İçişleri Bakanlığı kararıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van'da belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 26. gününde protestolar sürüyor.
Kayyıma karşı Diyarbakır'daki Demokrasi Nöbeti Lise Caddesi’nde bugün de devam etti. Eylemin yapıldığı nokta polis bariyerleri ile çevrildi. Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, Kürtlere, "Gelin birlikte hareket edin, ideolojiniz, inanışınız ne olursa olsun birlik olun” diye çağrıda bulundu.
Eylemde ayrıca Diyarbakır'da dün meydana gelen terör saldırısına da değinildi. “Bu olayın bütün boyutlarıyla araştırılması gerekiyor" diyen Muş Milletvekili Mensur Işık, "Biliyorsunuz geçmiş yıllarda Güçlükonak katliamı olmuştu. Katliamı PKK’nin yaptığı iddia edilmişti. Ancak daha sonra derin devletin siyasi algısı ile yapılan operasyon olduğu ortaya çıktı” sözlerini kaydetti.
Protestolar Van'da da “Kayyum idaresi değil halk iradesi” yazılı pankartın çevresinde sürdü. Burada da yapılan açıklamada, AKP iktidarı eleştirilerek KHK ile işten çıkarımlar hatırlatıldı. HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, "Bizler de söylüyoruz; evet kimseyi işinden etmeyin. Madem ki bu kadar işçinin emekçinin işini düşünüyorsunuz neden hâlâ 3 yıla yakındır hiçbir suçunu ispatlayamadığınız işçiyi emekçiyi işlerine geri iade etmiyorsunuz” dedi.
Diyarbakır
HDP’li milletvekili ve çok sayıda vatandaşın katılım sağladığı nöbet, slogan ve alkışlarla başladı. Yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın nöbete katılmasıyla, vatandaşlar “Amed ya me ye” sloganları attı. Bugünkü nöbete Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Adıyaman İl Başkanı Mustafa Korkmaz, destek ziyaretinde bulundu. Aşiti, konuşmasına okuduğu dualarla başladı. Aşiti, Kürtlere ulusal birlik çağrısında bulunarak, “Kürt halkı, gelin birlikte hareket edin, ideolojiniz, inanışınız ne olursa olsun birlik olun” dedi.
Kayyum atamaları ile belediyelerin cezalandırılmaya çalışıldığını ancak ortada bir suçun olmadığını ifade eden Aşiti, “Biz biliyoruz, onların suçu yoktu. Sadece Kürt olmalarıydı suç olan” dedi. Kürt halkına seslenen Aşiti, “Bilin artık bu kayyumlar onurunuzu eziyor. İdeolojiniz, dini inanışınız ne olursa olsun, kayyumları kabul etmemeniz lazım. İslam alemine de sesleniyorum, peygamberler onurlu bir yaşam için gönderildi. Onurlu bir mücadele için gönderildi. Daha ne zamana kadar Kürt halkının onurunun ezilmesi karşısında sessiz kalacaksınız? Dünya halklarına da artık mazlumun yanında yer almaları konusunda çağrıda bulunuyorum. Kürtlerin bir devleti olsaydı eğer onlara karşı muameleniz bu olmayacaktı. Kürt halkı, gelin birlikte hareket edin, ideolojiniz, inanışınız ne olursa olsun birlik olun. Mutabakat yapmazsak dünya bizi kabul etmez” dedi.
"Kürtlere karşı hazımsızlıktır"
Daha sonra konuşan Muş Milletvekili Mensur Işık da kayyımları Kürt halkına karşı bir hazımsızlık olarak yorumladı. Işık, “Kayyum halkın kaynaklarının gasp edilmesi yolsuzluk ve kanunsuzluk, hırsızlık yaparak kullanılmasıdır. Sadece biz yolsuzluk demiyoruz buna. Sayıştay raporunda da ortadadır. Kayyumlara karşı tepkiler her gün büyüyor. 3 yıl önce AKP’nin yarattığı siyasal konjektörden eser yok artık” diyerek, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yaşanan patlamaya değindi.
"Kulp'taki patlama araştırılmalı"
Dün Kulp’ta yaşanan patlamaya da değinen Işık, “Bu olayın bütün boyutlarıyla araştırılması gerekiyor. Biliyorsunuz geçmiş yıllarda Güçlükonak katliamı olmuştu. Katliamı PKK’nin yaptığı iddia edilmişti. Ancak daha sonra derin devletin siyasi algısı ile yapılan operasyon olduğu ortaya çıktı” ifadesinde bulundu.
Kürdistan Komünist Partisi Adıyaman İl Başkanı Mustafa Korkmaz, devrimciler olarak kayyumları kabul etmediklerini ve birlik olunması halinde kayyumların bu topraklardan gönderilebileceğini vurguladı.
Konuşmalardan sonra nöbet, DBB Meclis üyelerinin basın açıklaması ile devam etti. Meclis Üyeleri adına konuşan Gülseren Akkun, meclis üyeleri ile birlikte belediyeye gittiklerini, ancak güvenlik tarafından içeriye alınmadıklarını belirtti. Sadece 2 meclis üyesinin belediyeye girip Yazı İşleri Müdürü ile bir görüşme yaptıklarını ifade eden Akkun, meclis aktif olmasına rağmen belediyeye alınmadıklarını ve bu durumu açıklayacak bir terimin olmadığını söyleyerek, tepkisini dile getirdi.
Avukat Gülistan Ataş ise meclis üyelerinin belediyeye alınmamasına ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Nöbet, yapılan 10 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.
