerini kullanıyor.
İrem Çakar (11), “Mardin’den geliyorum. Doktor olmak istiyorum. İlk kez geliyorum, harika bir yer. Denize girme şansım oldu, korkmasam daha fazla girerdim. İlk kez gördüğümüz için daha alışamadık. Bir daha gelmek ister miyim bilmiyorum çünkü ailemi çok özlüyorum” diyor.
İçinde kelebekler uçtuğunu dile getiren Hülya Sümer (11), “Siirt’ten geliyorum. 6’ncı sınıfa geçtim. İlk defa İstanbul’a geldim çok mutluyum. Denize girdik, sporlar yaptık, gezilere katıldık. Çok güzeldi her şey. İstanbul televizyondan göründüğünden daha güzel. Denizi de küçük sanıyordum ama çok büyükmüş. Buraya Siirt’te kalan arkadaşlarımla tekrar gelmek isterim. Hayat dolu bir yer burası. Döneceğim için çok üzülüyorum” diyor.