Oyuncu Kerem Alışık, "Kendi devrimini kendi yapan bir adam olduğum kadar alışkanlıklarıma da son derece bağlıyım" dedi. "Gözlerim bazen sessiz kalsa da bazen büyük gürültüler koparacak kadar ses çıkarır. Ama gözlerimi aydınlığa alıştırmadım, alıştıramadım ben" diyen Alışık, " Yalnızlığı severim, yalnızlık ihtilaldir. Zaten yalnızlığın kadarsın. Yalnızlığın mis gibi kokmalı" diye konuştu.
Posta'dan Bekir Saçar'ın sorularını yanıtlayan Alışık'ın açıklamları şöyle:
"Yaşamak, çalışmak ve yorulmaktır"
"Yaşamak, çalışmak ve yorulmaktır. Benim yaşamaktan anladığım bu. Bu, bize bir nefes ve soluk sağlıyor, besin kaynağımız oluyor, hayatiyet kazandırıyor. Hani Çehov’un ‘Vanya Dayı’ oyununda 'Çalışacağız, yaşamak için başka çaremiz yok' deniyor ya... O mantıktan yürüyoruz. Bazen çok yorulduğumuz, ağır yüklerin altında kaldığımız oluyor. Ama başarıya ulaşanlar, geceleri birileri uyurken azimle yukarı tırmanmasını bilenlerdir.
Kendi devrimini kendi yapan bir adam olduğum kadar alışkanlıklarıma da son derece bağlıyım. Gözlerim bazen sessiz kalsa da bazen büyük gürültüler koparacak kadar ses çıkarır. Ama gözlerimi aydınlığa alıştırmadım, alıştıramadım ben. Allah rahmet eylesin, çok sevdiğim Oğuz Atay, “Her insanın yaşadığı iki tarafı var; biri vitrinlik biri de bilmediğimiz derinlik” diyor. Bu sözüyle sanki beni anlatıyor. Yalnızlığı severim, yalnızlık ihtilaldir. Zaten yalnızlığın kadarsın. Yalnızlığın mis gibi kokmalı.
Röportajın tamamı için tıklayın.