İstanbul Üsküdar’da Çamlıca Tepesi eteklerinde yer alan ve kentsel dönüşüm alanı ilan edilen Kirazlıtepe Mahallesi’nde 'yürütmeyi durdurma kararı' aldıramayan onlarca evin suyu, doğalgazı ve elektriği ‘riskli alan’ gerekçesiyle kesildi. Mahallede Koronavirüs hastaları da yaşarken, bölge sakinleri, "Bizi bu karanlık eve mahkûm etti belediye. Bu kadar eziyet gerekmez", “Mum içinde karanlıkta yaşıyoruz, zorbalık yapıyorlar” diyerek isyan etti.
Kentsel dönüşüm nedeniyle gerçekleştirilen yıkımların sonrasında molozlar içerisinde kalan mahalle, ‘riskli alan’ ilan edilmiş durumda. 'Zorunlu' dönüşüme sokulan mahallenin sakinleri belediye tarafından tapusu bulunan hak sahipleriyle sözleşme imzalamaktansa yalnızca ev sahiplerinden tapuların devrini talep etmesinden şikâyetçi.
Mahalledeki dönüşüm çalışmaları Koronavirüs sürecinde de sürerken Üsküdar Belediyesi’nin Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, 17 Ağustos tarihinde ‘hayalet mahalle’ haline getirilen Kirazlıtepe’deki hak sahiplerine ‘tahliye tebligatı’ gönderdi. Kimi mahalleli, bu karara karşı dava açıp ‘yürütmeyi durdurma’ kararı aldı, kimisi ise madi yetersizlikten dolayı dava açamadı ve ‘yürütmeyi durdurma’ kararı alamadı. Bunun üzerine de onlarca evin doğalgazı, suyu ve elektriği ‘riskli alan’ gerekçesiyle kesildi.
BirGün'deki Uğur Şahin imzalı izlenim haberi aynen şöyle:
Peki, Kirazlıtepeli neler yaşıyor? Bu soruya yanıt aramak için bir akşam vakti Kirazlıtepe’yi ziyaret ediyorum. Molozların arasından geçerek bir süre mahallede turluyorum. İlk görüşeceğim kişi Bedri İğnem. Evi Çamlıca Cami’nin hemen dibinde. İğnem’in evinin etrafı da moloz dolu. Burası iki katlı bir ev… Üç gün önce evin; elektrik, su ve doğalgaz bağlantısı kesildi. İğnem’in evinden Çamlıca Cami’nin ışıklarının göz alıcı olduğunu fark etmemek imkânsız. Her tarafı mum dolu evin salonunda İğnem ile sohbet ediyorum. 1973’ten beri Kirazlıtepe’de oturan Bedri İğnem, “Çocukluğum burada geçti. Ama şu anda mum içinde, karanlıkta yaşıyoruz” diyor.
Elektriği, suyu ve doğalgazı kesilenlerden biri genç kadın Z.İ.. İki katlı bir evde oturuyor. Aktardığına göre, bir konfeksiyon atölyesinde çalışırken koronavirüse yakalanmış. Ailesiyle teması yok, bir göz odada hem ‘karanlıkla’ hem de Covid-19’la mücadele ediyor. Ben molozların üzerinde, o ise camda, konuşmaya başlıyoruz. Soruyorum, yanıtlıyor:
“Hasta olduğumu söylememe, yani bilmelerine rağmen elektriği, doğalgazı ve suyu kestiler. Söyledim ama dinlemediler.”
Kirazlıtepe’de kentsel dönüşüm mağdurlarının avukatı Onur Cingil, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin bölge sakinlerine yaşattığını ‘hukuksuzluk’ olarak tanımlıyor. Av. Cingil, bölgede yaşayanların mağduriyetinin katlanarak artığı görüşünde. Av. Cingil, “Tapulu arazileri olan hak sahipleriyle sözleşme imzalamayıp, sadece evlerinin tapularının devrini isteyen Üsküdar Belediyesi ile Bakanlık, bu zamana kadarki hukuksuzluklarına, baskılarına bir yenisi daha ekledi ve insanlık dışı bir uygulama gerçekleştirdi” diyor ve ekliyor:
“Hukuksuz bir şekilde tahliye ve yıkım kararı veren Üsküdar Belediyesi, bu kararı parasızlıktan dava açıp ‘yürütmenin durdurulması’ kararı alamayan mahallelilere, hatta ‘yürütmenin durdurulması’ kararı alan bazı hak sahiplerine de uyguladı.”