Milliyet gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu, Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasından sonra, AKP’nin kasım ayında erken genel seçime gidebileceği ihtimalini gündeme getirdi. Civaoğlu, “Erdoğan’lı Ak Parti algısının henüz dağılmadığı bir zamanlama hamlesidir. Erdoğan’ın Çankaya’ya çıktıktan sonra 81 ilde “teşekkür” mitingleri de bu algının altını koyu renkle kalınlaştırarak çizecektir” dedi.
Güneri Civaoğlu’nun Milliyet’te “Tabula rasa ‘kasımda seçim...’” başlığıyla yayımlanan (19 Ağustos 2014) yazısı şöyle:
28 Ağustos sonrasına uzanan tahminlere bir de “ihtimal” ekleyelim; “Kasım’da baskın erken seçim.”
Mantık dokusu şöyle:
- Herhalde Davutoğlu Başbakan olacak gibi görünüyor.
Bir seçim kampanyasını taşıyacak iç siyaset deneyim birikimi, miting kürsülerinde “belagati”, partinin tümünü etrafına toplayarak aktive edecek yüksek çalışma randımanı sağlayacak “performans” testinden geçmiş değil.
2015 baharına kadar geçecek süre de bu birikim için çok kısa.
O halde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçimlerindeki rüzgârıyla AK Parti Kasım’da bir “baskın erken seçim” yaparsa riski azaltmış hatta artıya çevirecek olabilir.
- 10 Ağustos Cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra CHP karıştı.
Eylül başında “hesaplaşma kurultayına” gidiyor.
Sonuç ne olursa olsun CHP’de çalkantıların süreceği görünmekte.
CHP içini düzeltmeye yoğunlaşmak zorundayken dışa dönük bir baskın seçim halinde dağınıklığı kolay kolay gideremez.
- Ekonominin göstergeleri parlak değil.
2015 baharına kadar ekonominin daha iyiye gitmesi bir yana bugünkü çıta yüksekliğini sürdürmesi dahi çok zor.
Hele bir de ekonominin dümeninden Ali Babacan’ın ayrılması halinde Türkiye’nin görüntü notlarının düşmesi beklenebilir.
- Ortadoğu yangınları sınırlarımıza dayandı.
Sığınmacı Suriyeliler için başta Gaziantep olmak üzere sınır kentlerinde şiddete dönüşen sokak gösterileri iyiye alamet değil.
“Karışıklık” sözcüğüne dilim varmıyor ama “hoşnutsuzluk, tedirginlik, tepki” psikolojisinin yaygınlaşması 2015 baharına kadar Ak Parti oylarını aşağıya çekebilir.
- Eylül başında Kürt sorununda çözüm sürecinin “yol haritası” açıklanacak.
Bunun yaratabileceği nispeten olumlu hava Kasım’da baskın erken seçim için Ak Parti’ye kazanım sağlayabilir.
- Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmış olması ve Ak Parti’den uzaklaşma görüntüsü vermesi 2015 baharına kadar daha belirgin hale gelir.
Buna zaman bırakmadan kasımda erken seçim kitlelerde Erdoğan’lı Ak Parti algısının henüz dağılmadığı bir zamanlama hamlesidir.
Erdoğan’ın Çankaya’ya çıktıktan sonra 81 ilde “teşekkür” mitingleri de bu algının altını koyu renkle kalınlaştırarak çizecektir.
.....................
Ayrıntılara girmeden başka nedenleri sıralamaksızın genel hatlarıyla “Kasım’da baskın erken seçim” gerekçeleri böyle.
Ayrıca buna “yasal bir engel olmadığını” da belirtmekte fayda var.
Ancak bu mantık dokusunun ayağı yere basan gerekçelerine karşın Recep Tayyip Erdoğan’ın “hayır” söylemini de hatırlatayım.
Cumhurbaşkanı seçim kampanyası sırasında Erdoğan bir televizyon söyleşisinde gazeteci Mehmet Barlas’ın sonbahar başlarında “erken seçim” olasılığını dile getirmesi üzerine “hayır... 1 yılda 3 seçim çok fazla olur. Türkiye’yi yorar” cevabını vermişti.
Doğru...
Bir engel daha var.
Özellikle 3 dönem üst üste seçilmiş ve önümüzdeki genel seçimlere giremeyecek olanlar ile tedirgin Ak Parti milletvekillerinin “Kasım’da baskın erken seçime” oy vermelerini sağlamakta da zorlanmak var hesapta.
Zaten siyasetin yüksek gerilim hatları altında yüksek tansiyon yüklenmiş Türkiye insanı önce yerel seçimler sonra Cumhurbaşkanı seçimi derken bir de erken genel seçimler ile daha da kutuplaşmaya sürüklenebilir.
Ayrıca...
Ekonominin de 1 yılda 3 seçim birden darbeleriyle “kum torbasına” dönüşmesi tehlikesine dikkat.
Fakat...
İstikrar için küresel değerlendirme kuruluşlarının genel seçimlere kadar “belirsizlik” tanımlaması yaptıkları dikkate alınırsa genel seçimleri de kasımda yapıp 7 ayda bütün “belirsizlik” ve soru işaretlerini ortadan kaldırmak her şeyi netleştirmek de düşünülebilir.
Buna felsefede “tabula rasa” derler.
“Yeniden düzenlemeden önce masanın üstünü tümüyle temizlemek” anlamındadır.
Böylece kasımdan itibaren önünde seçim sandıkları, belirsizlikler olmayan ve yenilenmiş bir kadroyla hayli yadırgansa da yeni bir Çankaya yönetim anlayışıyla Türkiye demir alabilir, açılabilir.