Kayyım atamalarının 39. gününde protestolar sürüyor: "Bu düzeni değiştireceğiz"

Kayyım atamalarının 39. gününde protestolar sürüyor: "Bu düzeni değiştireceğiz"

İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyesi başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 39. gününde protestolar sürüyor. 

Diyarbakır'da kayyımlara karşı başlayan Demokrasi Nöbeti’nde konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, parti binaları önündeki oturma eylemine katılan annelerden birinin çocuğunun hava saldırısında yaşamını yitirdiği, ancak taziyesinin kurulmasına izin verilmediğini hatırlatarak, “Bu durum AKP hükûmetinin ikiyüzlü politikalarını ortaya koymuştur” dedi. 

Van'daki Demokrasi Nöbeti'nde konuşan DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, AKP'nin HDP'yi illegalize ederek 31 Mart seçimlerinde kurulan demokrasi cephesi dağıtmaya çalıştığını ifade etti. 

Mardin’de kayyım karşıtı Demokrasi Nöbeti’nde konuşan HDP İl Eş Başkanı Eylem Amak, “Kadınlar olarak erkek egemen iktidarın verdiği mesajı aldık. Yanıtımız, direnmek ve mücadeleyi daha da büyütmek, olacaktır" dedi. 

Diyarbakır

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) karşısındaki Lise Caddesi'nde süren nöbete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, görevden alınan DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, TJA aktivistleri, Barış Anneleri’nin yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı. Slogan, alkış ve zılgıtlarla başlayan Demokrasi Nöbeti’ne Batman Barış Anneleri, “İrademe Dokunma” pankartıyla yürüyüş yaparak katıldı.
 

"Mücadele sürecek"

Demokrasi Nöbeti’nde konuşan HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yarın görülecek duruşmasını hatırlatarak, Yüksekdağ’ın parlamentoda tek kadın Eş Genel Başkan olduğunu ve rehin alınmasının kadın kazanımlarına, kadın haklarına, özgürlüğe ve kadınların kamusal alandaki varlığına yönelik bir saldırının bir parçası olduğunu söyledi. Alökmen, “Figen Yüksekdağ olmak üzere kadın vekillerimize, belediye başkanlarımıza, yönetici ve aktivistlerimize karşı sürdürülen rehine politikasına ve onların şahsında kadın mücadelesinin tasfiye edilmesine asla izin vermeyeceğiz” diyerek tüm tutsak kadın siyasetçilerin özür kalacağı güne kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.

Taşkıran: Bu düzeni değiştireceğiz

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran da Yüksekdağ başta olmak üzere binlerce kadının cezaevlerine konulduğunu, sokaklarda kadınlara yönelik saldırıların olduğunu ve onurlu yaşamak isteyen kadınların katledildiğini vurguladı. Sistemin kadınlara zulüm ve yoksulluk, kriz dışında bir şey vermediğini ifade eden Taşkıran, “Biz kadınlar bu faşist erkek egemen düzeni değiştireceğiz. Biz kadınlar Kürdün, Türkün, işçinin özgürlüğü içinde mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

"İkiyüzlü AKP iktidarı çözümsüzlüktür"

Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz da yaptığı kısa konuşmada, şunları söyledi:
 
“Kürt meselesindeki çözümsüzlükte ısrar, ülkede yoksulluğa acıya neden olmakta. Daha düne kadar kayyum atadıktan sonra uygulamaya geçirdiği bir oyun aslında kendi eliyle deşifre olmuş durumda. AKP bakanları, HDP il binamız önünde gelip eylem yapan annelerin yanına oturdu. Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ‘Biz o annelerin duygularını çok iyi anlıyoruz’ dedi. Ancak öğrendik ki, oradaki annelerden birinin çocuğu, hava saldırısında yaşamını yitirmiş. Muş’ta taziyesinin kurulmasına bile izin verilmemiş. Bu durum AKP hükümetinin ikiyüzlü politikalarını ortaya koymuştur. AKP iktidarı çözümsüzlüktür, 90 yıllardaki karanlık güçlere teslim olmuş durumda. Bu ülkenin hiç bir sorunu AKP iktidarı ile çözülmez. Kendi iktidarlığını devam etmek için herkese saldırıyorlar. Tüm muhaliflere saldırıyor. Her gün hukuksuzluklar yaşanıyor, siyasi yoldaşlarımız, yöneticilerimiz cezaevine konuluyor. Ancak biz buna boyun eğmedik. Boyun eğmeyeceğiz."

"Anneler el ele versin"

Kaçmaz’dan sonra konuşan Azadi Partisi Başkanı Ayetullah Aşiti, kayyımlara karşı başlayan eylemlerin her geçen gün daha da artarak devam edeceğini söyledi. Batman Barış Anneleri Meclisi üyesi Sultan Azboy eba asker, polis ve HDP Diyarbakır il binası önünde bekleyen annelere seslenerek, “Bu savaşı bitirelim. Kana doyduk. Artık barış gelsin bu ülkeye. Sokakta, dağlarda, gençler ölüyor. Tüm anneler el ele verin kan dursun. Yeter artık” çağrısında bulundu.
 
Demokrasi Nöbeti 10 dakika oturma eyleminden sonra sona erdi.

