Kenya İçişleri Bakanı Joseph Ole Lenku, yaptığı açıklamada, başkenti Nairobi'deki Westgate Alışveriş Merkezi'ne cumartesi günü El Kaide bağlantılı Eş Şebab militanları tarafından düzenlenen saldırılarda kontrolün sağlandığını, tüm rehinelerin kurtarıldığını ve operasyonda sona gelindiğini belirtti. Saldırıda hayatını kaybedenlerden birinin Türk olduğu açıklandı. Hollanda doğumlu 33 yaşındaki Elif Yavuz ve Avustralyalı mimar eşi Ross Langdon, saldırganların ateşi sonucu yaşamlarını yitirdi. 8 aylık hamile olan Yavuz'un bebeği de kurtarılamadı.
Harvard Üniversitesi mezunu Yavuz'un, Bill Gates tarafından kurulan Gates Vakfı bünyesinde doktor olarak çalıştığı, ölümcül bir sıtma türü olan Malaria ile mücadele için Kenya'da bulunduğu açıklandı. Çiftin hayatlarını kaybettiği haberinin duyulmasından sonra, Langdon'ın annesi Linden, oğlunun Facebook sayfasına "Güzel oğlum Ross'u, onun çok sevgili kız arkadaşı Elif'i ve doğumuna sadece iki hafta kalan bebeklerini yitirdik. Bu tarifsiz bir kayıp" mesajını yazdı. Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi H. Avni Aksoy, Elif Yavuz'un Kenya'ya Hollanda vatandaşı olarak geldiğini ve işlemleri bu nedenle Hollanda Büyükelçiliği'nin yürüttüğünü söyledi.
Aksoy, Elif Yavuz'un ailesinin kızlarının naaşını Amsterdam'a götürmek istediğini sözlerine ekledi. Öte yandan, Eş Şebab militanlarının yarattığı rehine krizi de üçüncü gününü geride bıraktı. İsrail özel kuvvetlerinden de destek alan Kenya güvenlik birimlerinin dört katlı AVM'nin iki katını kontrol altına aldığı ifade edildi. Görgü tanıkları, saldırganların, çatıdan rastgele ateş açtıklarını anlattı.
Kenya hükümeti ise militanlardan ikisinin öldürüldüğünü duyurdu. Dün de devam eden kuşatma sırasında binadan dumanların yükseldiği, silah seslerinin susmadığı kaydedildi. Kızılhaç, 63 kişinin kayıp olduğunu açıklarken, bu rakama rehinelerin de dâhil olduğu belirtildi. Kenya İçişleri Bakanı Joseph Ole Lenku da saldırganların tamamının erkek olduğunu ancak içeriye girişte çok sayıda erkeğin dikkat çekici olacağı için bazılarının kadın kıyafeti giydiğinin anlaşıldığını söyledi. Somali merkezli Eş Şebab örgütü, Kenya'nın Somali'ye askeri destek vermesini protesto etmek için saldırıyı düzenlediklerini açıklamıştı.
Kenya İçişleri Bakanı Joseph Ole Lenku, yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin alışveriş merkezinde kontrolü sağladığını, tüm rehinelerin kurtarıldığını ve operasyonda sona gelindiğini belirtti.
Saldırıda 62 kişinin hayatını kaybettiğini, 170 kişinin de yaralandığını ifade eden Lenku, dört gün süren operasyonlarda 11 güvenlik görevlisinin yaralandığını ve binden fazla rehinenin kurtarıldığını kaydetti.
Lenku, alışveriş merkezine yapılan son operasyonlarda 3 militanın daha öldürüldüğünü, 10 kadar şüphelinin de gözaltına alındığını söyledi.
Bu arada, Westgate alışveriş merkezinde güvenlik önlemleri devam ediyor. Askeri helikopter, sabahın ilk saatlerinden beri alışveriş merkezi üzerinde uçuşunu sürdürürken, polis ve askeri araçlar alışveriş merkezini kuşatmış durumda. Ayrıca içeride terörist bulunması ihtimaline karşı özel eğitimli güvenlik birimleri hazır bekletiliyor.
Dört gündür dünya ve ülke gündemine oturan olayla ilgili Devlet Başkanı Uhutru Kenyatta'nın bugün bir açıklama yapması bekleniyor. Saldırıyı Somali kökenli eş-Şebab Hareketi üstlenmişti.
