Kazım Koyuncu Kültür Merkezi kapatılıyor

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi kapatılıyor

Karadeniz müziği ile Rock'n'Roll müziğini sentezleyerek kendi tarzını yaratan Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu'nun akciğer kanserinden yaşamını yitirmesinin ardından, sanatçının ismiyle açılan Kazım Koyuncu Kültür Merkezi kapatılıyor.

Koyuncu'nun hayatını kaybetmesinin ardından 2 yıl sonra 20 Eylül 2007'de 123 kurucu üyeyle faaliyete geçen kültür merkezi şimdi "lokal" olduğu iddiasıyla kapatılmak isteniyor.

6 yıldır gönüllülük temelinde çeşitli sanat dallarında ücretsiz kurslar veren Kazım Koyuncu Kültür Merkezi'nin kapatılma kararının ardından son olarak yaptığı basın açıklması ise şöyle :

Kazım Koyuncu Kültür Merkezimizi kapatmalarına izin vermeyeceğimizi ve ’herkes için sanat’ anlayışıyla 6 yıldır ısrarla ve tüm zorluklara rağmen sürdürdüğümüz çalışmalarımızın engellenemeyeceğini söylemek için toplandık.

Bugüne gelen süreç, 31.07.12 tarihinde derneğimize gelen Dernekler Masası memurlarının derneğimizin "lokal görünümünde" olduğu gerekçesiyle tutanak tutulması ile başlamıştır. Tüm alanları kültür sanat çalışmaları ve etkinlikleri için kullanılan derneğimizde yer alan masa-sandalyeler ve oturma düzeneği gerekçe gösterilerek "görüntü" ye dayanarak önce para cezası kesilmiştir. Devamında ilgili makamlara müracaatımızla, konu ile ilgili yasal süreç başlatılmıştır. Ancak 25.09.12’de daha önce derneğimize hiçbir tebliğ yapılmaksızın "lokal" olduğunu iddia ettikleri Kültür Merkezi etkinlik alanı olan salonumuzu kapatmak üzere polis memurları derneğimize gelmiştir. Ancak gelen polis memurları da derneğimizin merkezi ile lokal olduğu iddia edilen alan aynı alan olduğu ve "lokal" kapatıldığında dernek çalışmaları da duracağı için kapatma yapamamıştır, bu durumu tutanak altına almışlardır.

28. 11. 2011 tarihinde yine önceden hiçbir tebliğ ya da uyarı yapılmaksızın polisler Kültür Merkezimize gelmiş bu defa yine “lokali mühürlemek” için Kültür Merkezimize gelmiş ve “kapamaya uygun hale” getirmek için derneğimize  iki gün süre verilmiştir.  Bu süreçte Dernekler Masası ve Kadıköy Kaymakamlığı ile yaptığımız görüşmelerde Kültür Merkezi’nin”lokal mühürleme” adı altında yapılan girişimin tüm çalışmalarının sonlanmasına yol açacağı vurgulanmış karşılığında “yapacak bir şey yok size tebliğ etmek zorunda değiliz” cevabı alınmıştır.

\

Kazım Koyuncu adına kurduğumuz 6 yıldır 10 bini aşkın insanın hiçbir ücret ödemeden ve almadan kültür sanat atölye çalışmalarına katıldığı binlerce insanın gönüllü bir biçimde var ettiği, içinde hiçbir ticari ilişkinin barındırılmadığı Kültür Merkezi’mizi “kapatılma” noktasına gelmesine iki memurun Kültür merkezi salonunu “lokal” olabileceği varsayımından hareketle tuttukları tutanak neden olmuştur. İki memurun “varsayımının” binlerce insanın emeğini, üretimlerini aktardığı, paylaştığı ve Kazım Koyuncu ismini taşıyan bir kültür sanat kurumunun kapatılma bahanesi haline getirilmesini asla kabul etmiyoruz. Bu kapatma hamlesinin asıl nedeninin gericiliğin ve piyasacılığın karşısında Kültür Merkezimizin ilerici, eşitliği ve özgürlüğü temel alan değerleri savunması olduğunu biliyoruz. Hiçbir gerçekliği olmayan sudan bahanelerin kapatmaya gerekçe haline getirilmesi altında iktidarın sanata dönük saldırgan tutumunun ve bu tutumu sürdüren zihniyetin yattığını biliyoruz.

