"Kaş'taki otobanın amacı, rant alanlarında yapımı planlanan TOKİ kampüsler zinciri"

"Kaş'taki otobanın amacı, rant alanlarında yapımı planlanan TOKİ kampüsler zinciri"

Antalya’nın, doğasıyla dikkat çeken tatil beldesi Kaş, bugünlerde otoyol tehdidi altında. Kaş'ın doğal yapısını bozacağı düşünülen Kaş-Kalkan Otoyolu hakkında konuşan  Kaş Kolektifi’nden Okan Nalçacı, "Yolun havaalanı ile ilgisi var. Kaş ikinci Gazi paşa olayını yaşıyor. Asıl hedef, merkezinde havaalanının bulunduğu ve çevresi bölünmüş yollarla rant alanlarında yapımı planlanan yerleşkeleri bağlayan bir TOKİ kampüsler zinciri" dedi.

Birgün'de yer alan habere göre doğal güzellikleri ile dikkat çeken Kaş, geçen yıllar içinde havaalanı projesi ile gündeme gelmişti. Şimdi ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, üzerinde 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanlarının da olduğu Kaş-Kalkan Otoyolu’nun yapımı ile ilgili verdiği “ÇED gerekli değildir” kararı gündemde. Kaş’ın doğal yapısını bozacağı düşünülen yolu Kaş Kolektifi’nden Okan Nalçacı ile konuştuk.

»Projeye neden karşısınız?

Pek çok nedeni var. Öncelikle planlanan bu yol, geçtiği bölgenin toprak rejimini değiştiriyor. Bölgede toprağı olan ve bu toprakta imece usulü tarım yapan aileler, zaten zar zor sürdürdükleri tarımdan koparak arazileri komisyoncular üzerinden şahsa ya da inşaat firmalarına satıyorlar.

»Yolun havaalanıyla ilgisi var mı?

Kesinlikle var. Herkesin bildiği bir plan bu. Kaş, ikinci Gazi paşa olayını yaşıyor. Havaalanı çevresinde yeni sermaye sınıfının iştahını kabartacak bütün her şey mevcut. Asıl hedef, merkezinde havaalanının bulunduğu ve çevresi bölünmüş yollarla rant alanlarında yapımı planlanan yerleşkeleri bağlayan bir TOKİ kampüsler zinciri. Planları kuş bakışı ahtapota benziyor. Havaalanını ahtapotun başı olarak düşünürsek kolları bölünmüş yollar ve kollarının araları ise rant tarlaları ya da iç göç için spekülatif yaşama alanları, TOKİ gibi yapılarla donatılacak. İktidarın 2002 yılında başlattığı “bölünmüş yol” çalışmaları kamu yararından çok özel şirketlerin piyasası şekline dönüştü. 2008 yılından itibaren de kârlı bir ticaret alanına dönüştü. Yani kamusal fayda ikinci plana düştü. İşte bölgedeki bu yeni yol çalışmasına tam da bu nedenle karşıyız. İhaleyi alacak olan firma raporuna baktığınızda kamusal fayda yerine ticari ve ekonomik faydanın öne geçtiği açık.

»Kamu yararından bahsediyorlar...

Örneğin yaklaşık 29 km uzunluğunda olacak bölünmüş yolun 2 senede tamamlanması öngörülüyor. Danıştığımız uzmanlar 9 kilometreden fazla patlatma alanı olan ve kayalık olan bir arazinin bu kadar kısa sürede tamamlanma olasılığını çok fantastik buluyor. Yani bu yol çalışması için yüklenici firma ve devlet arasında ne tür bir yaptırım kaidesi olacak şimdiden meçhul. Yine bunca emek ve bütçeden ödenen para Kaş-Kalkan arasını sadece 10 dakika kısaltmak amacını güdüyor. Bu yol Kaş’ı bypass ederek geçecek. O halde amaç Kaş-Kalkan arasında var olan iki yol olmasına rağmen kamu yararından çok yeni rant alanları yaratmaya dönük bir projelendirme çalışmasıdır. İtirazımızın bir başka nedeni ise konunun muhatapları olan hiçbir meslek odası, sivil toplum örgütü ve yerel inisiyatiflerden görüş alınmadan, projenin muhtarlara tebliğ edilmiş olması.