İngiltere gazetelerinin manşetlerinde Kenya'da alışveriş merkezine düzenlenen ve Somalili radikal İslamcı örgüt Eş-Şebab tarafından üstlenilen saldırı var.
Times gazetesinin baş sayfasında saldırıda hayatını kaybeden Türkiye kökenli Hollanda vatandaşı Elif Yavuz ve İngiliz partneri Ross Langdon'ın fotoğrafları var.
Gazete, Elif Yavuz'un iki hafta doğacak bebeği için alışveriş yapmak üzere çarşıda bulunduğunu aktarıyor, birçok ülkede kayıplar için yas tutulduğunu belirtiyor.
Independent gazetesi de manşetinde saldırıda hayatını kaybedenlerin 'çok uluslu bir terör gücünün" kurbanı olduklarını kaydediyor. Gazete, Eş-Şebab'ın saldırı sırasında yazdığı Twitter mesajlarına atfen, kurbanlar gibi militanların da Amerika'dan Dağıstan'a dünyanın farklı yerlerinden geldiğine dikkat çekiyor.
Financial Times'ta yer alan bir analizde, militanların Batı'yı uzaktan vurduğu kaydediliyor. Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Westgate alışverişine düzenlenen saldırı, Afrika ülkelerinde İslami terörizmin nasıl yükselişe geçtiğini gösteriyor. Son yıllarda Eş-Şebab, Boko Haram ve Mağrip'teki El Kaide gibi örgütler bölgedeki yönetimlerle savaşlarında bir dizi saldırı düzenlediler. Batılı istihbarat örgütlere göre bu örgütlerden hiçbiri Avrupa ya da Amerikan topraklarına doğrudan saldırı düzenleyebilecek durumda değil. Bunu yapabilecek, tek cihat yanlısı grup Yemen'de üslenen Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütü."
"Ancak uzmanlara göre alışveriş merkezi saldırısı bu grupların Amerikan ya da Avrupa topraklarında saldırılar düzenleyemeseler bile Afrika'da Batılıları hedef alma kabiliyetlerini artırdıklarını gösteriyor. Kapasitelerinin artmasının bir kaç nedeni olabilir. Libya'da Kaddafi rejiminin devrilmesinden sonra çok miktarda silahın el değiştirmesi bunlardan biri. İkinci faktör üç grubun işbirliği yapması. Örneğin Mağrip'teki El Kaide örgütünün Eş-Şebab üyelerine eğitim verdiği yolunda haberler var. Üçüncü faktör de bölgedeki hükümetlerin militanlarla mücadele zayıf kalması."
Independent yazarı Ian Birrell ise 'Evet İslamcı ama Eş-Şebab, bir ülkenin çökmesinin sonucunda doğdu" diyor:
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Sığ El Kaide kıyaslamaları bizi yanıltmasın. Evet teröristler, saldrııda Müslümanların gitmesine izin vererek ve geçen yıl El Kaide'ye bağlılıklarını bildirerek gösterdikleri gibi İslamcı militanlar. Ama bu cani grup, temel olarak Somali'ye dış müdahalelere tepki olarak ortaya çıkan milliyetçi bir oluşum. Geleneksel Somali Sufiliği Suudi parasıyla yayılan Vahabilik tarafından gasp edildi. Yakın zaman önce Somali'yi işgal eden ordu insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor ve Birleşmiş Milletler Kenyalı subayların milislere milyonlarca dolar kazandıran yasa dışı kömür ticaretine yardımcı olduğunu söylüyor. Ve Batı yine savaşan aşiretler arasında taraf tuttu. Ve tarih bize yabancıların meseleyi daha da içinden çıkılmaz hale getirmemek için ihtiyatlı davranmasını ve tüm taraflara eşit olması gerektiğini söylüyor."
Guardian gazetesi de başyazısında şöyle diyor:
"Eş-Şebab'ın Kenya'yı vurma tehdidi artık kabadayılık değil, gerçek. Örgüt Afrika boynuzunda faaliyet gösteren en ölümcül militan harekete dönüştü. Örgütün daha da büyümesini engellemek için Kenya tüm kaynaklarını seferber etmeli, başkalarının deneyimlerinden dersler çıkarmalı. Terörle mücadele kendi isyanını yaratmamalı ve beslememeli."