2007’de Kazım Koyuncu Kültür Merkezi adıyla kurduğumuz derneğimiz, çalışmalarına başlarken, önüne koyduğu hedeflerden vazgeçmeyerek, belirlediği prensiplerden ödün vermeyerek bugüne gelmiştir. Bizler, mevcut sistemin rekabetçi, piyasacı, bireyci ve tüketim odaklı anlayışına karşılık; dayanışmacı, toplumcu, üretim odaklı sanat anlayışıyla 6 yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sanatın herkes için bir hak olduğunu, belirli bir zümrenin tekelinde olmadığını ve salonlara hapsedilemeyeceğini savunuyoruz.

Geçmişten bugüne itaat eden, sorgulamayan bir toplum yaratılmaya çalışılmıştır. Kazım Koyuncu Kültür Merkezi gönüllüleri olarak bizler, görev alanımızdan hareketle eleştiren, tartışan ve yaşadığımız toplumun sorunlarına seyirci kalmayan, alternatif bir kültürü sanat eğitiminden hareketle örgütlemeye çalışıyoruz.

İktidarın her alanda sürdürdüğü baskıcı ve gerici politikalarından tüm toplumsal kesimler zarar görmektedir. Doğayı katleden, emeği güvencesizleştiren, kadınları yok sayan, eğitimi piyasalaştıran ve gericileştiren, kendinden olmayanları, muhalefet edenleri tutuklayan, sanatı ve sanatçıyı “ucube” olarak gören AKP hükümeti şimdi de ücretsiz sanat eğitimi veren, kolektif emek ve gönüllü dayanışma anlayışıyla çalışma yürüten Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’ni hedef almıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi biliyoruz ki bu bir tesadüf değildir. Çünkü Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, AKP’nin yaratmak istediği itaatkar ve muhafazakar toplum modeli karşısında yaptığı çalışmalarla muhalif bir duruş sergilemektedir.

\

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’nin kapatılma kararının; piyasaya rağmen gönüllülük anlayışıyla ücretsiz sanat faaliyetleri yürüten bir kurumun ‘lokal görünümü’ bahanesiyle çalışmalarını engellemek için, kasıtlı ve keyfi olarak alındığını biliyoruz. Yani usulî bir eksiklikten ziyade bugünkü iktidar güçlerinin; özgürlüğe, emeğe, dayanışmaya karşı uyguladığı bir yaptırımdır. Bu yüzden bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız.

Çalışmalarımızı sürdüreceğiz, Kazım Koyuncu’nun “Hayatı ileri götüren şey hayallerimiz, hayallerimizi gerçekleştiren şeyler de cesaretimiz”dir sözüyle yola çıktık, hayallerimizin ve cesaretimizin karşısında duracak hiçbir güç yoktur.

Herkes için hep birlikte sanat! Sanat hakkımız engellenemez!

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi hakkında

 

"Hayatı ileri götüren şey hayallerimiz, hayallerimizi gerçekleştiren şeyler de cesaretimiz" Kazım Koyuncu

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi Derneği 20 Eylül 2007 tarihinde 123 kurucu üye tarafından kuruldu. Çalışmalarına ise Kasım 2007’de başladı. Sanatı herkes için bir hak olarak tanımlayan Kültür Merkezi çalışmalarında 6 yıl boyunca 200 gönüllü atölye yürütücüsü ve genç, yaşlı, çocuk 10 bini aşkın insane çeşitli sanat başlıklarında ortaklaşa kurulan atölye çalışmalarında herhangi bir ücret ödemeden ya da ücret almadan katıldılar, yeteneklerini geliştirdiler, birlikte öğrendiler, birlikte ürettiler. Kültür Merkezi’nde gönüllülerin üretimlerini sergiledikleri onlarca etkinlik herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirildi. Kültür Merkezi’nde bugüne kadar temel müzik eüğitimi, gitar, bağlama, yan flüt, bateri, ritim, keman, piyano, kemençe, tulum, elektro gitar, klarnet, saksafon, bass gitar, şan, koro, tiyatro, yaratıcı drama, ses tiyatrosu, sinema, fotoğraf, dans, halkoyunları, edebiyat, felsefe, resim alanlarında yüzlerce atölye çalışması düzenlendi.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, kuruluş sürecinden itibaren bugüne kadar tüm çalışmalarını; düşünce ve emekleriyle katkı sunmak isteyen herkesin katılımıyla oluşturdu. Tamamen gönüllülerin emeğiyle oluşturulan Kültür Merkezi kuruluş sürecinden buyana özel bir deneyimi olgunlaştırıyor.

