Kayyım atamalarının 25. gününde protestolar sürüyor: "AKP bugün 12 Eylül darbecilerinin yapmadığını yapıyor"

Kayyım atamalarının 25. gününde protestolar sürüyor: "AKP bugün 12 Eylül darbecilerinin yapmadığını yapıyor"
İçişleri Bakanlığı kararıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van'da belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 25. gününde protestolar sürüyor. 
 
Mardin'de kayyımların 25. gününde süren Demokrasi Nöbeti'ndeki eylemlerde belediyeye kayyım atanan kayyımın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından  Beştepe'ye çağrılmasına tepki gösterildi. Yapılan açıklamada, "İnsan utanır, yüzü kızarır" denildi. HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, 12 Eylül'ün yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, AKP'y, "Bugün 12 Eylül darbecilerinin yapmadığını kendisi yapıyor" diyerek eleştirdi.

Mardin

İçişleri Bakanlığı kararıyla kayyım atamalarının 25. gününde Mardin'deki Karayolları Parkı’nda sürdürülen eylemde HDP'lilerin aynı yerde nöbet tutmalarına polislerce yine izin verilmedi. Gerekçe olarak, Mardin Valiliği’nin aldığı bir aylık “eylem ve etkinlik yasağı” gösterildi. Bu nedenle polis ablukası altındaki HDP İl Örgütü binası önünde oturma eylemi yapıldı. Kitlenin şarkılar ve zılgıtlar eşliğinde sürdürdüğü oturma eyleminin ardından açıklamalar yapıldı. 

12 Eylül'ün yıl dönümünde kayyım tepkisi: "Darbeler bugün de kayyum darbesi ile devam ediyor”

İlk sözü alan HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Darbeler bugün de kayyum darbesi ile devam ediyor” dedi.

"Meclis üyelerimiz belediyeye sokulmuyor; kayyım 187 işçiyi işten çıkardı"

Darbeye karşı dünden bugüne mücadele ettiklerini söyleyen Günay, kayyum atmalarının ardından Mardin’de yaşananları şöyle özetledi:
 
“Kayyum darbesi ile yüzde 56 oy alan Eş başkanlarımız Ahmet Türk ve Figen Altındağ görevlerinden alındı. Belediye Meclis üyelerimiz görevlerinden alınmamalarına rağmen hâlâ belediyeye sokulmamaktalar. Yine kayyum 187 belediye çalışanını işten çıkardı. Hani haktan hukuktan işçinin yanında olmaktan söz ederek, hükûmetin atadığı kayyum 187 işçiyi işten çıkarttı. Yetmiyor işine devam eden belediye çalışanlarının hangi sendikaya üye olacaklarına karar vermeye çalışıyor. Sendikal özgürlüğe müdahaledir. Tıpkı seçme ve seçilme hakkına müdahale edildiği gibi sendikal hakka da müdahale ediyorlar. Çünkü nasıl ki biz tek adam rejimi ile yönetilip, ülkenin her şeyine karar veriyorsa artık yerellerde de kayyumlar eliyle her şeye karar veriliyor. Aynı kayyum belediyelerimizin gasp edilmesine karşı kendisini protesto etmemizi engellemek için de eylem yasağı kararı aldı.” 
 
Kayyumu gönderene kadar eylemlerini sürdüreceklerini kaydeden Günay, kayyumlar ve hukuksuzluk içinde olanların da günü geldiğinde darbeciler gibi yargılanacaklarını söyledi.

"AKP darbeci bir parti oldu"

HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş da, yaptığı konuşmada 12 Eylül darbecilerinin gerçek manada yargılanmaması ve yapılan hukuksuzluklarla yüzleşilmemesi nedeniyle ülkenin yeni darbelerle karşı karşıya kaldığını ifade etti. 
 
AKP’nin darbeler karşısında her dönem söylemlerinin aksini yaptığına işaret eden Beştaş, “Sahte bir şekilde, ikiyüzlü bir şekilde 12 Eylül darbecileriyle ‘yüzleşeceğiz’ dediler. Bugün 12 Eylül darbecilerinin yapmadığını kendisi yapıyor. Kenan Evren’i yargılayacağını söyleyerek, referandumda halktan destek istedi ama Kenan Evren’i tek bir gün mahkeme karşısına çıkarmadı, cezaevine koymadı, rahatını bozmadı ve Kenan Evren yatağında öldü” diye konuştu.
 
AKP’nin darbe karşıtı söylemlerinin inandırıcılığını yitirdiğini söyleyen Beştaş, AKP’nin kendisinin “darbeci bir parti haline dönüştüğünü” kaydetti. Beştaş, “1 Kasım, 4 Kasım ve 19 Ağustos darbeleri bunlardan sadece birkaçıdır. 19 Ağustos’ta askeri değil ama siyasi darbeyi tekrar hayata geçirmiştir” dedi.

