Kayyım protestoları 9. gününde | Diyarbakır ve Mardin'de oturma eylemleri sürüyor
İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyımların vali atanmasına tepkiler sürüyor. Diyarbakır ve Mardin'de oturma eylemleri polis ablukasında devam ediyor.
Diyarbakır'da oturma eyleminin olduğu Lise Caddesi polis bariyerleriyle ablukaya alınırken, belediye binası karşısında bulunan sokak polis araçları ve bariyerlerle yaya ve araç geçişlerine kapatıldı.
Oturma eylemine çok sayıda Diyarbakırlının yanı sıra HDP’li Milletvekilleri Zeynel Özen, Hasan Özgüneş, Saliha Aydeniz, Remziye Tosun, Nimetullah Erdoğmuş, Hişyar Özsoy, Dersim Dağ, Feleknas Uca ve yerine kayyım atanan DBB Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı katıldı.
Komünist Başkan Fatih Maçoğlu da oturma eylemine katılan bir diğer isim oldu. "Mesele kabul edeceğiz bütün renkleriyle yaşamın nitel alanı, farklı düşünceleri kabul edeceğiz. Bu demokrasi meselesidir" diyen Maçoğlu, eylem alanından yaptığı açıklamada, "Halkların iradelerini yok saymak doğru değil. Onlarca yıldır demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz. Burada olmanın bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum” sözlerini kaydetti.
Erdoğan'ın, "Dağa para aktarıyorlar" iddiasına yanıt
Oturma eyleminde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dağa para aktarıyorlar” iddialarına karşılık, “Onların yolsuzlukları basına yansıdı. Kayyumun yaptığı icraat nedir biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı’na binlerce liralık hediye vermek. Bakanlarına 40 bine, 50 bin hediye vermek” dedi.
Seyid Rıza’nın “Sizin yalanlarınız ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert olsun; bende size boyun eğmedim, bu da size dert olsun” sözleriyle konuşmasını sürdüren özen, “Bu demokrasiye el koymaktır. Biz direnişe alışığız, direneceğiz. Bizim eş başkanlarımız, meşru başkanlarımızdır. Bu kayyum zorbalığına boyun eğmeyeceğiz. Bedeli ne olursa direneceğiz” şeklinde konuştu.
DİSK, KESK, TTB, TMMOB'den kayyım eylemine destek
Kitlenin oturma eylemi türküler eşliğinde devam ederken, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, TMMOB 2’nci Başkanı Selçuk Uluata ile sendika üye ve yöneticileri, Lise Caddesi’nde bir araya gelerek, “İrademe dokunma” pankartıyla oturma eyleminin yapıldığı noktaya yürüdü. “Kayyum halka hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganlarıyla yürüyen kurum temsilcileri, kitle tarafından alkışlarla karşılandı.
PSK: Nefes aldığımız sürece halkımızın yanında olacağız
Yerel seçimler kapsamında HDP ile ittifak kurmayan ancak kayyum atamalarına karşı dayanışma gösteren Kürdistan Sosyalist Partisi'nin (PSK) Genel Başkanı Mesud Tek, kayyum atamalarının Kürt halkının iradesine yönelik saldırı olduğunu ifade ederek, “Bu Şeyh Said’in AKP’nin bu politikalarını protesto ediyoruz. Nefes aldığımız sürece halkımızın yanında olacağız. Yaşasın direniş. Bu kadar tesadüf bir karar değildir. Hukuki bir karar değildir” ifadelerini kullandı.
"Bu sadece HDP’ye yönelik bir saldırı değildir"
Kararın siyasi olduğunu ve Türkiye’nin Kürt halkına yönelik siyasetinin devamı olduğunu söyleyen Tek, “Kürt özgürlük mücadelesinin legal olarak sürdürülmesini istememiştir. HDP ile dayanışmamızı göstereceğiz. Bu sadece HDP’ye yönelik bir saldırı değildir. Bu Kürt halkına, Amed halkının iradesine yönelik bir saldırıdır” dedi.
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Doğan Hatun, kayyum atamalarıyla savaşa sürüklenmek istendiğini belirterek, Türkiye halklarına dayanışma çağrısında bulundu.
Çerkezoğlu: İrade gaspının sonucu hırsızlıktır
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da Diyarbakır, HDP’li belediyelerine kayyum atamalarının demokrasiye karşı darbe olduğunu ifade ederek, “Bir ülkede demokrasinin olmazsa olmaz kuralı, seçme ve seçme hakkına ve haklın iradesine saygı duymaktır. Halk iradesinin bu kadar açık bir şekilde gasp edildiği bir ülkede, hiçbir hakkın güvencesi yoktur. Bu darbenin hedefi Türkiye’nin dört bir yanında, faşizme ve baskıya teslim olmayan milyonların varlığıdır. Türkiye halklarının ortaya koyduğu bu irade 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde kendisini ortaya koymuştur” diye konuştu.
AKP’nin iktidarını sürdürebilmek için kayyım politikalarını devreye koyduğunu kaydeden Çerkezoğlu, “Diyarbakır, Van ve Mardin’e sahip çıkmak Türkiye’ye, memlekete sahip çıkmaktır. Diyarbakır halkıyla dayanışma duygularımızı ifade etmek için buradayız. Kayyum sürecini daha önce de yaşadık. Kürt iradesinin gasp edilmesinin sonucu işsizliktir. Belediyelerden arkadaşlarımız çıkarılmaya başlandı. Halk iradesinin gasp edilmesinin sonucu talandır, hırsızlıktır. Tüm Türkiye’nin vicdanında mahkum edilmiş durumdadır” şeklinde konuştu.
Yapılan açıklamalar ardından oturma eylemi gerçekleştirildi. Eylem ardından kitle sloganlar eşliğinde bugünkü oturma eylemlerini sonlandırdı.
Mardin'de de oturma eylemi polis ablukasında sürüyor
Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekillerinin de aralarında bulunduğu bir grup, kent merkezinde bulunan Karayolları Parkı’nda bir araya geldi. Kısa bir süre sonra zırhlı araçlarla parka gelen çok sayıda polis, milletvekillerinin bulunduğu alanı kalkanlarla çembere aldı. Ablukaya alınan vekiller oturma eylemine başladı.
Eylemi takip için alanda bulunan gazeteciler de çemberin dışına çıkartılarak çekim yapmaları engellendi. Polis gazetecilerin ablukayı dışarıdan çekmesine de izin vermeyerek, gazetecileri parktan çıkardı.
"Vali emrini bize kanun diye yutturamazsınız"
Vekiller, gazetecilerin alandan uzaklaştırılmasına tepki olarak açıklamalarını telefonlarıyla çekerek kamuoyuna paylaşacaklarını belirtti. HDP Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki tarafından yapılan açıklamada şöyle dendi:
"Antidemokratik tek bir davranış içinde bulunmadık. Bütün arkadaşlarımız meşru ve demokratik haklarını kullanmışlardır. Özellikle her seferinde güvenlik görevlileri ve amirleri yasa dışı bir iş yapıyorsunuz. Bir araya geldiğimizde milletvekillerimize, yöneticilerimize gaz sıkıyorlar. Parti binasından çıkmamıza bile izin verilmedi. Milletvekillerimiz hedef alınarak yüzlerine gaz sıkıldı, darp edildi. Valinin emrini kanun, yasa, Anayasa sayanlar suç işliyorlar. Vali emrini bize kanun diye yutturamazsınız. Akşam bir kez daha kanuna bakın, milletvekillerinin halkla buluşması 2911 sayılı yasa kapsamında değildir. Hiç kimse ikide bir yasaya aykırı davranıyorsun demesin."