 

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi nasıl kuruldu?

 

25 Haziran 2005'te kaybettiğimiz Kazım Koyuncu’nun ismini taşıyan bir Kültür Merkezi'nin kuruluşunu hazırlayan süreç, ailesinin, Kazım Koyuncu’nun stüdyo ortamında kaydedilen şarkılarını yayınlama kararı alması ile başladı.

Halkevleri, Kazım Koyuncu isminin ve müziğinin sadece ticari kaygılar ve kar güdüsüyle hareket eden bir şirket tarafından kullanılacağı gerçekliğine karşı, böylesi bir albümün, Kazım Koyuncu'nun yaşamı boyunca savunduğu insani, toplumsal, sanatsal değerleri bugüne ve geleceğe taşımakta köprü oluşturabileceği fikriyle harekete geçerek, Koyuncu ailesiyle yapılan görüşmeler sonucu albümün yapımcılığını üstlendi.

Halkevleri, "Dünyada Bir Yerdeyim" adını taşıyacak albümün çıkış sürecinde, bu albümle açığa çıkacak tüm değer ve olanakların, Kazım Koyuncu’nun müziğini ve eşitliğe, özgürlüğe, barışa ve halkların kardeşliğine inancını yaşatacak ve yaygınlaştıracak; sanat ve kültür alanında tüm bu değerlerle kaynaşmış bir üretim ve paylaşım sürecini yaratmayı ve sürekliliğini sağlamayı amaçlayacak bir başka projeye aktarılacağını açıkladı.

"Dünya’da Bir Yerdeyim" albümü çıkarılırken, Kazım Koyuncu’nun ailesi, yakın arkadaşları ve sanatçı dostları ile yapılan görüşmelerde kaygılar ve tasarılar paylaşıldı. Çok sayıda insanın içten çabaları ve emekleriyle yayına hazırlanan albüm, Kazım Koyuncu’nun sesini bir kez daha sevenlerine ulaştırdı. Sürece katkı sunan insanların ortak düşüncesi ise albümün açığa çıkardığı olanakların, Kazım Koyuncu ismini taşıyacak bir Kültür Merkezi’nin kuruluşuna aktarılması şeklinde belirginleşti.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, ancak, bu fikri benimseyen herkesin kolektif emeği, düşüncesi ve yaratıcılığı ile yaşam bulabilirdi. Bu fikrin ortaya çıkış süreciyle birlikte çok sayıda insan, Kazım Koyuncu Kültür Merkezi gönüllüleri olarak Kültür Merkezi’ni kurmak üzere yola çıktı.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’nin kuruluş süreci; kurumsal kimliğinin biçimlenişinden amaçlarının belirlenmesine, çalışma ilkelerinin ve üretim alanlarının şekillendirilmesinden kültür merkezine dönüştürülecek mekanın düzenlenmesine kadar tüm aşamalarında bu sürecin içinde yer almak isteyen; düşüncesini, emeğini paylaşmak isteyen tüm gönüllülerin katkıları ile şekillendi. Gönüllülerin ortak tartışmalarında, Kazım Koyuncu Kültür Merkezi'nin katılıma ve demokratik işleyişe en açık biçimlerden biri olan dernek statüsünde kurulmasına karar verildi.