Van

Kayyım atamalarına karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 39’uncu gününü geride bıraktı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu ilçe binası önünde gerçekleşen nöbete, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, HDP milletvekilleri, belediye eş Başkanları, Barış Anneleri ile TJA aktivistleri katıldı. “Kayyum idaresi değil halk iradesi” pankartının açıldığı nöbette DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk konuştu. 
 

"Onları zilan katliamından tanıyoruz"

Kürt halkını yok etmeye yönelik yürütülen inkar ve imha politikalarının tarihte birçok örneğinin olduğunu söyleyen Öztürk, tekçi zihniyetinin her zaman gerçek yüzünü Kürtlere gösterdiğini belirtti. Bu tekçi zihniyeti 1930’da Van’ın Erciş ilçesinde yaşanan Zilan katliamından tanıdıklarını söyleyen Öztürk, “Kürt halkı ne zaman hakkı olanı talep etse katliamlarla karşı karşıya kalmıştır. Bugün Kürt sorunu gün geçtikçe derinleşerek devam ediyor. AKP hükûmetinin imha, inkar, asimilasyon ve savaş politikaları yürütmekten başka bu halka verdiği bir şey yok. Belediyelerimizi gasp etmeleri ile zaten Kürt halkının iradesini tanımadıklarını bir kez daha ortaya koydular” diye konuştu.  

"Birlik olup faşizme karşı mücadele edelim"

Kayyım atamalarına gerekçe olarak öne sürülen ‘Kandil'e para gönderildi’ iddialarının tamamıyla asılsız ve delilsiz olduğunu belirten Öztürk, “Bu iftiralar tamamıyla asılsızdır. Hiçbir delil ortada yok. Burada HDP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden belirlediği demokrasi stratejisini hedef aldılar. Demokrasi güçleri faşizme karşı 23 Haziran'da yapılan İstanbul seçimleri ile cevap oldu. Bu cephenin dağıtılmasının yolunu HDP’nin illegalize edilmesinde buluyorlar. Türkiye'de şuanda iki siyasi cephe oluşturulmuş durumda. Bir tafta tekçi ve faşist bir cephe, diğer taraftan demokrasi ve eşitliği savunan cephe var. Bizim faşizme karşı gücümüzü ve birlikteliğimizi arttırarak cevap olmamız gerekiyor. Yoksa faşizm yok etme politikalarını sürdürmeye devam edecek” dedi. 

"Kaosu fırsata çevirmemiz gerekiyor"

Van’da 14 Eylül'de DTK üyeleri ile HDP Van İl Eş Başkanı Yadişen Karabulak’ın tutuklanmasını siyasi soykırım operasyonu olarak tanımlayan Öztürk, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında verilen kararın da yargının geldiği noktayı gösterdiğine dikkat çekti.  Öztürk sözlerini şöyle tamamladı:
 
“Türkiye şuan ekonomik ve siyasi bir kaosun içinde bu kaostan AKP iktidarı besleniyor. Her kaos ve kriz de biz demokrasi güçleri için bir fırsat ortaya çıkarıyor. Eğer biz bu fırsatları doğru kullanırsak onlar yok olacaktır.” 

Mardin

Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyum atamalarına karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 39'uncu gününde Mardin'in Derik ilçesinde devam etti. Polis ablukası altında başlayan nöbet eylemi, kitlenin zılgıtları ve türküleriyle başladı. 
 

"Yanıtımız mücadeleyi büyütmek olacak"

Nöbette HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın yarın görülecek duruşmasına ilişkin yazılan basın metnini okuyan HDP İl Eşbaşkanı Eylem Amak, "Kürt siyasetçilere, devrimcilere ve muhaliflere yapılacak baskının genişleyeceği yönünde verilen bir mesajdır. Kadınlar olarak erkek egemen iktidarın verdiği bu mesajı aldık. Yanıtımız, direnmek ve mücadeleyi daha da büyütmek, kadın dayanışması ve ortak mücadele zeminini güçlendirmek olacaktır" dedi. 

"Kayyım geldi, hiçbir borcu olmayan belediyeler borç bataklığına sürüklendi"

Ardından sözü alan Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, 39 gündür Kürt iradesinin gasp edildiği ve kayyım sürecinin kendisiyle birlikte ciddi sorunlar doğuracağını ifade etti. Taşçıer, "3 yıl önce de bu topraklarda kayyum vardı ve yine aynı şekilde İçişleri Bakanlığı kararıyla atandı. Kayyum atamalarından önce hiçbir borcu olmayan belediyeler borç bataklığına sürüklendi" hatırlatmasında bulundu. 

"Kayyım demokrasiye darbedir"

Taşçıer, kayyum atamalarıyla birlikte Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini dile getirdi. İçerisinde bulunan süreçte belediyelerin gasp edilmesi demokrasinin tesis edilmesinde büyük bir eksiklik yaratacağına ifade eden Taşçıer, "HDP'nin demokratik tavrı ve barışta ısrarından dolayı baskılar devam ediyor. Ancak HDP bu topraklarda barışı tesis edebilecek bir güce sahiptir" dedi.
 
Demokratik bir ülke anlayışında ısrar edeceklerinin altını çizen Taşçıer, "Kürt illerine atanan kayyumları kabul etmiyoruz ve sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu.
 
Açıklama kitlenin alkış ve "Jin Jiyan Azadî" ve "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarıyla son buldu.