Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre istihdam edilen her 100 kişiden 27,4'ü kayıt dışı çalışıyor. Tam kapanma uygulaması kapsamında işe gitmek zorunda olan ama çalıştığına dair belge alamayan kişi sayısı 7,5 milyona ulaştı.
Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi (DİSK-AR)’nin TÜİK verilerinden yaptığı hesaba göre 17 günlük “Tam kapanma” sürecinde istihdam edilenlerin yüzde 62’si kapanmadan muaf. Dolayısıyla sigortasız biçimde çalıştırılanların önemli bir kısmı işe gitmek zorunda ancak herhangi bir kayıtları olmadığı için polis noktalarında izin belgesi gösteremiyorlar. Bu kişilerin bir kısmına sokağa çıkma yasağını deldiği için cezalar yazılabiliyor.
BirGün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre, Sigortasızlığın en yaygın olduğu sektörlerin başında inşaat geliyor. İşkolundaki sendika yöneticileri sokağa çıkma yasağının inşaat işçilerinin şantiyelere hapsediliğini söylüyor. Büyük şantiyelerde çalışan işçiler büyük ölçüde sigortalı. Dolayısıyla polis kontrolünde görev kağıtlarını göstererek işlerine gidebiliyorlar. Öte yandan sigortasızlık küçük şantiyelerde daha fazla görülüyor. Ancak onlar da sokağa çıkmıyor çünkü şantiyedeki koğuşlarda konaklıyorlar. TÜİK’e göre 2020 Kasım ayı itibarıyla inşaat sektöründe istihdam edilen 579 bin kişinin sigorta kaydı yok. Sektörün toplam istihdamı ise 1 milyon 686 bin. Her 100 çalışandan 34’ü bu sektörde sigorta kaydı olmadan çalıştırılıyor.
Sigortasızlığın en yaygın olduğu sektörlerden bir diğeri ise tarım. O kadar ki bu sektörde sigortasızların sayısı sigortalıların yaklaşık 5 katı. TÜİK’in verilerine göre sektörde istihdam edilen 4 milyon 515 bin kişinin 3 milyon 745 bini sigortasız. Bu da her 100 tarım işçisinin 83’ünün sigortası olmadığı anlamına geliyor. Çiftçiler Sendikası Genel Başkanı Ali Bülent Erdem’in sahadan gözlemlerine göre güvenlik güçleri tarım işçilerini taşıyan servislere göz yumuyor. Aksi halde hiçbirinin sigortası dahi olmadığı için gösterebilecekleri bir görev kağıdı bulunmuyor.
Türkiye’de hemen hepsi kadınlardan oluşan 1 milyonun üzerinde ev işçisi bulunuyor. Ne TÜİK’de ne de devletin başka bir kurumunda onlara ilişkin bir resmi kayıt bulunmuyor. Sigortaları da eğer ev sahibi yapmaya yeltenirse günlük yapılıyor. Ev İşçileri Dayanışma Sendikası’ndan Gülhan Benli tam kapanma sürecinde ev işçilerinin tümüyle gelirsiz kaldığının altını çizdi. Benli ev işçisi kadınların nasıl geçindiği sorusuna “Geçinemiyorlar, gözler kör, kulaklar sağır, biz söylüyoruz, biz dinliyoruz, 1 milyondan fazla kadın ailesiyle birlikte açlıkla sınanıyor” cevabını veriyor. Kayıtları bulunmuyor ancak Türkiye ekonomisinin fiili işleyişi ev işçilerini kayıt altına almadan informel yollarla istihdama dahil edebiliyor. Gülhan Benli ev işçisi kadınların yalnızca kendi geçimi için değil ailesinin geçimi için de çalıştıklarının altını çiziyor. “Ev işçisi kadınların eşleri genel olarak ne iş yapıyor” sorumuza Benli “Kente göçle birlikte daha önce tarımda çalışan ailelerin kentte güvencesiz çalışmaya başladı. Bu ailelerin kadınları ev işçiliğine yöneldi. Ancak ailenin erkekleri de güvenceli işlerde çalışmıyorlar. Güvenceli işi olan eş yok denecek kadar azdır” cevabını veriyor.