"İnsan utanır, yüzü kızarır"

Beştaş, konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün Saray’da büyükşehir belediye eşbaşkanları ile kayyum olarak atanan 3 kentin valisini kabul ettiği toplantıya da değindi.
 
Beştaş, toplantıya dair “İnsan utanır, yüzü kızarır. Kayyumlar bu ili temsil etmiyor. Büyükşehir belediye başkanlarının toplantısında ne işleri var. Onlar İçişleri Bakanlığı’nın atadığı memurlardır. Atanmışlardır. Bu halk onlara oy vermemiştir. Bu nedenle Beştepe’deki toplantı gayrimeşrudur” ifadelerini kullandı. 
 
 
Erdoğan’ın toplantıda işçilerin işten atılmasına karşı olduğu yönündeki sözlerini nedeniyle toplantıya katılan büyükşehir belediye başkanlarını da eleştiren Beştaş, “Oradaki bir belediye başkanı da demedi ki; siz işçi kıyımından söz ediyorsunuz da kayyumlar gelir gelmez işçiyi görevinden aldılar. İşçiler bir tarafa yüz binlerce insanı KHK’lerle ihraç ettiniz. Siz belediye başkanlarını kayyum atayarak yerlerinden ettiniz. İşte AKP’nin ikiyüzlülüğü, AKP’nin algı tahakkümü böyle oluşturuluyor. Bu algıyı kıracağız” dedi.

"12 Eylül cuntasına boyun eğmedik, size mi eğeceğiz!"

Kayyımların yolsuzlukları ve şatafatlı yaşamlarıyla kamuoyu nezdinde artık teşhir olduklarını dile getiren Beştaş, benzer durumların başka bir ülkede yaşanması durumunda tek bir hükûmet yetkilisinin dahi koltuklarında oturamayacağını kaydetti. Ne olursa olsun kayyumları göndereceklerini söyleyen Beştaş, sözlerini hükûmete “Bu üç ilin valisini merkeze çekin ve halk iradesi yerini bulsun. Bize karşı durarak, bize kaybettiremezsiniz. HDP geleneği, bizler 12 Eylül cuntasına boyun eğmemişiz. Size mi boyun eğeceğiz. Gidin oradan hadi. Biz direnmeye devam edeceğiz. Kazanacağız ve son sözü de biz söyleyeceğiz” diye seslenerek noktaladı.

Van

Demokrasi Nöbeti Van’da 25’inci gününde İpekyolu ilçe binası önünde devam etti. “Kayyum idaresi değil halk iradesi” yazılı pankartın açıldığı eyleme HDP milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ile çok sayıda kişi katıldı. Nöbette HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş konuştu. 
 
12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünü hatırlatan Özgüneş, "12 Eylül’de Türkiye’de bir askeri darbe gerçekleşti. Dönemin MHP lideri ‘Biz içerideyiz ama fikirlerimiz iktidarda’ diyordu. Bugün AKP-MHP ortaklığı tekrar iktidarda. Solculara, demokratlara, Kürtlere, aydınlara karşı Kenan Evren ve arkadaşları darbe yaptılar.  Bugün gelinen aşama itibariyle darbeyi ve zulmü yapanlar tarihin çöplüğünde unutuluyorlar. Kenan Evren mezara götürüldüğünde yanında kaç kişi vardı? Bugün ona Fatiha okuyan var mıdır? Ama o gün işkencelerde katledilen insanlar halen dimdik ayaktadırlar. AKP-MHP iktidarı 12 Eylül’ün ürünüdür ve Kenan Evren’in torunu sayılırlar. Kenan Evren’in akıbeti ne olmuşsa onların akıbeti yakında o olacaktır” dedi. 

"Rant kapıları kesilecek diye korkuyorlar" 

Üç büyükşehir belediye eşbaşkanının daha göreve başlamadan kayyum atanma hazırlığı yapıldığını belirten Özgüneş, konuşmasını Mardin ve Diyarbakır’da kayyumların hediye adı altında yaptıkları usulsüzlükleri anlatarak sürdürdü. Özgüneş, “Bizler halkçı, demokratik halkların kültürüne dayalı, kadının kurtuluş ideolojisini esas alan çevreci bir belediyecilik geliştirdiğimiz için korkuyorlar. 'Aman ha bu rant kapılarımızı kesecekler' diye korkuyorlar. Biz bütün Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi, başta kayyumun geri alınması, halk iradesinin açığa çıkarak sahiplerine geri teslim edilmesi için HDP ve demokrasi güçleri olarak sonuna kadar direteceğiz. Sonuna kadar bu mücadeleyi büyüteceğiz. Farklı farklı etkinlik ve eylem biçimleriyle mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Gerçek hukuku, özgürlüğü, barışı tahsis edeceğiz. Onlar gidicidirler, kimse onlara güvenerek 'ben kalıcıyım' demesin” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Diyarbakır 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısında bulunan Lise Caddesi’nde 25’inci gününde devam eden eylem öncesi alan polis bariyerleriyle çevrildi, cadde ve sokak başlarına zırhlı polis araçları konumlandırıldı. Nöbete, HDP Milletvekilleri Musa Farisioğulları, Semra Güzel, Mensur Işık ve İmam Taşçıer katıldı. Öte yandan HDP’nin Karadeniz bölgesindeki temsilcileri eyleme katılmak için Diyarbakır’a gelenler arasındaydı.  

