Washıngton Post gazetesi yazarı Suudi Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de girdikten sonra ortadan kaybolduğu Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda önceki gece polis araması yapıldı. Öte yandan Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi, başkonsolosluk rezidansının aranacağı saatlerde Suudi Arabistan Havayolları uçağıyla Riyad’a gitti.
Kendisinden haber alınamayan Kaşıkçı olayını derinlemesine ele alan Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Suudi heyetin İstanbul’a üç aşamada geldiğini, heyetin aynı gün yine üç aşamalı bir şekilde İstanbul’u terk ettiğini kaydetti. Heyetin her şeyi planladığını, ayrıntıların ciddi bir hareket planına bağlandığını belirten Ergin, Kaşıkçı’nın kaybolduğu anlaşıldıktan sonra arama faaliyeti başladığında, ilk uçağın 18.30'da, ikinci uçağın ise 22.45’te şüphe altında havalandığını aktardı. Yazar, Türk istihbaratı ve Emniyet makamlarının o aşamada daha çok Kaşıkçı’nın kaçırılmış olması ihtimaline odaklandıklarını işaret etti.
'suikast timi' olarak fotoğrafları yayımlanan Suudilerin İstanbul’daki operasyonlarının kronolojisini özetleyen yazar, "Kaşıkçı’nın kaybolduğu anlaşıldıktan sonra arama faaliyeti başladığında ilk uçağın tekerleklerinin (18.30) yerden kesilmiş olduğunu düşünebiliriz. Ancak Şimşek ve Karaman’ın haberinden akşam saat 22.45’te kalkan ikinci uçağın şüphe altında havalandığı anlaşılıyor. Buna göre, MİT ve Emniyet görevlileri ikinci jet uçağında arama yapıp kamera kayıtlarını gözden geçiriyorlar. Hazırlanan bir rapora göre, MİT’in Kaşıkçı’nın kaçırılma ihtimalini teyit etmesi üzerine, yolcu bilgileri kontrol ediliyor, ayrıca salonda bekleyen 7 Suudi’nin gözle kontrolü yapılıyor. Kaşıkçı’nın bu yolcular arasında bulunmadığı tespit edilince uçağın kalkışına izin veriliyor" diye yazdı.
Sedat Ergin'in "Suudi infaz ekibinin İstanbul planı böyle işledi" başlığıyla yayımlanan yazısının tamamına buradan ulaşabilirisniz