ESKİ EV ARKADAŞI SUİKASTÇI ALTINTAŞ\'I ANLATTIDuruşmanın öğleden sonraki bölümünde, davanın kritik isimlerinden, suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş\'ı FETÖ\'ye kazandırdığı, radikalleşmesini sağladığı iddia edilen onun ev arkadaşı eski polis tutuklu sanık Sercan Başar savunma yaptı. İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okul\'unda iken öğrencileri FETÖ evlerine götürdüğü iddialarını kabul etmeyen sanık Başar, kendisinin de bir arkadaşının davetiyle bu eve iki kez gittiğini ileri sürdü.TELEFONKOLİK BİR KİŞİYDİMevlüt Mert Altıntaş\'ı terör örgütüne kazandırdığı iddialarını kabul etmeyen sanık Başar, \"2014 yılında Ankara\'ya geldim ve çevik kuvvette göreve başladım. Bu süreçte ailem Polatlı\'da yaşadığı için gidiş geliş yapmayı düşünüyordum. Ancak çalışma sistemini öğrendikten sonra bundan vazgeçip ev tutmaya karar verdim. Mevlüt Mert Altıntaş\'la Demetevler\'de ev tuttuk. 2 yıl ev arkadaşlığı yaptım. Bu süre zarfından 3 kez seçim, birkaç defa da Ankara\'da terör saldırıları oldu. Bu olayların hepsinde görev yaptık. Neredeyse eve uğramıyorduk. Mevlüt Mert Altıntaş tabir yerindeyse \'telefonkolik\' bir kişiydi. Halı sahadan dönerken dahi telefonla uğraşırdı. Beraber oturduğumuz zaman bile sürekli telefonla uğraşırdı. Hiç sohbet etmez sürekli telefon ve laptopla uğraşırdı. Bön biriydi. Evde namaz kılan, sigara dahi içmeyen biriydi. Ben onun sigara içtiğini ilk kez olaydan iki ay önce şubede çardakta gördüm. İddianamede Rus uyruklu bir kadınla para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği yer almış. Benimle ev arkadaşlığı yaptığı dönemde böyle bir konudan bahsetmedi bile\" dedi.\'EV ARKADAŞI SÖYLEMİ YANLIŞ\'Haberlerde ve iddianamede kendisinden bahsederken \'saldırganın ev arkadaşı\' ifadesinin yanlış olduğunu söyleyen sanık Başar, \"Ben onunla 2016 Mayıs ayında ev arkadaşlığımı bitirdim. Bu süreçte eşimle tanışıp evlendim. Yani olaydan aylar önce bu kişiyle ben ayrıldım. Radikalleşmesinde benim hiçbir etkimin olmadığı açıktır. Bu süreçte kendisiyle neredeyse hiç görüşmedim. Altıntaş\'ın örgütsel anlamda maneviyatını yükselttiğim yönündeki suçlamalarda bu nedenle yersiz\" diye savunma yaptı.\'OLAY GÜNÜ HASTAYIM DİYEREK İŞE GELMEDİ\'Olay günü Mevlüt Mert Altıntaş\'la çalıştıkları şubede görüştüklerini anlatan Başar, bunun nedenini de şöyle anlattı:\"Benim o gün trafik kontrol görevlisi olarak şubede nöbetim vardı. Saat 09.00\'da görev yerime geldim. Mevlüt Mert Altıntaş\'ın da aynı yerde kimlik kontrol görevi vardı, ancak gelmedi. Altıntaş, yine aynı yerde görevli olan Muhammet Sait Kara\'yı arayarak, hasta olduğunu, hastaneden rapor aldığını, yerine nöbetçi ayarlamasını söylemiş. Saat 10.00 sıralarında Altıntaş elinde raporla şubeye geldi. Biz de onu görünce, \'neden rapor alıyorsun, hallederdik\' şeklinde şeyler söyledik. Bize \'çok hastayım\' dedi. Bu şekilde bir görüşmemiz oldu\" dedi.\'OLAYIN DOĞRU OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE AĞLAMAYA BAŞLADIM\'Mesai bittikten sonra, eşinin Polatlı\'da alisinin yanında olduğu için Mevlüt Mert Altıntaş\'ı aradığını, istiyorsa eve gelebileceğini söylediğini aktaran sanık Başar, \"Ancak gelemeyeceğini söyledi. Ben de mahalledeki camiye gidip sohbet dinlemeye karar verdim. Metroya bindim ve bu sırada cep telefonumda haber sitelerinde Rus Büyükelçiliğine yönelik saldırı haberini gördüm. Metronun büyük bir bölümünde telefon çekmediği için haberin detayını okuyamadım. Metrodan inip cami bahçesine girdiğimde, haberle ilgili detayları ve Mevlüt Mert Altıntaş\'ın fotoğraflarını gördüm. Şok oldum. Birileri şaka yapıyor diye düşündüm. Bu sırada telefonun şarjı bittince hemen eve gittim. İbrahim isimli bir arkadaşımı aradım, olayın doğru olduğunu söyledi. Şok halindeydim hala. Ne yapacağımı şaşırdım ve ağlamaya başladım. İş yerine gitmeye karar verdim. Burada beklerken terör şubeden olduklarını söyleyen iki polis geldi ve bana, \'emniyete konuyla ilgili toplantı var, senin bilgine başvuracaklar\' dediler. Ancak daha sonra yapılan sorgulamadan gözaltına alındığımı öğrendim ve iki yıldır cezaevindeyim\" dedi.FETÖ üyesi olmadığını ve suikastla ilgili suçlamaları kabul etmediğini belirten Başar, bu aşamada tahliyesini, yargılama sonunda da beraatını istedi.