Kayyım atamalarının 38. gününde protestolar sürüyor: "Bu halkın direnişi kayyum zihniyetini parçaladı"

Kayyım atamalarının 38. gününde protestolar sürüyor: "Bu halkın direnişi kayyum zihniyetini parçaladı"

İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları'nın görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 38. gününde protestolar sürüyor. 

Demokrasi Nöbeti’nin Diyarbakır'daki Lise Caddesi'nde gerçekleştirilen oturma eyleminde konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, Kulp’ta provokasyon yapanların, polisin gözetiminde parti binalarına ve çalışanlarına saldırdığını söyledi. Ceylan, "50 kişilik bir grup polisin gözetiminde parti binamıza saldırdılar. Bunun sorumlusu, bizi terörist ilan edenlerdir" derken, HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca da, kayyım atamalarına karşı, "Ya sistematik otoriter rejim ya da halkların ortak geleceği önümüzde var. Türkiye halkları bunun bilincinde Batı da kayyuma karşı direnmeli" ifadelerini kullandı.

Van'da da devam eden Demokrasi Nöbeti'nde konuşan HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, "Siz bizim dört duvar arasında belediyecilik yaptığımızı düşünerek bir binaya kayyum atadınız ama biz tüm sokaklarda evlerde eş başkanlarımız ile halkımızın yanındayız” diye konuştu. 

Diyarbakır

İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti, 38'inci gününde devam ediyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısındaki Lise Caddesi'nde süren nöbete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, görevden alınan DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, TJA aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, gençlik örgütlerinin yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı. 
 
Nöbetin bulunduğu sokak, polis bariyerleri ve zırhlı polis araçlarıyla ablukaya alındı. Kürtçe direniş şarkılarının seslendirildiği nöbete, HDP Genç Kadın Meclisi üyeleri "Bizden başka kazanan olmayacak" yazılı pankartla katıldı. Oturma eyleminin ardından basın açıklaması yapıldı.
 

"50 kişilik bir grup polisin gözetiminde parti binamıza saldırdı"

Eylemde konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan, 38 gündür direnişin artarak devam ettiğini belirterek, "Bu direniş karşısında zor duruma düşenler farklı senaryolar peşinde. Ama direniş Kürdistan ve Türkiye kentlerine yayılarak devam ediyor. Kayyumlar gidene kadar da devam edecek. Kulp'taki olayın ardından provokasyon yapanlar, hem kayyum atadılar hem de parti çalışanlarımıza saldırıyorlar. 50 kişilik bir grup polisin gözetiminde parti binamıza saldırdılar. Bunun sorumlusu, bizi terörist ilan edenlerdir" dedi.  

"Kürtlerin direniş tarihinin önüne ne Kenan Evren geçebildi ne de Erdoğan geçebildi"

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca da kayyım atayanların “faşist ve otoriter bir sistem” oluşturduklarını belirterek, “Halkın buna karşı direnişi muazzam. Avrupa'daki görüşmelerimizde bu direnişin yankılarını gördük. ABD'ye gittiğimizde de direniş önümüze çıktı. Bu halkın direnişi kayyum zihniyetini parçaladı. Artık uyuyamıyorlar. Nereye baksalar bu halkın direnişini görüyorlar. Kürtlerin direniş tarihinin önüne ne Kenan Evren geçebildi ne de Erdoğan geçebildi" ifadelerini kullandı. 
 

"Batı kayyıma karşı direnmeli"

 
Kulp ilçesindeki saldırıyı hatırlatan Uca, "Kontrol noktasında parti çalışanlarımıza saldırı gerçekleştirildi. Kulp halkı tarihi boyunca hep saldırılara maruz kalmış, ancak hiç bir zaman geri adım atmamıştır. Yine bu oyun karşısında direnerek başarıyla çıkacaktır, bunu herkes bilsin. Ya sistematik otoriter rejim ya da halkların ortak geleceği önümüzde var. Türkiye halkları bunun bilincinde batı da kayyuma karşı direnmeli"  diye konuştu.
 
Demokrasi Nöbeti'nde dayanışma ziyaretinde bulunan 78'liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Türkiye'den bölgeye doğru dayanışmanın büyüyerek devam ettiğini belirterek, "Toplum değişti, Türkiye bu iktidardan kurtulacak" dedi. Türkiye’den Kürt coğrafyasına doğru bir dayanışmayı gerçekleştirmek istediklerini kaydeden Can, Türkiye’nin batı kesiminde yaşayanların bölgeye daha duyarlı kılmak için çaba harcadıkları ifade etti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere 2016 yılında atanan kayyumlar dönemi ile 19 Ağustos’ta 3 büyükşehire atanan kayyum dönemini kıyaslayan Can, 2016’da kayyumlara Türkiye’nin sessiz kaldığını, ancak bugün ise direnişle bu sessizliğin kırıldığına dikkat çekti.

"Daha farklı bir rejim"

Kayyumlara dönük ortaya çıkan direnişin toplumsal direnişe dönüşmesini talep ettiğini kaydeden Can, “Türkiye’de baş aşağıya doğru bir iniş başladı. Umarım bu da çöküntüye dönüşür” dedi. Türkiye’de darbenin devam ettiğinin altını çizen Can, 1980 dönemi ile bugünkü dönemi kıyaslayarak, şunları dile getirdi:  “82 darbesi, faşist bir darbeydi. Bu darbeyle ordu, sonuçta kışlaya dönmeyi hedefliyordu. Batı değerlerine bağlıydı. İşkenceyi ve yargısız infazı inkar ediyordu. Bunun suç olduğunu biliyordu, inkar ediyordu. Bu rejim ise Batı standartlarından ziyade daha farklı bir rejimdir. Aslında ilan edilmemiş siyasi İslamcı bir rejimdir.
 
Dolayısıyla bunların gözünde yargısız infazları, kayıpları, terörü inkar etmek gibi bir şeyi yok. Aksine deşifre ediyorlar. Genel bir yılgınlık havası oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumu da buna alıştırmaya çalışıyorlar. 80’li dönemlerde baskı, terör ve işkence vardı, ama ne olursa olsun bir devlet nizamı da vardı. Ne yapacaklarını biliyorduk o dönemde. Sürprizler biraz daha azdı. Bugün ise devlet nizamı yok, keyfilik söz konusudur. Fiiliyata geçen devlet kurallarını bilmiyoruz. Sürprizler daha çoktur bu dönemde. Ne yapacağı belli olmayan bir rejim var. Ortada yasadışılık bir süreç var."
 
Konuşmaların ardından 10 dakikalık oturma eylemi yapıldı.