Diyarbakı’ın Ergani İlçesi’nde boşanma davası süren eşi eski uzman çavuş Mehmet K’nin annesi Besra’yı öldürüp babası Ekrem K’yi de yaraladığı iddiasıyla yakalanan Melek K tutuklandı. İfadesinde silahlı saldırıyı baskı altında gerçekleştirdiğini söyleyen 30 yaşındaki kadın, babası Ç.Ç’nin bunu yapmazsa kendisini 3 çocuğunu öldürmekle tehdit ettiğini iddia etti. Genç kadının daha önce sığınma evinde kaldığı ve yetkililere ailesi tarafından cinayete zorlandığını anlattığı ancak yine ailesi tarafından ikna edilerek eve getirildiği ortaya çıktı.
Ergani’de eski uzman çavuş Mehmet K ile eşi Melek amca çocuklarıydı. Kardeş olan kayınperlerden damadın babası Ekrem Ç, soyadını değiştirmişti. Melek ve Mehmet K çiftinin 3 çocuğu oldu. Eski uzman çavuş Mehmet K, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle evi terk eden eşi Melek Kı’dan intikam almak için 27 Kasım 2012 günü el bombaları ve tabanca ile bastığı evde kayınvalidesi Edibe Ç’yi öldürüp, kayınpederi Ç.Ç’yi yaraladı. Tutuklanan Mehmet K, cinayetten ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmaya başladı.
Canan Altıntaş, Esat Taştekin ve Serdar Sunar'ın Doğan Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, eşi tarafından annesi öldürülen, babası da yaralanan Melek K, boşanma davası süren eşi Mehmet K’dan intikam almak için aynı zamanda amcası olan kayınpederinin evine silahlı saldırı düzenledi. İddiaya göre babası C.Ç’nin de katıldığı saldırıda, Besra K yaşamını yitirirken, Ekrem K yaralandı. Saldırıda kullandığı silahla birlikte yakalanan Melek K tutuklanırken, bugün de azmettirdiği ve saldırıya katıldığı iddiasıyla babası C.Ç gözaltına alındı.
İfadesinde, cinayeti babasının baskı ve tehdidi altında işlediğini ileri süren Melek K şunları söyledi: "Boşanma davamız süren Mehmet K, 2012 yılının Kasım ayında annemi öldürmüş, babamı ise yaralamıştı. Bu olaydan sonra babam sürekli beni intikam alma noktasında uyarıyordu ve bana kayınpederim ve kayınvalidemi öldürmem gerektiğini, aksi halde 3 çocuğumu kendisinin öldüreceğini söylüyor ve sürekli bana bu konuda baskı yapıyordu. Yine dün akşam babam nereden bulduğunu bilmediğim bir tabanca ile Yeniköy Köyü’nde bana atış talimi yaptırdı, silahı nasıl kullanacağımı gösterdi."
Melek K, babasının azmettirmesiyle kayınbiraderi Cengiz Kı’yı arayarak görüşmek istediğini söylediğini belirterek, ifadesini şöyle sürdürdü: "Yine dün akşam babam, bana görüş günü olduğu için kayınpederim Ekrem ile kayınvalidem Besra’nın cezaevine Mehmet’i ziyaret edebileceklerini, onları evden dışarı çıktığı sırada silahla öldürebileceğimi söyledi. Baskı yaptı, sürekli tehdit etti. Kayınpederim, kayınvalidem ve kayınbiraderim Cengiz beni telefonla sık sık arayarak eşim Mehmet’e yönelik şikayetimden vazgeçmemi istiyorlardı. Onlar da bu konuda bana baskı yapıyorlardı. Bu sabah telefonla kayınım Cengiz’i aradım. Onlara, ifade değiştirebileceğimi söyledim ve telefonu kapattım. Daha sonra Cengiz beni telefonla aradı ve bana kayınpeder ile kayınvalidemin görüşe gideceğini ve onlarla gidebileceğimi söyledi."
