Kenya'da mahkeme, kadın sünnetine izin vermedi

Kenya’da bir mahkeme, rıza sahibi yetişkinlere dahi kadın sünneti için izin verilmeyeceğinine karar verdi. Mahkeme, erkek sünnetinin aksine, kadın sünneti işleminin sağlığa faydası olmadığını, hatta ölüme varabilecek komplikasyonlara neden olduğunu söyledi.

ABC News’un aktardığına göre, üç Yüksek Mahkeme yarcının, Dr. Tatu Kamau’nun sunduğu dilekçe aleyhine verdiği kararda, kadın sünnetinin uygulandığı topluluklarda pek çok kadının seçim şansı olmadığı belirtildi.

Dr. Kamau, mahkemeye sunduğu dilekçede “pek çok kadının bunu istediği ancak yasanın onları engellediğini” belirtmişti.

Yargıçlar Lydia Achode, Kanyi Kimono ve Margeret Muigai’nin kararında “Bir insanın zararlı bir işlemden geçmeyi seçeceğini kabul etmiyoruz. Maruz kalanların tıbbi kayıtları ve anlattıkları incelendiğinde bu hakkın sınırlandırılmasının kadınların onuru temelli demokratik bir toplumda mantıklı olduğunu tespit ettik” ifadeleri yer aldı.

Kenya’da Kadın Sünneti Yasası, 2011’de yürürlüğe girmiş, bu işlemin yapılmasından sorumlu tutulan hişilerin en az üç yıl hapis cezası ya da 1800 dolar para cezasına çarptırılmasını öngörmüştü.

Kadın sünneti, Afrika, Asya ve Orta Doğu’da bazı topluluklarda “kadınların cinsel arzusunu kontrol altına almak için” başvurulan geleneksel bir yöntem olarak görülüyor. Bu işlemin doktor dışında biri tarafından yapıldığı pek çok durumda anestezi ve antiseptik yollara başvurulmuyor. Kadın sünneti, cinsel sağlığı etkileyebilecek komplikasyonlara neden olabiliyor.

Kadın sünneti ile savaşan ve bu işlemin erken evliliklere yol açtığını söyleyen Samburu Kızlar Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi Avukat Ken Mbaabu, kadınların 12 yaşlarından itibaren menstrüel döngülerinin başladığını ve ilk regl olmalarından sonra yetişkin kabul edilip genelde yaşça büyük erkekler ile hemen evlendirildiklerini söyledi. Mbaabu, ''Eğer karar yetişkin kadınların prosedüre girmesine izin vermiş olsaydı, yetişkin kadınları yasaya göre 18 yaşını doldurmuş değil de regl olan, göğüsleri olan ve çocuk sahibi olabilecek bireyler olarak gören ve kadın sünneti uygulayan bazı topluluklar tarafından yanlış anlaşılırdı'' açıklamasını yaptı ve ''Mahkeme kararı, kadınların vücutları hakkında kendi kararlarını verme haklarını onayladı'' diye ekledi.