Yalova'da Ahmet Kıral'ın (55) ameliyatla alınıp, hastalık nedeninin belirlenmesi için İstanbul'a gönderilmek istenen dalağın kargoda kaybolması ile ilgili başlatılan soruşturmada İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastaneye 3 bin lira idari para cezası uyguladı. 'Standart kargo' seçeneği ile gönderilen dalağın tıbben uygun olduğu yönündeki rapora tepki gösteren Kıral'ın oğlu Ünal Kıral, "Hastanenin verdiği ifadelerle sürekli çelişiyor. Herkes elini vicdanına koysun" dedi.
Kıral, geçen yıl karın ağrısı şikayetiyle Çiftlikköy ilçesindeki özel bir hastaneye başvurdu. Gerekli muayeneleri yapılan Kıral'a, 'dalak büyümesi' teşhisi konularak ameliyat olması gerektiği söylendi. 10 Kasım 2020'de ameliyat olan Kıral'ın dalağı alındı. Hastalık nedeninin belirlenmesi için dalağın, İstanbul'a patoloji servisine gönderilmesine karar verildi. Kıral da ameliyattan 2 gün sonra taburcu oldu, kendisine patoloji sonuçlarının 15 gün içerisinde çıkacağı bildirildi.
Belirtilen 15 günlük sürenin geçmesine rağmen sonuçların gelmemesi üzerine Kıral'ın oğlu Ünal Kıral, hastaneye giderek durumu öğrenmeye çalıştı. Hastaneye yetkilileri, alınan dalağın gönderdikleri kargo şubesinde kaybolduğunu söyledi. Kaybolan dalak ile ilgili Ahmet Kıral, 29 Ocak'ta savcılığa suç duyurusunda bulundu, İl Sağlık Müdürlüğü de soruşturma başlattı.
Başlatılan soruşturmada özel hastanenin dalağı 'standart' kargo seçeneğiyle gönderdiği, paketin taşıma sırasında zarar gördüğü ve bu nedenle çöpe atıldığı tespit edildi.
Konuyla ilgili incelemesini tamamlayan İl Sağlık Müdürlüğü, özel hastaneye 3 bin lira idari para cezası verdi. Ayrıca adli tıp kurumu tarafından savcılığa sunulan raporda, dalağın 'standart' kargo seçeneği ile gönderilmesinin tıbben uygun olduğu belirtildi. Verilen ceza ile rapora tepki gösteren Ünal Kıral, şunları söyledi:
"Adli tıp raporunun 'standart kargo' ibaresini tıbba uygun buldu. Bu karar, bizi üzmüştür. Babamın da sağlık durum zaten o günden bugüne pek iyi sinyaller vermiyor. En son gittiğimiz hastane muayenesinde babamın dalak ameliyatı sırasında yapılan dikişlerinde fıtık oluşmuş. Bu olayın hala takibindeyiz ama adil bir şekilde takibinin olmasını istiyoruz. Herkes elini vicdanına koysun".
Yasal haklarını arayacaklarını dile getiren Kıral, şöyle devam etti:
"Kargo şirketinin ifadelerini okudum. Şirket, kargonun tamamen bir karton kutu içinde verildiğini söylüyor. Hastanenin verdiği ifadelerle sürekli çelişiyor. 'Gerekli prosedürü uyguladık' diyorlar. Birinci ağızdan kargoyu çöpe atan kişinin dediğine göre, kargo 'standart' paket ibaresiyle, önemsenmeyen paket olarak gelmiş. İnsan organından salgılanan gaz, kimyasal gazla eşdeğer bir koku. Çalışanlarının sağlığından şüphe ettikleri için imha etmesi gerektiği için çöpe atılmış."
Ahmet Kıral’ın avukatı Musap Nayman, daha önce yaptığı açıklamada, hastane yönetiminin yasal mevzuata aykırı hareket ettiğini belirterek şunları söylemişti:
"Yönetmelikte patolojik incelemeye gönderilecek organlarla ilgili 3 aşamalı paketlenme şartı bulunmaktadır. Organların yolda bozulmaması için bu gereklidir. 2238 sayılı kanuna göre de organ nakli veya taşıması, Sağlık Bakanlığı tarafından ‘onaylı kargo şirketleri tarafından yapılır’ ibaresi vardır. Gönderilen kargo şirketi, bakanlık tarafından izin alınmış bir şirket değildir. İnceleme sonucunda, kargo şirketinin olaydan haberdar olmadığını, hastanenin sorumlu olduğunu düşünüyoruz." (DHA)