'Katar, Türkiye'nin Suriye'de küçük silah dağıtımını mümkün kıldı'

'Katar, Türkiye'nin Suriye'de küçük silah dağıtımını mümkün kıldı'

Arzu Çakır Morin, Fransız muhabirler George Malbrunot ve Christiane Chesnot ile yaptığı söyleşide muhabirlerin Süriye'de çatışmalar sürerken, Türkiye - Katar ilişkileri hakkında değerlendirmelerini aktardı. Malbrunot ve Chesnot, İncirlik üssünde kurulan operasyon odasına Katar'ın 2012 yazından itibaren Suudilerin desteğiyle girdiğini belirterek bunun Türkiye'nin hafif silahların dağıtımını yönetmesi olanağı verdiğini söyledi.

Arzu Çakır Morin'in Hürriyet Gazetesi'nd yayımlanan (2 Nisan 2013) yazısı şöyle:

George Malbrunot ve Christiane Chesnot, Ortadoğu’yu avuçlarının içi gibi bilen iki Fransız muhabir. 2004’te Irak’ta tam 124 gün esir kaldıktan sonra Fransız devletinin ödediği yüklü bir fidye karşılığı serbest bırakıldılar. Şimdi bu ikili, “Katar: Çelik kasanın sırları” isimli kitaplarıyla kendilerinden yeniden söz ettirdi. Bir haftada kitabın 10 bin adetlik ilk baskısı tükendi, ikinci baskı yapılıyor. Yazarlarla, Fransız Dışişleri’nin karşısındaki ‘Diplomasi cafe’de buluştuk.

Kitapta birçok detay var. Babasına karşı darbeyle iktidar koltuğuna oturan Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halifa El Thani, maceracı, vizyoner kişiliği ve ülke kaynakları sayesinde dünya büyüklerinin arasında yer almayı başarıyor. İsrail dahil ‘herkesle barış’ dönemi 2011’e kadar sürüyor. Sonra daha tehlikeli bir safhaya geçiyor: “Savaş diplomasisi...” Ve elbette saray entrikaları, Emir’in eşi Şeyka Moza ile motosiklet turları, tanınmamak için Paris’in eşcinseller sokağı Marais’de tebdili kıyafet yenen yemekler v.s. Kitaptaki önemli bir nokta da, Emir’in Suriye konusuna yaklaşımı. Kitapta bu bölüm, “Emir, Suriye’yi saplantı haline getirdi. Eğer Esad kurtulursa bunun bedelini ödeyeceğini biliyor. İkisi arasında ölüm kalım meselesi yaptı. Ya O ya Esad. Bu nedenle de Esad’ın gitmesi için tüm gücünü koyuyor” diye anlatıyorlar. Söyleşimizde de ekliyorlar : “Suriye konusunda Türkiye ile tam bir işbirliği içindeler…”   * Libya’da ve Suriye’de muhaliflere verdikleri destek kitapta önemli yer tutuyor. Katar, Libya’da ve Suriye’de, muhaliflere açıktan silah desteği verdi ve silahlı grupları destekledi. Bu konuyu sorduğumuzda, yanıtları ‘Biz kimsenin yanında değiliz, sadece tarihin yanındayız’ karşılığını veriyorlar.   * İlginç bir Emir karakteri çiziyorsunuz.Çok iyi bir poker oyuncusu, ideolog değil, ama çok güçlü sezileri var. 2013 dünyasını diğerlerinden önce seziyor. Ve dünyaya açık bir Arap lideri. 1995’te geliyor, 96’da hemen El Cezire Televizyonu geliyor. 2003’te Arabistan ülkede Amerikan üssü istemiyor, hemen ‘Gelin bana’ diyor. Müslüman Kardeşlere de izin veriyor. 2006’da Hizbullah’ı destekleyen tek Sünni yönetici de Emir. Vahabi, gerçek bir müslüman, ama Doha’da alkolü onaylıyor. Oğlu Tamim’i yerine hazırlıyor. Ama Tamim, Emir’in tam tersi, tutucu, statükocu...    

Niçin ‘çelik kasa’ tanımı?

Mesela Paris’te Kleber’deki, Champs Elysees’ye bakan dev Konferans Salonu’nu aldılar. Bina satılık. Fiyatı 350 milyon Euro.  Bu onun en bilinen stratejisi.

 

Türkiye ile Katar ilişkisi de konuşuluyor.

Evet, Suriye denince akla Doha ve İstanbul geliyor. Türkiye’de Adana’daki İncirlik üssünde kurulan operasyon odasına Katar da 2012 yazından itibaren Suudilerin desteğiyle giriyor. Bu da Türklerin hafif silahların dağıtımını yönetmesi olanağını verdi.    

Emir ve Başbakan Erdoğan, Esad’a en yakın iki isimdi. Ne oldu da en büyük iki düşmanı oldular?

Evet ailecek görüşüyorlardı. El Thani ve Başbakanı defalarca Şam’a gittiler. Ama Beşar verdiği sözleri tutmadı, muhalifleri ezmeye devam etti.  6 ayın sonunda Beşar’ın ihanet ettiğini düşünerek köprüleri attı. Türkiye’nin biraz daha uzun sürdü. Erdoğan, Esad karşıtı konuşsa da bir süre daha iknaya çalıştı. Şimdi her ikisi de Esad’ın düşmesi için uğraşıyor.

 

Sarayda güç kimde?

Sarayı üç kişi yönetiyor. Emir El Tani, eşi Şeyka Moza ve Başbakan Casim El Thani. Emir’in 3 eşi 23 çocuğu var. Gözde eşi Moza, Emir üzerinde etkili.