Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Ankara'da en az 97 kişinin can verdiği katliama ilişkin olarak, "Katliamı IŞİD’in yaptığı belirlendi ancak uyuyan hücrelerin tetiklenebileceği ve yeni saldırılara neden olabileceği kaygısıyla açıklanmıyor" dedi. Gül, "Parmak izi olmayan iki ölünün canlı bombalar olabileceği üzerinde duruluyor" ifadelerini kullandı.
Ankara'da Barış Mitingi'nin yapılacağı Sıhhiye Meydanı'na yürümek üzere gar kavşağında toplanan korteje yapılan saldırıda en az 97 kişi hayatını kaybetmişti.
Gül'ün Cumhuriyet'te yer alan haberi şöyle:
Türkiye’yi sarsan Ankara katliamının ardından güvenlik zafiyeti tartışması sürerken, katliamı kimin gerçekleştirdiği sorusu da yanıtını arıyor. Gerekli güvenlik önlemlerinin alınmayıp katliamın önlenemeyişi eleştirileri altındaki hükümet, katliamı gerçekleştirenleri bir an önce belirleyip kamuoyuna açıklamadığı için de eleştiriliyor. Edinilen bilgiye göre güvenlik birimleri katliamın gerçekleştirilme biçimi ve sonuçları açısından adres olarak IŞİD’i gösteriyor. Katliamın Suruç katliamıyla çok büyük benzerlik gösterdiği, bu nedenle de arkasında IŞİD olduğu değerlendirmesi yapıldı. İki gündür değerlendirmelerini sürdüren güvenlik birimlerince katliamın arkasında çok büyük olasılıkla IŞİD olduğu bilgisi hükümete de iletildi.
Güvenlik birimlerinin yüzde yüze yakın bir olasılıkla katliamı IŞİD’in gerçekleştirdiği görüşünde olmasına karşın hükümet bu aşamada bunu açıklamama kararı aldı. Bu karar, “İŞİD’in Türkiye’de uyuyan hücrelerinin uyandırılabileceği” ve “IŞİD’in yaptığının açıklanması halinde örgütün Türkiye’nin şehirlerinde yeni saldırılar yapması için provoke edileceği” kaygısıyla alındı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AKP sözcüleri katliamın arkasında IŞİD’in olduğunu ifade etmek yerine, PKK dahil tüm örgütlerin olabileceği söylemlerini sürdürüyor.
Güvenlik birimlerinin katliamdaki canlı bombalarla ilgili incelemelelerinde de kimliği belirsiz iki ölünün üzerinde duruluyor. Bu iki kişinin kayıtlarda parmak izlerinin bulunmayışına dikkat çekiliyor. Parmak izlerinin bulunmaması, bu iki kişinin yabancı uyruklu olabilecekleri şüphesini de doğruyor.
Katliamdan önce mafya lideri Sedat Peker’in Rize’de “Teröre Lanet” adıyla düzenlediği mitingdeki, “Oluk oluk kan akacak” sözleri büyük tepkiye neden olmuştu. Peker’in bir süredir yakınlık içinde bulunduğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın memleketinde bu mitingi düzenleyip bu konuşmayı yapmasına da dikkat çekilmişti. Savcıların Peker’e karşı herekete geçmemesi de tepkileri artırmıştı. Hükümet ise tepkilere karşın bu konuda büyük bir sessizlik içinde davranmıştı. Edinilen bilgilere göre Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yakın kurmay ekibinde de bu konu tartışıldı, Peker’in sözlerinden rahatsızlık ifade edildi, ancak bu konuda harekete geçilemedi ve bir tür çaresizlik durumu yaşandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da önceki günkü görüşmede, Davutoğlu’na Peker konusunu, “Bir mafya lideri nasıl oluyor da bir kent meydanında miting düzenleyip oluk oluk kan akacak diye konuşabiliyor. Savcılar nerede” diye iletmişti. Edindiğimiz bilgiler Davutoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine karşı şaşkınlıkla “Ya... Öyle mi olmuş” diyerek not almakla yetindiğini gösteriyor.