Sivas'ta, 29 Haziran'da Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi şüphesiyle yatan 72 yaşındaki İpek Kızıldağ'ın bugün ölmesi, kene ve yaydığı ölümcül hastalığı tekrar gündeme getirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Çetin, keneler yoluyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı riskinin, Türkiye'nin hemen her bölgesinde bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin resmi olarak 2000'li yıllarda kene kaynaklı KKKA hastalığıyla tanıştığını hatırlatan Çetin, 'Kırım'dan dünyaya 1940'lı yıllarda dünyaya yayılan KKKA, bugün 35 ülkede görülüyor. Burnumuzun dibindeki Bulgaristan'da, KKKA son 50 yıldır çok yaygın ama biz 2000 öncesini pek bilmiyoruz. Örneğin 1960-70'li yıllara ait Sivas ve Tokat tarafında kanamalı hastalıktan ölenlerin kayıtlarını biliyoruz' diye konuştu.
Prof. Dr. Çetin, kenelerin, başta kuşlar olmak üzere, Kurban Bayramı döneminde kurbanlık hayvanlar ve insanlar vasıtasıyla sürekli taşındığını belirterek, 'Bu nedenle KKKA hastalığına, Türkiye'nin hemen her bölgesinde yakalanma ihtimali bulunuyor. O yüzden şu ilde KKKA vardır, şu ilde yoktur diyemeyiz' dedi.
Kenelerin, yaklaşık 5 yıl öncesine kadar kışın sert şartlarını uykuya yatarak geçirdiğine işaret eden Çetin, şunları kaydetti: 'Keneler, ancak belli bir sıcaklıktan sonra ilkbaharın sonlarına doğru ortaya çıkarlardı ama küresel ısınma nedeniyle Türkiye'nin çoğu bölgesinde 4 mevsim kene yapışması vakalarına rastlanabiliyor. Biyolog olarak korkum, küresel ısınma nedeniyle kene kökenli vektörel hastalıkların, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, ülkemizde de 5 yıl içerisinde katlanarak artması.'
Kene yapışmasına maruz kalanlara LYME testi yapılması önerisinde bulunan Çetin, 'Eğer LYME tespit edilirse böylece antibiyotik tedavisine başlanabilir' dedi.