Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin referandumu hakkında konuşan Kerkük Vakfı Başkanı Erşat Hürzümcü, "Ankara Anlaşması’na göre Türkiye’nin Musul ve Kerkük’e müdahale hakkı doğar" dedi.
Sabah'tan İsa Tatlıcan'nın Erşat Hürzümcü ile yaptığı söyleşi şöyle:
Barzani'nin referandum ısrarı ile birlikte Musul ve Kerkük'ün Türkiye açısından hukuki durumu bir kez daha gündeme geldi.
Musul ve Kerkük Misak-ı Milli'nin içindeydi. Ancak yeni dayatmalar nedeniyle bu sorun çözülemedi. Çünkü o dönemde yorgun ve güçsüzdük. Hatta Atatürk "Şimdi güçlenelim, sonra kıyam ederiz" diyordu. Ömrü vefa etmedi. 1923'te Kerkük ve Musul'u da kapsayan bu bölgede bir halk oylaması yapılması gündeme geldi. O dönemde Kerkük ve Musul'da Türkmen ağırlığı vardı. Ayrıca Kürtler ve Araplar da Türkiye'yi istiyordu. Bu yüzden referandum yapılmasın istendi. 1926'da Ankara anlaşması ile Musul vilayeti tamamen Irak'a bırakıldı.
Musul ve Kerkük konusunda elimiz kolumuz bağlı mı? İkili anlaşmalar bize hiçbir hak tanımıyor mu?
Sayın Cumhurbaşkanı da bu konuya vurgu yapıyor. MGK'da ikili ve uluslararası anlaşmalara vurgu yapıldı. Nedir bu referans? 1926 ve 1946'da Irak ile anlaşmalar yapıldı. Ankara Anlaşması'nın 5. maddesinde "bu sınırların aynen kalmasını ve korunmasını taahhüd ederler" diyor. Türkiye bu anlaşmanın hükümlerini yerine getirdi. Fakat bölgede Kürdistan devleti kurulursa bu Irak devletinin sorunudur. Çünkü Irak Hükümeti uluslararası anlaşmalarla bağlayıcı olan görevini yerine getirmemiştir. Türkiye ile yapılan anlaşma hükümleri çiğnenmiştir. Artık bizim de müdahale etme hakkımız vardır. Sayın Başbakanımızın da söylediği gibi askeri müdahale dahil her şey masadadır. Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Ancak bu bir milli güvenlik meselesidir.
Ertuğrul Özkök "Türkiye Kürdistan'a karışırsa dünya kamuoyunu karşısına alır" dedi. Durum gerçekten böyle mi?
Irak ile 350, Suriye ile 912 km sınırımız var. Türkiye'nin hiç mi hakkı yok bu konuda. Uluslararası anlaşmaları nereye koyacağız? Peki 10 bin kilometre uzaktan gelip Irak'a müdahale eden küresel güçlere neden bir şey denilmiyor? Bütün dünya itiraz ederken İsrail'den Barzani'ye destek mesajları geliyor. İsrail güçlü bir Irak olmasını hiçbir zaman istemez. İsrail ile olan her savaşta Irak 2-3 ordu destek verdi. Mesut Barzani zamanında başladı İsrail ile ilişkiler. Erbil'deki gösterilerde İsrail bayrakları sallanıyor. Barzani ailesi İsrail ile ilişkisini hiçbir zaman gizlemedi ki.
Barzani geri adım atılmazsa ne olur?
Referandum olursa bunun resmi sonuçlarının çıkması bir zaman alır. Uluslararası kamuoyuna bunu açıklamaları zor. Yakın tarihte bağımsız devlet gibi bir gelişme beklemiyorum. Türkiye'ye rağmen bölgede bağımsız bir Kürdistan devleti yaşayabilir mi?
İmkânsız. Bu bölgenin etrafından İran, Irak, Suriye ve Türkiye var. Habur kapısı bir can damarıdır. İranlılar hududunu kapatma kararı aldı. ABD bu meselede ikili oynuyor. Suriye'de de aynı şekilde. Türkiye'yi bu meselede yalnız bıraktı. "Biz Irak topraklarında huzur ve güven içinde yaşamak istiyoruz. Devleti biz yönetelim gibi bir beklentimiz yok. Çocuklarımıza kendi lisanımızı öğretelim. Diğer unsurlar gibi saygı görelim yeter."