Kayyım atamalarının 28. gününde protestolar sürüyor: "Kayyum gidene kadar mücadele sürecek; biz bu davanın neferleriyiz"

Kayyım atamalarının 28. gününde protestolar sürüyor: "Kayyum gidene kadar mücadele sürecek; biz bu davanın neferleriyiz"

İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının 28. gününde protestolar sürüyor. Van'da HDP İpekyolu ilçe binası önünde yapılan açıklamaya HDP milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Eylemde "Kayyum idaresi değil halk iradesi" yazılı pankart da taşındı. Diyarbakır'da yapılan eylemde de oturma eylemi devam ettirildi ve basın açıklaması yapıldı.

Demokrasi Nöbeti'nde konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, "Biz kayyumu gönderene kadar ısrarlıyız. Halk iradesi tekrar yerini alana kadar mücadelemiz devam edecektir" dedi.

Özgüneş, AKP iktidarının ortağıyla beraber ülkeyi yönetemediğini söyleyerek, iktidarın aynı zamanda HDP önünde bulunan annelerin duygularını sömürdüğünü belirtti. Özgüneş, hafta içerisinde il binası önünde yapılan eyleme dair ziyaretlere değinerek şöyle konuştu:  

"İçişleri Bakanı, sorunu çözmesi gereken insan orada oturma eylemi yapıyor. Kadın bakanı olarak geçinen bakan keza öyle. Peki soruyoruz. İktidarda olan HDP midir,  siz misiniz? Bu bir bakıma bizi sevindiriyor. HDP'nin bu ülkede gerçek anlamda bir çözüm partisi olma umudu bizi sevindiren husustur. Ama AKP-MHP iktidarı biz iktidara gelirsek ‘Ülkenin bütün sorunlarını çözeceğiz’ demişlerdi. Bırakın çözmeyi Türkiye'nin sorunlarını en işin içinden çıkılmaz duruma getirdiler. Oradaki anneleri anlıyoruz. Çocuklarının akıbetinin açığa çıkarılması ve eve dönmelerini istemelerini anlayışla karşılıyoruz. Ama adres HDP değil, hükûmetin kendisidir. Sorunları çözmeyen, buna sessiz kalan hükûmetin kendisidir. O çocukların, o gençlerin geri gelmesi hükûmetin temel sorumluluğudur. HDP olarak Mecliste komisyon kurularak gereğinin yerine getirilmesini hep birlikte istedik. Cumhurbaşkanı ne dedi, 'Biz bu meselenin HDP tarafından meclise getirilmesini kabul etmeyeceğiz.' Peki nasıl çözeceksiniz? Siz sokağa insanları getirip karşı karşıya getirmekle mi sorunu çözeceksiniz? Cumartesi Anneleri’nin hesap sorma hakları yok mudur? Bütün bu annelerin sorunlarını çözecek bir yöntemi birlikte bulmaya çalışıyoruz.  Buna niye yoksunuz?”

"Memur ve polis siyasete alet ediliyor"

AKP tarafından organize edilen yürüyüşlere memurların, müdürlerin çağrılmasına da tepki gösteren Özgüneş, "Memurların, müdürlerin, polisin askerin siyasete adet edilmesi nerede görülmüştür? Hangi anayasa, hangi kanunda var?  Fiili kanun tanımaz 'ben bildiğimi yaparım' diyen anlayış ülkeye hukuk dışı yaşamı dayattı. Faşizan uygulamalar dediğimiz olay budur. Ne hukuku tanırlar, ne demokrasiyi bilirler, ne insanca bir soruna el atmasını bilirler. Siz bilmiyor olabilirsiniz ama biraz dinleyin. Bilmiyorsanız size yol gösterelim. Günlerdir o anneleri oraya götürüp bakanlar sıraya dizilmişler. Ne yapmak istiyorsunuz? Bir de yalan makinaları bütün basını ele geçirmelerine rağmen kendileri dahi inanmadıkları yalanları HDP şahsında uygulayarak töhmet altında bırakmaya çalışıyorlar" diye belirtti.

"Kayyum gidene kadar mücadele sürecek; biz bu davanın neferleriyiz"

Ülkenin ancak barış ve özgürlüklerle kurtulabileceğini belirten Özgüneş, “Amed'e, Mardin'e, Van'a atadığınız kayyumların ne anayasa, ne vicdan, ne hukuk ne insan hakları ile bir ilgisi var. Bu resmen bir darbedir. Bu darbeyi, Türkiye halklarına, demokrasi ve hukuka yapılmış sayıyoruz. Bizim derdimiz bir iki belediyeyi kurtarmak değil, bizim derdimiz ülkeyi hukuka, barışa, demokrasiye kavuşturmaktır. Bugün bana bunu yapıyorlarsa yarın  İstanbul, Ankara, İzmir, herhangi bir ilçeye de yapabilirler. Onun için direnişimiz haklı ve meşrudur. Biz kayyumu gönderene kadar ısrarlıyız. Biz bu kayyumu Ankara'ya teslim edene kadar, halk iradesi tekrar yerini alana ve bu halka hizmet edene kadar mücadelemiz devam edecektir. Başarı Türkiye için; demokrasi, hukuk ve toplumsal barışı isteyenlerin olacaktır. Biz bu davanın neferleriyiz” dedi.

Özgüneş'in konuşmasının ardından oturma eylemi, söylenen ezgiler ve atılan sloganlarla son bulurken,  bazı gençleri gözaltına almaya çalışan polisler ile milletvekilleri arasından kısa bir tartışma yaşandı. Kimsenin gözaltına alınmadığı eylem daha sonra sonlandırıldı. 

Diyarbakır

Diyarbakır'daki eylemde yapılan basın açıklamasında kayyımın hazırlığının seçim sürecinde yapıldığı belirtildi. Basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: "Gerek mazbataların verilmemesi gerek siyasi soykırım operasyonları bunun göstergesiydi. AKP hükümetine göre ya AKP'li olacağız ya da hiç olmayacağız. Orta doğu farklı halkların farklı inançların farklı kültürlerin olduğu bir coğrafyadır. Bu farklılıkları yok etmeye çalışmak ancak bir soykırım politikasıyla tanımlanabilir"