Van
Van'daki eyleme HDP milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri Meclisi ile çok sayıda kişi katıldı. Nöbette HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan konuştu.
Bir halkın iradesinin tanınmamasının 26’ncı gününde olduğunu belirten Orhan, "Bizlerin direnişi bu hukuksuz gasp karşında devam ediyor. Kayyımların hırsızlık, gasp, yolsuzluğun üstü örtüldüğünü defalarca dile getirdik. Bugünde yeniliyoruz. İki gün önce Cumhurbaşkanı 26 belediye başkanıyla ve meşru olmayan 3 kayyımla meşru olmayan bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda çok acıdır ki kendilerini, geçmişlerini hiç hatırlamadan belediye başkanlarına talimatla emirler yağdırdı. ‘İnsanların ekmeğiyle oynamayın’ dedi Cumhurbaşkanı. Evet insanların ekmeğiyle, aşıyla, geleceğiyle oynamak günahtır. Evet bunu bizler de söylüyoruz. Ama herhalde Cumhurbaşkanı geçmişini unutmuş” dedi.
"İktidar 150 bin işçiyi işten çıkardı"
15 Temmuz darbesinde yaşananları hatırlatan Orhan, “KHK ile 150 bin işçiyi işinden etti. Ailelerini çocuklarını geleceksiz bıraktı. O yüz binlerce emekçi hala suçlarının ne olduğunu bilmeden toplumdan dışlanarak yaşamak zorunda. Onlarcası bu ülkenin faşizmine dayanamadığı için yurt dışına giderken denizlerde boğuldu. Çocuklarını kaybetti. Hala binlercesi sorgusuz sualsiz işine alınabilmeyi bekliyor. Bizler de söylüyoruz; evet kimseyi işinden etmeyin. Madem ki bu kadar işçinin emekçinin işini düşünüyorsunuz neden hala 3 yıla yakındır hiçbir suçunu ispatlayamadığınız işçiyi emekçiyi işlerine geri iade etmiyorsunuz” sözlerini kullandı.
"Masumyeti Gökhan Öğretmenin canına mal oldu"
Bir örnekten söz eden Orhan, “Gökhan öğretmen, 15 Temmuz girişimi sonrası işkenceyle öldürüldükten 1 buçuk yıl sonra görev yaptığı okula yazılı bir metin gönderilerek işine iade edildi. Ve yazıda ‘pardon’ denilerek ‘Gökhan öğretmen suçsuz bulunmuştur’ dendi. Bu kadar vahim, bu kadar acı, bu kadar hukuksuz bir yönetimin maalesef bugün de kayyım gaspıyla karşı karşıyayız. Bu ülkenin adaleti için demokrasisi için, barış için mücadele eden bir partiyiz, bir halkız. Hiçbir zaman baskının, zorun, faşizmin karşısında boyun eğmedik eğmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
"Sizin oyun ve hilelerinizle baş edebiliyoruz"
Seyit Rıza’nın idam sehpasına giderken söylediği sözü tekrarlayan Orhan, “Ama biz bugün sizlerin hileleriyle oyunlarınızla baş edebiliyoruz. Oyunlarınızı 7 Haziran’da, 1 Kasım’da, 24 Haziran’da, 31 Mart’ta, en son 23 Haziran İstanbul seçimleriyle bütün oyun ve hilelerinizi boşa çıkardık. Sizin hırsızınız, öfkeniz bundandır ki artık oyunlarınızla da, hilelerinizle de baş edebiliyoruz. 26 gündür bizler burada mücadelemizi sürdürüyoruz, sizler de görüyorsunuz ki tek bir çocuğun dahi bizi dinlemesine tahammülleri yok. Bir insanın bizim söylediklerimizin ne olduğunu duymasını hazmedemiyorlar, bundan dolayı korkuyorlar. Sanmasınlar ki bu böyle gidecek, bu böyle gitmez. Hiçbir zaman böyle gitmedi. Bunu tarih yazdı. Bu ülkede de yazdı. Ortadoğu tarihinde, dünya tarihinde bu yazıldı. Saddam Hüseyin de zulüm etti, Esad da zulüm etti. Hepsi gitti bu diktatörlük rejimi de yıkılacaktır” sözlerini kullandı.
"Bir bakan düşünün mağdur pozisyonunda annelerle birlikte oturma eylemi gerçekleştiriyor"
Günlerdir HDP Diyarbakır İl binası önünde oturan annelere ve annelerle birlikte oturma eylemi yapan bakanlara seslenen Orhan, “Cumartesi annelerinin de, barış annelerinin de kaygıları aynı bizim de talebimiz bu yöndedir. Annelerin çocuklarına kavuşmaları için söz verdik. İnsanların, gençlerin ölmemesi için bu mücadeleyi yürüteceğimize söz verdik. Bir bakan Amed İl binası önünde annelere destek vermek için ziyaret etmiş. Bir iktidar düşünün mağdur pozisyonunda annelerle birlikte oturma eylemi gerçekleştiriyor. Demek ki iktidar da çözümü HDP’de arıyor. Evet bizler de söylüyoruz; çözüm için hazırız. Onurlu bir barış için her türlü arabuluculuğa hazırız. Ne Türkler Kürtsüz, ne Kürtler Türksüz kalamaz bunu tarih yazdı. Bu sorunun muhatabı bellidir. Sayın Öcalan çözüm önerisini sundu. Bakan orada oturma eyleminde duracağına Sayın Öcalan ile görüşüp sorunu çözebilir” çağrısında bulundu.
Açıklamanın ardından oturma eylemine geçen kitle şarkılarla sloganlarla eylemlerini sonlandırdı.