Kenan Evren bile gitti, Korkmaz Yiğit kaldı yadigâr!

Kenan Evren bile gitti, Korkmaz Yiğit kaldı yadigâr!
Hazal ÖzvarışT24- Dolandırıcılıkla suçlandığı davada yargılanan ve yeraltı dünyasından isimlerle teması bir dönem gündeme damga vuran işadamı Korkmaz Yiğit’in adını taşıyan okul tartışma konusu oldu.  İş adamı Doğan Kasadolu'nun başvurusu üzerine “Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi”nden Yiğit'in adının çıkarılması talebi, Milli Eğitim Bakanlığı’nca reddedildi. Bakanlık, gerekçe olarak “okulu inşa eden hayırsever ve vali arasında imzalanan protokolün 'hayırseverin adı değiştirilmeyecek' hükmünü taşıması” gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Kurumları Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’ne göre okullara; yerleşim yerlerinin, tarihte ün yapmış kişilerin, Mustafa Kemal Atatürk’ün, yurt içinde ve yurt dışında zafer kazanılan yerlerin, şehitlerin, ülke için önemli olayların, bilim, teknoloji, kültür, eğitim, sanat, spor alanlarında başarı kazanan kişilerin, üstün başarı göstermiş öğretmenlerin, eski Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Eğitim bakanlarının adları verilebiliyor.Verilen isimlerin değiştirilmesi hayli zor. 12 Eylül 1980 darbesinin lideri Kenan Evren’in okullarda yer alan ismi ilk kez 1999’da Malatya’da değiştirildi. İl Genel Meclisi’ndeki oylama sonucunda yapılan değişikliğin ardından Antalya’daki “Nebiler Kenan Evren İlköğretim Okulu”nun ismi de Eğitim-Sen’in başvurusu üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce değiştirildi.Ancak, Kenan Evren ve benzeri isimler için uygulanan formül okul inşa eden “hayırseverler” için geçerli değil. Hayırseverler, örgütsel suç veya dolandırıcılık suçlarından yargılansalar da bu durum değişmiyor. Buun nedeni, valilikler ile hayırseverler arasında okul yapımı için imzalanan protokollerde yer alan “isim değiştirmeme” hükmü. Protokolde yer alan “Hibecinin Hakları” isimli 6. maddeye göre “İnşa edilecek okula verilecek olan hayırseverin adı değiştirilmeyecektir.” Boğaziçi'nde Kuruçeşme ile Bebek arasında bulunan Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi’nin ismi de bu nedenle değiştirilemiyor. İş adamı Doğan Kasadolu’nun “Kamunun 2 milyar dolar üzerindeki alacaklarını suç teşkil eder şekilde planlı, programlı ve örgütsel faaliyet sonucu hileli yollarla bertaraf eden, basında ‘Vergi Yüzsüzü’ olarak anılan bankacı” olarak dilekçesine geçirdiği Korkmaz Yiğit ile ilgili olarak yaptığı başvurular, Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Muammer Yıldız tarafından “6. madde dolayısıyla müdürlüğümüzce yapılacak bir işlem bulunmamaktadır” denilerek geri çevrildi. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e de benzer bir dilekçe sunan ancak olumlu yanıt alamayan Kasadolu, T24'e, “Her ne kadar taraflar arasında protokol bulunmakta ise de bu, okulda okuyan çocukların, ailelerin, o semtte yaşayanların ve en nihayetinde tüm vatandaşların maddi ve manevi hakları vardır. Korkmaz Yiğit’i sabıkalı, batık bankacı ve müflis kılan mahkeme kararlarından sonra hiç kimse bu protokole uymak zorunda bırakılamaz” dedi. İşte vali ve “hayırsever” arasında imzalanan protokol! Korkmaz Yiğit kimdir? 1942 doğumlu Korkmaz Yiğit, mimar olarak başladığı iş hayatına inşaat projeleriyle devam etti. Yiğit, 1997’de Bank Ekspres’i aldıktan bir sene sonra Türk Ticaret Bankası'nın (TTB) yüzde 84.52'lik hissesini, en yüksek teklifi vererek bünyesine kattı. Medya sektörüne de el atan Yiğit, 3 ulusal, 1 yerel televizyon kanalıyla birlikte 2 radyo kanalı satın aldı. Medya patronluğuna ilgi duyan Yiğit, Yeni Yüzyıl’ın ardından Milliyet’i de aldı. Ancak Milliyet'i satın aldıktan 6 gün sonra (13 Ekim 1998) dönemin CHP İçel milletvekili Fikri Sağlar’ın kamuoyuna açıkladığı “Türkbank kasedi” üzerine Yiğit için kötü günler başladı.Yeraltı dünyasının ünlü ismi Alaattin Çakıcı ile arasında geçen görüşmelerin yer aldığı kasetlerde, Çakıcı’nın Türkbank ihalesi öncesinde Yiğit lehine sürece müdahale ettiği ortaya çıktı. Görüşmelerde geçen “İşadamları canını seviyorsa bu bankaya kimse gitmesin” sözleri üzerine Merkez Bankası, Türkbank satışını durdurdu ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 23 Ekim 1998’de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Bank Ekspres’e el koyduktan sonra Korkmaz Yiğit 9 Kasım 1998’de İstanbul DGM’si tarafından tutuklandı. Yeni Yüzyıl kapatıldı, Milliyet de Aydın Doğan’a iade edildi.Yiğit, Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Bank Ekspres davasında “emniyeti suistimal” suçundan yargılandı, ancak dava Af Yasası kapsamında ele alınarak hüküm 5 sene ertelendi. 2004 senesinde Yargıtay, aşçı, işçi, sekreter ve bahçıvanların da yer aldığı sanıkların paravan şirket kurup yaklaşık 41. 8 trilyon lira kredi çektiğine ve bu paraların Korkmaz Yiğit’in hesabına aktarıldığına dikkat çekti ve “Sanıkların suçu nitelikli dolandırıcılıktır” diyerek kararı bozdu. Ancak, davanın yeniden görüldüğü mahkeme ilk kararında ısrar etti. Daha sonra Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görülen dava, zamanaşımı nedeniyle 7 Ocak 2007’de düştü. Türkbank davası da benzer bir şekilde sonuçlandı, ancak Türkiye’de siyaset, iş dünyası ve mafya arasındaki bağlantıları açığa çıkarmasıyla çok tartışılan bir dava oldu. Korkmaz Yiğit’in “Türkbank ihale sürecinden haberdardı” dediği dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın hükümeti, CHP’nin gensoru önergesi TBMM’de 314 oyla kabul edilince düştü. Böylece Türkiye'nin yolsuzluk iddiaları üzerine hükümetten düşen ilk Başbakanı Yılmaz oldu. Ancak Yılmaz, Yüce Divan'da beraat etti.İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi de 2004’te davayı sonuca bağlayarak Korkmaz Yiğit’le birlikte Erol Evcil, Hayyam Garipoğlu, Mustafa Kefeli ve Mehmet Kocabaş'a “Türkbank ihalesine fesat karıştırmak” suçundan 9 ay mahkûmiyet kararı verdi. Ayrıca, Yiğit “cürüm işlemek için teşekküle üye olmak” suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, 2005’te dosyanın temyiz talebini görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, zamanaşımı nedeniyle mahkûmiyet kararlarını bozdu. Korkmaz Yiğit'in, Alaattin Çakıcı ile görüşmelerini anlatırken “Çakıcı her aradığında kimyam bozuluyordu" sözleri tarihe geçti.