KCK: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez, Türkiye demokratikleşmeden sorun çözülmez

KCK: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez, Türkiye demokratikleşmeden sorun çözülmez

KCK Yürütme Konseyi, AKP'nin 6 Haziran'da Diyarbakır'da çözüm süreci için gerçekleştirdiği çalıştaya ilişkin yaptığı açıklamada, AKP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bir oyalama peşinde olduğunu savundu. KCK, "Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü konusunda somut adımlar görülmediği müddetçe direnişler de  yükseltilmelidir" ifadesini kullandı.  "Bu çalıştay sadece bir psikolojik savaş çalışması olmuştur" denilen açıklamada, "Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez, Türkiye demokratikleşmeden de Kürt sorunu çözülmez" dendi. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle dendi:

"AKP, Amed’de çözüm süreci adını verdiği bir çalıştay düzenledi. Bu çalıştayı özellikle kendine yakın TV ve gazetelerde sanki önemli bir şey yapılmış gibi tartıştırıyor. Halbuki bu çalıştayda Kürt sorunun çözümü açısından ne yeni bir tartışma yapılmış ne de yeni bir açılım ortaya çıkmıştır. Bu çalıştay sadece bir psikolojik savaş çalışması olmuştur. Halkla ilişkiler çalışması denilen bir yaklaşımla toplum oyalanıp yanıltılmaya çalışılmıştır. Özellikle AKP’nin Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikasının üstü örtülmek istenmiştir."

 

'Konuşulmayan hiçbir şey kalmadı'

 

"Kürt sorununda tartışılmayan, konuşulmayan hiçbir şey kalmamıştır. 

"AKP, bunları dikkate alsaydı şimdiye kadar Kürt sorununun çözümü konusunda çok önemli adımlar atılırdı. AKP hükümeti kendi seçtiği akil insanların raporlarını bile dikkate almamıştır. Amed’de yapılan çalıştayda çözüm yerine Kürt Özgürlük Hareketi nasıl zayıflatılır, nasıl tasfiye edilir  konusu tartışılmıştır. Bir çözüm projesi ortaya koymadan gerillanın nasıl dağdan indirileceği konusunun gündeme getirilmesi bunu göstermektedir. Beşir Atalay’ın Amed’de belediye önünde oturan birkaç aileyi gündemleştirmesi bu çalıştayın amacının çözüm olmadığını ortaya koymuştur. Böylece bir psikolojik savaş çalışması olduğu netleşmiştir. AKP hükümeti bu çalıştayla Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına kadar bir zaman kazanmayı hedeflemiştir. Halkın ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin Kürt sorununun çözümsüzlüğü konusunda mücadele duruşu ve kararı içinde olmasını böyle bir çalışmayla gevşetmeyi amaçlamıştır.

AKP 12 yıllık iktidarı boyunca tüm seçimler öncesi yaptığı oyalama, aldatma ve yanıltma politikasını şimdi de devreye sokmaktadır. Ancak hiçbir seçim sonrası, öncesi verdiği sözleri pratikleştirmemiştir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de böyle bir oyun ve oyalama peşindedir."

 

'Öcalan'ın özgürlüğü konusunda adım atılmalı'

 

"Halkımız ve demokrasi güçleri bu çalıştayı ciddiye almamalı ve önemsememelidir. Demokratik direnişi yükselterek, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü mücadelesini geliştirmelidir. Somut olarak ciddi adımlar atılmadığı takdirde direnişçi tutumunu bırakmamalıdır. Hiçbir çevre de AKP’nin oyalama ve aldatma politikasına alet olmamalı, Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halklarının demokrasi mücadelesinin gelişmesine destek sunmalıdır.

AKP hükümeti tam bir psikolojik savaş hükümetidir. Türkiye’nin çözüm bekleyen tüm sorunlarına yönelik bir psikolojik harekât yürütmektedir. Bir taraftan toplumu oyalama ve yanıltma politikası yürütürken, diğer taraftan Kürt Özgürlük Hareketi'ni mücadelesiz bırakmayı hedeflemektedir. AKP artık bu tarzı ve yaklaşımı temel bir politika hâline getirmiştir. Her konuda çalıştaylar yapmış, sözler vermiş, ama ciddi hiçbir adım atmayarak demokratikleşme bekleyen tüm sorunları çözümsüz bırakmıştır. Bu açıdan AKP’nin psikolojik savaş amaçlı çalıştaylar ve demeçlerle böyle bir politika yürütmesine fırsat verilmemeli, Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü sağlanana kadar mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü konusunda somut adımlar görülmediği müddetçe direnişler de  yükseltilmelidir."

 

'Kürt sorunu çözülmeden demokrasi,

demokrasi olmadan çözüm olmaz'

 

"Bu direnişler sadece Kürdistan’da değil, tüm Türkiye’de geliştirilmelidir. Demokrasi güçleri derhal bir demokrasi programı oluşturmalı ve bu program etrafında ortak mücadeleyi geliştirmelidirler. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez, Türkiye demokratikleşmeden de Kürt sorunu çözülmez. Demokratik Türkiye özgür Kürdistan sadece Kürtlerin mücadelesi ile değil, tüm Türkiye halklarının mücadelesi ile gerçekleşecektir.

Artık bu ortak mücadeleyi geliştirmenin zamanıdır. Bu gerçekleştiği takdirde Türkiye demokratikleşip Kürt sorunu çözülecektir. "