\

Kültür Merkezi gönüllülerinin ilk ortak çalışması ise, şu anda çalışmaların sürdürüldüğü binanın Haziran 2007'de kiralanması ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülmesi için gereken tadilatın yapılması oldu. Kültür Merkezi gönüllüleri, projenin hazırlanmasından, gerekli olanakların yaratılmasına ve işçiliğine kadar tadilatın her aşamasında bir fiil yer aldılar. Büyük bir özveri ve emekle çalışmalarını sürdürdüler. Aynı şekilde dernek kurulurken görüşülen onlarca insandan temelde sanat eğitimi ve kültür sanat etkinlikleri etrafında şekillenecek Kültür Merkezi faaliyetlerinin ve bu faaliyetlerin içeriklerinin belirlenmesi yönünde öneriler alındı. Somut katkı biçimleri belirlendi. Kültür Merkezi’nin çalışmalarına başlaması için gereken iç donanım da dayanışma ilişkileri kurularak gönüllülerin katkıları ile sağlandı. Kültür merkezi çalışmalarının gelişimine paralel olarak artan ihtiyaçlarının da yine gönüllü katkılarla karşılanması hedeflendi.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, çeşitli sanat disiplinlerinde atölyelerin oluşturulması ile birlikte 2007 Kasım ayından itibaren aktif çalışmalarına başlamış oldu. Elbette Kültür Merkezi’nde sürdürülecek çalışmaların ve diğer tüm etkinliklerin referans noktaları Kazım Koyuncu Kültür Merkezi kuruluş amaçları ile bağlantılıydı.

 

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi Kuruluş Amaçları

 

Kültür Merkezi’nin amaçları, hedefleri  "Neden Kazım Koyuncu ismini taşıyan bir kültür merkezi kuruluyor?" sorusuna verilecek cevaplarda ilgilidir.

Çünkü, Kazım Koyuncu emeğin hiç olmadığı kadar değersizleştirildiği bir ortamda "dünyadaki en önemli değer emek vermektir, yaşam emek demektir" demekten ve başta iyi bir müzisyen olarak müziğe emek vermekten hiç vazgeçmedi. Halkın büyük bölümünün sosyal, ekonomik, politik, kültürel haklar alanından dışlandığı bir dönemde hep emekçilerin, kenarda kalmışların, yoksulların yanında oldu. Savaşlarla kuşatılan bir coğrafyada savaş karşıtlığını; halkların birbirlerine düşmanlaştırıldığı bir ortamda halkların kardeşliğini savundu. Dillerin ve kültürlerin yok edilmesine müziğiyle ve söylemiyle karşı çıktı. Dünya halkları militarizmle, şovenizmle, ayrımcılıkla kuşatılır, farklı kültürlerin bir arada yaşama olanakları yok edilirken dünya kültürlerine bakışını kardeşlikten üretti. Kazım Koyuncu müziği bir yaşama biçimi olarak kabul etti. Ve tüketiciliğin, kolaycılığın piyasa değerlerinin geçer akçe olarak kabul edildiği bir dönemde müzikal üretimini tüm arkadaşları ile birlikte; kulağını bu toprakların tarihine, bu topraklar üzerinde yaşayan halkların kültürlerine, acılarına ve sorunlarına kapatmaksızın sürdürdü.

Popüler kültürün olanaklarını kullanma şansına sahipken grup arkadaşları ile birlikte "müzik piyasasının" gereklerine göre değil yapmak istedikleri müziğe göre ve kendilerinin belirlediği şekilde yollarını çizmekte ısrar ettiler. Yaptığı müzikte çıtayı yükseltmek için, daha iyiyi üretmek için çaba göstermekten, yeni arayışlardan, yerelden beslenirken müziğe evrensel bir çizgide bakmaktan vazgeçmedi. Gelenekseli bugüne ve geleceğe taşırken yaratıcılıkla yeniye dönüştürdü. Tam da bu nedenle piyasanın promosyon kurallarına uymaksızın müziğiyle insanlara ulaştı. Bu toprakların; söyleyebilen, savaşabilen, yapmak istediklerini ve insanları savunabilen sanatçılar yetiştirmesi gerektiğini dile getirirken bir yandan da ürettiklerini insanlarla paylaşırken; herkesin ürettiği, sanat yaptığı bir dünya arzusunu dile getirdi. Ve tüm bunları birer erdem olarak değil zaten yapılması gerekenler olarak yaptı.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi için Kazım Koyuncu'nun istediği biçimde müzik yapma ve yaşamda yaptığı müziğin karşılığını görme cesaretinden ilham alarak yola çıkıldı ve Kültür Merkezi’nin elbette sürekli gelişecek ve zenginleşecek amaçlarına temel referans noktaları bu cesaretle oluşturuldu.

