Kayhan Karaca Strasbourg
Avrupa'da yerel yönetimlerin parlamentosu konumundaki Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (AYBYK) bugün Strasbourg'da tartışıp oyladığı Türkiye denetim raporunda, yürürlükteki terörle mücadele mevzuatında terörizm kavramının geniş çerçevede yorumlanarak seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması ve yerlerine seçilmemiş kişilerin atanmasını "Türk vatandaşlarının demokratik seçiminin ciddi ihlali ve Türkiye’de yerel demokrasinin iyi işleyişinin önünde engel" olarak tanımladı.
Rapora ek karar metninde, Türkiye’de seçilmiş yerel vekillerin durumuna ilişkin AYBYK tarafından geçtiğimiz yıllarda hazırlanan tavsiye kararlarının büyük ölçüde uygulanmadığı not edildi. Karar 21’e karşı 100 oyla kabul edildi, 6 vekil çekimser kaldı.
Güneydoğu’da seçimleri kazanan kimi belediye başkan adaylarına Yüksek Seçim Kurulu tarafından mazbata verilmemesinin, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın (Şart) özerk yerel yönetim kavramıyla ilgi maddesine aykırı olduğu kaydedildi. Kimi belediye başkanlarının azledilerek görevden uzaklaştırılması ve yerlerine kayyım atanması Şart ilkelerine aykırı gösterildi.
Valilerin aynı zamanda devlet görevlisi ve il özel idaresinin en üst amiri işlevi görmesinin devlet ile yerel yönetim arasında gerekli ayrılık ilkesine aykırı olduğuna işaret edilen kararda, bu konuda yasal değişiklik yapılması istendi. Valilerin yerel yönetimlerin faaliyetleri ile kararları üzerindeki idari vesayeti de eleştirildi.
Devletin yerel yönetimlerin planlama kararlarında aşırı düzenleme yapmasının ve yerel yönetimlere danışmaması eleştiriliyor. Yerel vergi oranlarını belirleme yetkisinin kısıtlı olması ve yerel gelirlerin yarısından fazlasının devlet bütçesinden kaynaklanması yerel yönetimlerin mali özerkliğini sınırlayıcı faktör olarak gösteriliyor.
AYBYK, Avrupa Konseyi’nin icra organı olan Bakanlar Komitesi'ne yönelik tavsiye kararında ise terörle mücadele mevzuatındaki terörizm tanımını değiştirmesi, yargı kararı olmaksızın belediye başkanlarının azledilme ve kayyım atama uygulamalarına son vermesi ve valilerin bundan böyle hukuken il özel idaresi amiri işlevi görmemesi için yasal değişiklikler yapması yönünde Ankara’ya çağrıda bulunulması talep edildi.
Tavsiye kararında, Anayasa’nın 127’nci maddesinde belirtilen idari vesayet kavramının en düşük düzeyde uygulanmasını, yerel yönetimlerle görüş alışverişinin çoğaltılmasını ve yerel yönetimlerin öz kaynaklarının artmasını sağlayıcı önlemler alınması da istendi.
Karar metinleri AYBYK Türkiye raportörleri Vladimir Plebilic (Slovenya) ve David Eray (İsviçre) tarafından hazırlandı.
Genel kurulda söz alan David Eray, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladıklarını, terörle mücadele etme hakkının meşru olduğunu ve AYBYK’nın terörü daima kınadığını belirtmekle bilirkte, demokratik bir toplumda bu alanda alınacak güvenlik önlemlerin sadece halkı koruma amaçlı olması gerektiğini söyledi.
AYBYK Türk heyeti başkanlığı görevini yürüten Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Türkiye’nin "terörü genişletici bir yorumla ele aldığı eleştirisine katılmalarının mümkün olamayacağını" ve "raportörlerin bu ifadeyi soyut biçimde kullandıklarını" söyledi. Büyükakın "terör terördür, terorist teröristtir" şeklinde konuştu.
Vladimir Plebilic ise Türkiye’nin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı 1992’de onaylamış olmakla birlikte, bu belgeye en çok çekince koyan Avrupa ülkelerinin başında geldiğine dikkat çekti.
Ankara, Avrupa’da yerel yönetimler açısından referans niteliğindeki bu belgeyi 21 Kasım 1988 tarihinde imzalamış, 9 Aralık 1992 tarihinde onaylamış, ancak Şart’ın 7 maddesindeki 10 paragrafa çekince koymuştu.
Strasbourg merkezli AYBYK, aralarında Türkiye’nin de olduğu Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde yerel ve bölgesel demokrasinin durumunu değerlendiriyor. Başlıca işlevi yerel ve bölgesel demokrasilerdeki gelişmeleri denetlemek ve güçlendirmek olan AYBYK, 1985 yılında Kabul edilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın üye ülkelerdeki uygulamalarını denetliyor.