78’liler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri nöbetin yapıldığı alanda 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yıldönümüne ilişkin basın açıklaması yaptı. Darbenin Türkiye halkları üzerinde yarattığı travmaları anımsatan 78’liler Diyarbakır Derneği üyesi Mazhar Aktaş, darbe etkisinin halen devam ettiğini söyledi. Aktaş, darbeden bu yana bir oyun içinde olduklarını ve bu oyunun “kirli savaş iktidarları” ile beraber bugüne geldiğini ve bu oyunun son temsilcisinin ise AKP olduğunu söyledi. 

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, darbenin yıl dönümü olduğunun altını çizerek, “Bugün 12 Eylül. 12 Eylül Kürdistan ve Türkiye halkları üzerinde yürütülen kirli oyunların günüdür. 12 Eylül kendinden sonra birçok acı, ölüm ve zorluk bıraktı. Öncelikli olarak Kürtler hedefteydi. Bu günlerden başarılı çıkan Kürtlerin duruşu oldu. Kenan Evren’in zihniyeti yenilgiye uğradı. Kürt halkının direnişi ve zindanların direnişi her zaman altın harflerle devrim kitabında yerlerini alacaktır” dedi.  “Kayyum zihniyeti toplumun inkarı üzerinde yürütülen zihniyettir” diyen Ceylan, sözlerine şöyle devam etti: “Israrla şunu söylüyoruz, Faşist zihniyet toplumu baskı altında tutamayacaktır. Faşist zihniyet Kürtleri yok sayamaz ve toplumun haklarını göz ardı edemez. Israrla şunu söylüyoruz. Duruşumuz ve irademiz Kenan Evren’den alına bu zihniyeti yenecektir. ”  

Taka: Ülkenin HDP'ye ihtiyacı var 

Ardından konuşan HDP Karadeniz MYK üyesi Hüseyin Taka ise kayyum meselesinin sıradan bir şey olmadığını belirtti. Kayyum meselesinin sıradan bir uygulama olmadığını söyleyen Taka, şunları dile getirdi: “Bunca uzak illerden neden buraya geldik?  Kayyum meselesi ülkenin barışını ve demokrasisine büyük bir darbedir.  Bu nedenle kayyuma karşı mücadele etmek aynı zamanda barışa ve demokrasiye hizmet etmektir.  Peki, siyasi iktidar bunlara neden başvuruyor? Tutuklamalar, kayyumlar, gözaltılar, şiddet politikalarının iki nedeni var. Birincisi Cumhuriyet tarihinin bugüne kadar en büyük siyasal ve ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Siyasi iktidar artık toplumsal rızaya dayalı değil zora dayalı bir yönetimi kabullenmiş görülmektedir. Bu nedenle dışarıda savaşı, içeride şiddeti uygulamaktadır. İkinci mesele HDP’dir. HDP kurulduğu günden bu yana kadın-erkek eşitliği üzerinden, sadece barış için değil Türkiye’nin şimdiye kadar birikmiş olan tüm sorunlarını halledebilecek bir partidir. Dik durmasını becerebilen bir partidir. Şu anda HDP’nin ilerleyişini durdurmak için yapılan birçok baskılar vardır. HDP engellenemeyecektir. Bu ülkenin HDP’ye ihtiyacı var.” 

"İnsanlar neden bir enstrümandan korkar?" 

Son olarak MKM adına konuşan Yönetmen İlhami Bakır, kayyum kararının meşru olmadığını dile getirerek, “Onlarca gündür halkımız gayrimeşru ve irade gaspı kararına karşı direnişlerine devam ediyorlar ve iradelerine sahip çıkıyorlar. Biz biliyoruz ki bu karar meşru bir karar değildir. Tüm cihan ve kendileri de çok iyi biliyorlar ki bu karar hukuka aykırıdır. Alana enstrümanlarımız ile girmemiz engellendi. İnsanlar neden bir enstrümandan korkarlar? Biz çok iyi biliyoruz ki iktidar en çok halkın türkülerinden korkuyorlar. Çünkü halk türküler kanunları çıkaranlardan daha güçlüdür” diye konuştu.