Babası C.Ç’nin kendisini araçla Besra ve Ekrem K çiftinin evinin önüne getirdiğini belirten M, saldırı anını da şöyle anlattı: "Araçta küçük kardeşim Abdullah da bulunuyordu. Ancak Abdullah’ın bu yaşananlardan haberi yoktu. Evin önüne geldiğimizde, kayınvalidem ve kayınpederim apartmandan dışarı çıktılar. Onlarla biraz konuştuk ve daha sonra kendilerini itekledim ve babamın bana söylediği, ’Yapacaksın yoksa senin çocuklarını öldüreceğim’ tehditleri aklıma geldi. Bu anda kendimi kaybettim. Çantadan çıkardığım silahla ateş ettim, zaten mermiyi babam silahın ağzına vermişti. Babam bana ateş etmeden önce içerisinde 7 kurşun olduğunu söylemişti. Tüm şarjörü boşalttım. Direkt hem kayınvalidem, hem de kayınpederime ateş ettim. Pişmanım, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ederim."
Kardelen Kadın Merkezi Koodinatörü Mukaddes Alataş, Melek K’nin babası tarafından cinayete zorlandığını kendilerine de anlattığını belirterek, "Melek K’nin ailesi, annesinin ölümünden onu sorumlu tutuyormuş. Melek, 12 yaşında ve okula giden oğlunu babasının okula giderek öldürmeye çalıştığını anlattı. Çocukları da dedeleri tarafından öldürülme korkusuyla yaşıyorlardı. Melek, bu baskılara dayanamayarak bize geldi" dedi.
Sığınma evinde kalan Melek K’nin ailesinin merkeze gelerek kendileriyle bir görüşme yaptığını da anlatan Alataş, ailenin ’Biz Melek’e evde hiç bir şekilde baskı yapmayacağız. Bir yanlış anlaşılma olmuş’ dediklerini söyledi. Ailenin Melek’i eve dönmesi konusunda ikna etmeye çalıştığını ve bir gün süre verdiklerini aktaran Alataş, "Melek, bir gün düşündükten sonra, ’5 yaşında bir erkek kardeşim var. Ona bakmam lazım’ diyerek ailesinin yanına gitmeye karar verdi" dedi.
Mukaddes Alataş, Melek K ailesinin 1 yıl boyunca psikolojik yükleme yaptığını ve ’çocuklar senin yüzünden öksüz kaldı o yüzden bu çocuklara sen bakacaksın’ diye baskı yaptıklarını anlattı. Melek K'nın öksüz kalan çocuklara kendi çocukları gibi bakacağına dair ailesine söz verdiğini ve yaşananlardan kendisinin sorumlu tutulmamasını istediğini aktaran Alataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama Melek’i bu konuda çok suçluyorlardı. Hatta çocukların o adamın çocukları olduğu için öldürmek istediğini anlatıyordu. Melek, fiziksel şiddet de görüyordu, psikolojik şiddet de görüyordu. Bir de Melek’in etrafındaki erkekler çok erken silahla tanışmışlar. Hepsi korucu, biri uzman çavuş, babası da korucu. Dolayısıyla Melek’in bir korkuyla büyüdüğünü, 13 yaşında evlendirildiğini ve bu korkuyla başedemediğini anladık. 8 ya da 9 kardeşi olduğunu biliyoruz. Bize geldiğinde çok az kaldı. Biz burada daha çok Melek’in psikolojisi ve çocuklarının güvenliğiyle ilgili çalışmalar yürüttük.Çünkü Melek’ten çok çocuklarının can güvenliği tehlikesi vardı. Bizlere, ’beni değil çocuklarımı öldürmek istiyorlar’ diyordu. Çocuklarının 3’ü de çok küçüktü."
Alataş, tutuklanan Melek K’ya bundan sonra hukuki konuda destek vereceklerini ve davasında müdahil olacaklarını söyledi.