'Kaset kumpası' davasında 437 sayfalık mütalaa

'Kaset kumpası' davasında 437 sayfalık mütalaa

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile bazı eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internette yayınlanmasıyla ilgili, Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 170 sanığın yargılandığı davada, savcı esasa ilişkin mütalaasını mahkemeye sundu. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne celse arasında sunulan 437 sayfalık mütalaada dikkat çekici tespitlere yer verildi.

Mütalaada kaset kumpasının mağdurları, müştekiler Deniz Baykal ve MHP’li eski yöneticiler Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Ümit Şafak, Osman Çakır, Mehmet Ekici, Bülent Dinmez, Ahmet Deniz Bölükbaşı ve İlhan Barutçu’nun özel hayatlarına ilişkin görüntülerin, FETÖ’nün teknik takip ve izleme çalışmaları sonucu elde edildiği belirtilerek, “Siyasi sonuçlar elde etmeye yönelik olarak bu görüntülerin internet ortamında yayınlandığı ve hedef kişilerin, toplum nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı yürütülen soruşturmada ve kovuşturmada tespit edilmiştir” denildi.

MHP’li siyasetçilere ilişkin görüntüler yayınlanırken MHP yönetiminin tepeden tırnağa istifa etmesinin istendiği ifade edilen mütalaada, şöyle denildi:

“Bu yayınlardaki zamanlama, yayınlama ve sunum biçimi birlikte değerlendirildiğinde MHP’nin genel başkan yardımcıları, genel sekreteri, il başkanı olan ve internette özel hayatlarına ilişkin görüntüleri yayınlanan müştekiler, FETÖ tarafından hedef alınmakla birlikte, asıl olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedef alındığı ve görevinden ayrılmasının istendiği; başdanışmanının, özel kalem müdürünün, müdür yardımcısının ve koruma müdürünün telefonlarının dinlenmesine rağmen Bahçeli’nin özel hayatına ilişkin aleyhine kullanılabilecek bir veri bulamayan FETÖ’nün, parti yönetiminde görev alan kişilerin özel hayatına ilişkin görüntüleri yayınlayarak bunlar üzerinden parti genel başkanını hedef aldıkları, genel başkan yardımcılarına yönelik kaset komplosu olarak adlandırılan bu operasyonun asıl hedefinin MHP Genel Başkanını değiştirmek olduğu anlaşılmıştır.”

Mütalaada MHP’lilerin evlerinin yatak odalarına, salonlarına, oturma odalarına ses ve görüntü aktaran cihazlar yerleştirildiği, müştekilerin milletvekili adaylığı ve partideki görevlerinden ayrılmalarının istenildiği aktarıldı.

Evlerin kilit sistemleri fotoğraflanıp, kişiler evde yokken kapıları açtırılmış

İstihbarat Daire Başkanlığı ile Ankara ve İstanbul istihbarat şube müdürlüklerinde FETÖ’cü görevlilerin, müştekilerin kişisel bilgilerini defalarca sorguladıklarına, gerçeğe aykırı suçlamalarla dinlediklerine ve takip ettiklerine dikkat çekildi.

Dinlemelerle kişinin irtibatları ve özel hayatına ilişkin adresler belirlendi. Kimse yokken evin kilit sistemi fotoğraflandı. İstihbarat Daire Başkanlığı’nda kilidi açabilecek personel varsa açtı, yoksa çalışılan çilingir aracılığıyla hedefteki kişiler evde yokken kapıları açtırıldı.

Çilingir ile polisler evin arkasına saklanmış

Mütalaaya göre, Baykal ve sekreterinin telefonları da dinlendi. Baykal’ın Angora Evleri’ndeki konutuna, kapıyı çilingire açtıran eski istihbaratçı polis 4 sanık, 28 Ağustos 2008’de “böcek” olarak adlandırılan cihaz yerleştirdi. Ancak cihazdan ne tür ses ve görüntü elde edildiği belirlenemedi. Çilingirin müstakil evin kapı kilidini açtığı sırada istihbarat görevlilerinin çevreyi kontrol ettikleri, site güvenlik görevlilerinin yaklaşmaları üzerine ise çilingir ile polislerin evin arkasına saklandıkları bildirildi.

FETÖ’cü polis müdürlerinin talimatıyla

FETÖ yöneticisi olduğu iddia edilen sanıklardan Ramazan Akyürek’in o dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olduğu belirtilerek, diğer sanıkların eylemlerini Akyürek’in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleştiremeyecekleri ifade edildi. Suçların bir bölümünün işlendiği dönemde ise Ömer Altıparmak’ın Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olduğuna işaret edilerek, söz konusu suçların Altıparmak’ın da bilgisi olmadan gerçekleştirilemeyeceği belirtildi. Sanık eski emniyet istihbarat müdürü Ali Fuat Yılmazer’in “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçunun yanı sıra 5 müştekiye yönelik işlenen suçlarda sorumluluğu bulunduğuna, sanık Gürsel Aktepe’nin ise Baykal’a yönelik eylemler gerçekleştirildiği dönemde İstihbarat Daire Başkanlığı TEKOP Şube Müdürü olduğuna dikkat çekildi. Sanıklardan Sedat Zavar’ın Baykal ile MHP’den istifa eden 6 müştekiye, İlker Usta’nın ise 8 müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle hapisleri istendi.

Görüntüler gazeteciye verildi

Mütalaada, “Bu beyandan, Baykal’a yönelik soruşturmaya konu eylemlerin FETÖ mensubu Emniyet İstihbarat görevlilerince gerçekleştirildiği anlaşılmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu. Örgütsel planlama doğrultusunda elde edilen görüntülerin halen firarda olan gazeteci Cevheri Güven’e verildiği, bir internet sitesinin Güven’in ilettiği görüntüleri yayınlamaması üzerine o sırada gazeteci sanık Yener Dönmez’in yazarlık yaptığı internet sitesinde görüntülerin yayınlandığı bildirildi. 

Gülen ve firari 42 sanığın dosyasının ayrılması istendi

Mütalaada 100 sanık hakkında, “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak”, “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “siyasal hakların kullanılmasını engellemek”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” gibi suçlardan hapis cezası talep edildi. 28 sanığın beraatı, haklarında yakalama emirleri bulunan Fetullah Gülen, gazeteci Cevheri Güven ve eski polis Enes Çığci’nin de arasında bulunduğu firari 42 sanığın dosyasının ise ayrılması istendi.