 

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’nin amaçları

 

Eşitlikçi, paylaşımcı, özgürlükçü, üretken bir kültür sanat alanının yaratılmasına katkı sunmaya, Kazım Koyuncu’nun müzikal üretimini ve savunduğu değerleri; eşitliğe, özgürlüğe, barışa ve halkların kardeşliğine inancını yaşatmaya ve geleceğe aktarmaya, ülkede kültür ve sanat alanının geliştirilmesine çaba harcar.

Kültür ve sanatın, ancak özgür, demokratik, barışçıl ve eşitlikçi bir ortamda gelişip yaşayabileceği gerçeğinden hareketle, böylesi bir ortamın ve temel değerlerinin savunusu yolunda da tutum ve çaba içerisinde olur, bu alana özgü çalışmalarda bulunmayı amaçlar.

Kültür/sanat alanında piyasacı, bireyci, cinsiyetçi, ayrımcı, militarist, otoriter-baskıcı, gerici, milliyetçi yaklaşımlara karşında yer alır; "yenileştirici" ve "dönüştürücü"; toplumsal yaratıcılığı kaynağı haline getiren ve onu geliştirmeyi hedefleyen bir sanat ve kültür anlayışından beslenir. Piyasacılıktan şiddete, cinsiyet ayrımcılığından şovenizme kadar çeşitli etkilerle yeteneklerini geliştirme olanaklarından ve kültürel sanatsal üretimden dışlanarak bu alanlardaki etkinliklere ve üretim süreçlerine katılma, insanlığın kültürel-sanatsal mirasını paylaşma ve geliştirme "hakkından" yoksun bırakılanların kültür ve sanat hakkını savunmayı hedefler.

Ülke ve dünya kültürlerini, yaratılan sanat ürünlerini insanlığın ortak hazinesinin parçaları olarak görecek ve korunmasına; geliştirilmesine, paylaşılmasına katkıda bulunmaya çalışır. Sanatı ve kültürel çalışmaları, bireysel gelişim ve fayda anlayışına göre değil toplumsal fayda anlayışına göre ele almayı hedefler. Kültür Merkezi atölyelerine katılan tüm gönüllülerin hazır reçeteler üzerinden sadece bilgi edinebilecekleri değil araştırmaya, sorgulamaya, üretkenliğe ve yaratıcılığa dayalı bir çalışma biçiminin oluşmasına çaba harcar.

Sanatsal ve kültürel çalışmalarının odağına tüketimi değil, üretimi; rekabeti değil dayanışmayı koymaya çalışır. Kültür sanat alanında çok büyük zorluklarla ilkelerinden vazgeçmeksizin çalışmalarını yürüten kurum, kişi ve çevrelerle her türlü dayanışma ilişkisini geliştirmeye, yaygınlaştırmaya çalışır. Sanatsal üretimlerin ayrıcalıklara bağımlı kılınmasının karşısında yer alacak ve sanat eğitimine "maddi bedel karşılığı eğitim" anlayışını sokmaksızın çalışmalarını yürütmeye çalışır.

Tüm işleyişinde; kolektif düşünsel ve pratik üretimin destekleneceği, üretilenlerin paylaşımının sağlanacağı, toplumsal yaşamın öznesi olan insanların, sanatsal-kültürel üretim süreçlerinin ve bu süreçlerin yönetiminin de doğrudan oluşturucusu, öznesi ve denetleyeni haline geldiği bir biçimi üretmeye, hayata geçirmeye çalışır. Kültür Merkezi’nin tüm sorunları kolektif sorumluluk ilişkileri geliştirilerek çözülmeye çalışılır.

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, tüzüğünde de yer alan biçimde sanatın tüm alanlarında çalışmalar yapmayı, çalışmaların sonucunda açığa çıkacak her türlü ürünü paylaşmayı, tüm olanaklarını üretmek isteyen, üreten, ürettiklerini paylaşmak isteyen herkese açmayı hedeflemektedir. Bu yaklaşım farklı sanat disiplinlerindeki atölye çalışmalarının kuruluşunda belirleyici olmaktadır. Atölye katılımcılarından herhangi bir maddi bedel talep edilmediği gibi atölye çalışmalarında bilgi ve deneyimlerini paylaşacak olan eğitmen ve atölye yürütücüleri de çalışmalara gönüllü olarak katılmaktadırlar.