KCK basın davasında 32'si tutuklu 46 sanık 8. duruşmada, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yargılanıyor. Silivri’de görülen duruşmada sanık avukatları Kürtçe savunma talebinde bulundu. Mahkeme heyetine talebini sunan Avukat Sinan Zincir, "Önümüz bahardır, barışın baharda geleceğine inanıyoruz. Cuma günü talep günü olacak. O gün biz avukatlar konuşmak istemiyoruz, Kürt Enstitüsü'nden gelecek tercümanlarla müvekkillerimizin konuşmasını istiyoruz" dedi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık ise Kürtçe savunma talebinin, savcının esasa ilişkin mütalaasını açıklamasının ardından değerlendirileceğini ifade etti.
Radikal Gazetesi'nde Fatih Yağmur'un haberine göre, duruşmanın başlamasıyla beraber sanık avukatlarından Sinan Zincir, CMK 202. maddede yapılan değişiklikle anadilde savunma önündeki engellerin kaldırıldığını ifade ederek şunları söyledi, " Diyarbakır 'da da yargıçlar tercüman aracılığıyla savunma alıyor. 3 yıldır PKK , KCK yargılamalarında yargıçlar da avukatlar da usulü berbat etmiş olduk, müvekkilerimize tercümanlık yaptık. Avukatların görevi tercümanlık değildir, müvekkilerimiz kendileri dertlerini anlatacaklar. Müvekkilerimiz haklarını savunamadan haklarında mahkumiyet kararları verildi. Yargılananlar kendileri tercüman aracılığıyla tahliyelerini talep etsin. Kürtler Kürtçe konuştukça barış iklimi daha da çok geliyor, ayrım kalkıyor. Önümüz bahardır. Barışın kokusunu almaya başladık. Barışın baharda geleceğine inanıyoruz. Cuma günü talep günü olacak. O gün biz avukatlar konuşmak, tercümanlık etmek istemiyoruz, Kürt Enstitüsü'nden gelecek tercümanlarla müvekkillerimizin konuşmasını istiyoruz."
Mahkeme Başkanı Ali Alçık ise Kürtçe savunma talebiyle ilgili olarak, "Esas hakkında mütalaa verildikten sonra sanıklar ancak savunmalarını yapabilirler. Ama değerlendireceğiz tabii" diyerek Kürtçe savunma talebinin daha sonra değerlendirileceğini açıkladı.
KCK basın davasının anadilde savunma hakkı tanıyan yasadan önce görülen 3. duruşmasında mahkeme heyeti, sanıkların Kürtçe savunma taleplerini reddetmişti. 12 Eylül 2012 tarihinde görülen duruşmada Mahkeme Başkanı Ali Alçık, sanıkların meramlarını anlatacak şekilde Türkçe bildikleri ve Lozan'ın sadece azınlıkların hakları ile ilgili olduğu, Kürtlerin ise azınlık değil, bu ülkenin asli unsuru olduğu gerekçesiyle Kürtçe savunma taleplerinin reddine karar vermişti.
Duruşmada ayrıca kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Ali Alçık davada tutuklu bulunan sanık Haydar Tekin hakkında Diyarbakır'da açılmış olan ve iddianamesi okunan başka bir davanın, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle bu dava ile birleştirildiğini açıkladı. Alçık, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve henüz iddianamesi okunmayan başka bir davanın da yine fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle kendi davaları ile birleştirildiğini hatırlattı. Alçık, bu davada da Mikail Barut'un tutuklu, İsmet Kayhan'ın da hakkında yakalama kararı bulunan iki sanık olduğunu kaydetti. Haydar Tekin her iki iddianamenin de ortak sanığı olması nedeniyle sanık sayısı artırmazken, diğer iddianamenin iki sanığı ile toplam sanık sayısı 46'ya, tutuklu sanık sayısı ise 32'ye yükselmiş oldu.
Daha sonra söz alan avukat Baran Doğan ise, "11 çelik kapı ve kozmik oda gibi yalanlarla bu davaya bakan Çağdaş Hukukçular Derneği'nden avukat arkadaşlarımız gözaltına alındı" açıklamasında bulundu. Başkan Alçık ise, "Bunun yeri burası değil. Basın açıklamanızı dışarıda yapabilirsiniz" şeklinde karşılık verdi. Avukat Doğan ise bu durumun komplo olduğunu belirterek, "Yarın bizim de ne olacağımız belli değil. Bu durumu gereken her yerde dile getirmeye çalışacağız" dedi. Duruşmada tercüman bulundurulması aşamalarıyla ilgili olarak da Başkan Alçık, "Sanıklar yargılamanın her aşamasında söz alabilir, talepte bulunabilir ya da savunma yapabilirler. Çünkü CMK'da yeni delil sunma hakkı verilmiştir. Bu nedenle tercüman bulundurulması gerekmektedir. Savcının bu durumu da göz önünde bulundurmasını talep ediyoruz" açıklamasını yaptı.