İçişleri Bakanlığı kararıyla HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri ile Diyarbakır’ın Kulp ve Erzurum’un Karayaza belediyelerine kayyımların atanmasına karşı 19 Ağustos’ta başlatılan Demokrasi Nöbetleri, 51. gününe girdi.
Diyarbakır'daki eylemde Barış Anneleri Meclisi adına konuşan Ferha Akbulut, seçtikleri belediye eş başkanlarının iradeleri hiçe sayılarak haksız ve hukuksuz bir şekilde görevlerinden alınarak belediyelerinin gasp edildiğini ifade etti.
Mardin'de konuşan, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, Suriye’ye dönük olası operasyon planı için “Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
Van'da konuşan İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, CHP'ye seslenerek, “Selahattin Demirtaş’a yaptığınız yanlışı bir daha yapmayın. Savaş tezkeresine 'hayır' deyin diye konuştu.
Diyarbakır'daki Demokrasi Nöbeti, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin (DBB) hemen karşısında yer alan Lise Caddesi üzerinde devam etti.
Eylem öncesi alan bugün yine polis bariyerleriyle çevrildi, cadde ve sokak başlarına zırhlı polis araçları konumlandırıldı. Nöbete HDP milletvekilleri Musa Farisioğulları, Semra Güzel ve Dersim Dağ ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Nöbet alnına gelen görevden alınan DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı alkış ve sloganlarla karşılandı. Nöbette ilk olarak HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Hülya Alökmen Uyanık konuştu. Uyanık, savaş araçlarının kendilerini bu yoldan alıkoyamayacağını vurgulayarak, “Tank, top, uçak ve helikopter sesinin barış talebimizin sesini bastıramayacaktır” dedi.
Barış Anneleri Meclisi adına konuşan Ferha Akbulut da, seçtikleri belediye eş başkanlarının iradeleri hiçe sayılarak haksız ve hukuksuz bir şekilde görevlerinden alınarak belediyelerinin gasp edildiğini ifade etti. Kayyım atamalarını Kürt halkına yapılmış bir hakaret olarak değerlendiren Akbulut, bu hukuksuz uygulamayı kabul etmediklerini kaydetti. “Artık yeter” diyen Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bir asker, polis, sivil ve gerilla annesi olarak sesleniyorum. Ciğeri yanan bir anne olarak, yeter artık. Bu ölümler bitsin. Savaşa, kan dökmeye son verin”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Yöneticisi Fedai Akar ise, 31 Mart’ta seçilen DBB Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’nın mazbatasını almasından günler önce Vali Hasan Basri Güzeoğlu’nun İçişleri Bakanlığı’na belediyeye kayyım ataması talebinde bulunduğunu hatırlatttı.
Ankara’ya seslenen Akar, şunları söyledi: “Pis hesaplarınız, biz Kürtlerin üzerinden yapmayı bırakın” dedi. Diyarbakır’daki tüm kesimlere seslenen Akar, “Bir olalım, birlik olalım, direnişimizi büyütelim. Bu kayyum zihniyetini bir daha yenelim. Emin olun o gücümüz var. Nasıl ki 1 ton 600 kilo kadayıf yiyen, belediyeyi talan eden kayyum Cumali’yi nasıl gönderdiysek, şimdi ki kayyum, hiç kusura bakma sıra sende, seni de göndereceğiz.”
Sözlerinin devamında “Gün gelecek kayyum utancından dışarıya çıkamayacak” diyen Akar, kayyum Vali için “‘Belediye başkanıyım diyor ama TOMA’ların, beton blokların, korumaların arkasından başını dışarı çıkaramıyor. 51 gündür yüzünü göremedik. Berxê bavê min (Babamın kuzusu) madem korkuyordun, neden kayyum oldun. Bu utanç tablosu sana yeter” dedi.
Van'da HDP İpekyolu İlçe Örgütü binası önünde gerçekleştirilen nöbete HDP'li milletvekilleri, belediye eş başkanları, İnsan ve Özgürlük Partisi, Barış Anneleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
"Direne direne kazanacağız" sloganının atıldığı eylemde, İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir konuşma yaptı. Kürtlerin durumunu "Yüzyıllık yalnızlık" olarak tanımlayan Bozdemir, bu yüzyıllık yalnızlığın bazen Rojava'da, bazen Kerkük'te, bazen ise Afrin'de yaşandığını söyledi. Günlerdir savaş çığırtkanlığının yükseldiğini ve toplumun bu naralara karşı sesini yükseltmesi gerektiğini ifade eden Bozdemir, “Bizi buraya getiren sorunun büyük bir Kürt sorunun olduğunu, bu sorunun yalnızca burada değil doğu, batı, kuzey ve güney olarak her yerde etkisini gösterdiğini, yüzyıl öncesinin paylaşım savaşının Kürtleri paysız, yurtsuz ve yalnız bıraktığının farkında olarak biz de halka diyoruz ki; yüzyılın şafağını birlikte aşalım. Yapılacak her türlü savaşa karşı duralım” dedi.
CHP'ye Suriye ve Irak'a asker gönderme tezkeresine karşı tavır belirlemelerini isteyen Bozdemir, “CHP’ye çağrımızdır; Selahattin Demirtaş’a yaptığınız yanlışı bir daha yapmayın. Savaş tezkeresine 'hayır' deyin. Mecliste sınır dışı operasyonu kabul etmeyeceğinizi, savaşa karşı durduğunuzu, insan canının iktidarın temelleri arasında gitmemesi gerektiğini söyleyin. Ortadoğu bataklığında insanca yaşamanın imkanlarını ortaya koymak varken neden savaşı, nefreti ve ötekileştirmeyi sürekli gündemleştirelim" dedi.
Tüm toplumun savaşa karşı çıkması gerektiğini yenileyen Bozdemir, "Toplumun tüm kesimlerini sivil toplum kuruluşlarını ve aydınları bu savaşa karşı çıkmaya, nefret dilini kınamaya, kardeşliğin gereği olan hukukta eşitlik ilkesini ortaya koymaya davet ediyoruz" diyerek konuşmasını bitirdi.
Mardin’deki eyleme, yerlerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye eş başkanları Ahmet Türk ile Figen Altındağ’la birlikte HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar ve çok sayıda yurttaş katıldı. Nöbet, yine HDP binası önünde yapıldı. Eylemde ilk olarak Ahmet Türk konuştu.
Demokrasi ve halkın iradesine sahip çıkma mücadelesi verdiklerini, bundan sonra farklı eylemlerle de bu mücadeleyi sürdürecekleri mesajını veren Türk, Türkiye’de bugün bir kaosun yaşandığını, demokratik siyasetin tükendiğini ve çatışma politikaları iktidarı elde tutmaya çalışan bir siyasi anlayışla karşı karşıya olduklarını söyledi. Türk, “Bugün Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklemek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu anlayış, Türk’e ve Kürt’e felaketi getirecek bir olay olarak, bir anlayış olarak yarın önümüze çıkacaktır. Türkiye, Ortadoğu bataklığında antidemokratik gelişmelerin öncülüğünü yapmış olacak ve toplumda bir kırılmanın ve güvensizliğin yaratılmasına neden olacak” dedi.