Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devlet Personel Başkanlığı'na teslim ettiği toplu sözleşme teklifini kamuoyuyla paylaştı. KESK'in kamuoyuyla paylaştığı taleplerde; OHAL’in kaldırılması, kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) iptal edilmesi ve iş güvencesinin sağlanması. KESK, kamu emekçileri için en düşük maaşın 3 bin 450 TL olmasını talep ediyor.
Evrensel'in haberine göre, 2018-19 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine yönelik basın toplantısı düzenleyen KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TİS sürecine OHAL’le girildiğini belirterek, çıkarılan KHK’lerle 120 bine yakın kamu çalışanının ihraç edildiğini, yaklaşık 40 bin kamu emekçisinin açığa alındığını söyledi. Bozgeyik, “Bugüne kadar bağlı sendikalarımızın üye ve yöneticisi toplam 4 bin 6 kamu emekçisi sorgusuz, sualsiz, hangi suç ile isnat edildiğini dahi bilmeden, tamamen keyfi olarak memuriyetten çıkarılmış, ihraç edilmiştir” dedi.
OHAL ve KHK’lerle kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini kullanamaz hale geldiğini ifade eden Bozgeyik, “Bu nedenle toplu sözleşme teklifimizde OHAL-KHK rejimine karşı taleplerimiz öncelikli yerini almıştır. OHAL derhal kaldırılsın. Anayasaya ve yasalara aykırı olan KHK’ler iptal edilsin. Herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan ihraç edilen tüm kamu görevlileri aynı kadro, unvan ve pozisyonlarında işlerine derhal iade edilsin, maddi ve manevi tüm kayıpları telafi edilsin” diye konuştu.
Yıllardır çıkarılan torba yasalarla ve KHK’lerle kamu emekçilerinin iş güvencelerinin giderek sınırlandığını söyleyen Bozgeyik, şöyle devam etti: “Bugün iş güvencemizin yasal düzenlemeler yapılarak OHAL sonrasında kalıcı bir şekilde kaldırılması hedeflenmektedir. Kamu emekçileri güvencesiz, esnek, performansa dayalı bir istihdama mahkum edilerek hükümete biat eden kapı kullarına dönüştürülmek istenmektedir. İşte bu nedenle KESK olarak TİS taleplerimizin başında herkese güvenceli iş ve gelecek ana talebimiz ve bunu tamamlayan taleplerimiz yer almaktadır,”
Bozgeyik’in sıraladığı taleplerden bazıları şu şekilde:
- Özelleştirilmeler durdurulsun. Sözleşmeli, taşeron, esnek, kuralsız çalışma yasaklansın.
- Çalışanları bölen, iş ve ücret güvencesini tehdit eden her türlü istihdam biçimi kaldırılsın.
- Performansa göre çalışmaya-ücretlendirmeye son verilsin.
- 4/A kadrosunun iş ve ücret güvencesini tehdit eden, sınırlayan yasal düzenlemeler kaldırılsın. Sözleşmeli statüde çalıştırılanlar 4/A kadrosuna alınsın.
- Geçici personel yani 4/C’liler kamuda asli ve sürekli işler yapmasına rağmen taşeron firma bünyesinde çalıştırılanlar isteklerine bağlı olarak ya işçi (4/D) ya da 657 sayılı DMK’nun 4/A kadrosuna alınsın.
- Kadrolaşma, sürgün, rotasyon, soruşturma, mobbing, mülakat gibi ayrımcılık yaratan bütün uygulamalara son verilsin.
- Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlansın. Herkese parasız, eşit, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde kamu hizmeti verilsin.
- Kamu emekçilerinin mali ve sosyal haklarda da kayıplar yaşadığına değinen Bozgeyik, “Hükümetle yandaş konfederasyon yönetimi arasında, yıllardır çarpıtılan enflasyon rakamlarının temel alındığı, toplu sözleşme demeye dilimizin varmadığı mutabakatlarla kamu emekçileri yoksulluk sınırından gittikçe uzaklaştırılmış açlık sınırına itilmiştir” dedi. Bozgeyik, kamu emekçileri için asgari temel ücret belirlenmesini, bunun için konfederasyon temsilcileri ile Kamu İşveren Heyeti temsilcilerinin eşit sayıda katılımıyla bir Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu oluşturulmasını talep etti. KESK’in en düşük ücret alan kamu emekçisinin ücretinin, yoksulluk sınırına çekilmesini esas aldığını dile getiren Bozgeyik, “En düşük maaş alan kamu emekçisinin maaşının kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç 3 bin 450 TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Kamu emekçilerinin emekli olduklarında ellerine geçen tutarın, çalışırken aldıkları tutarın neredeyse yarısına kadar indiğine işaret eden Mehmet Bozgeyik, toplu sözleşmede tüm ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmasını talep ettiklerini belirtti.
Bozgeyik, ek olarak şu talepleri dile getirdi: “Talan fonu olan Varlık Fonu lağvedilmelidir. Yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası yapılmalı, ayrımsız tüm çalışanlara uygulanmalıdır. Meslek hastalıkları tanımlanmalıdır. En az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ücretsiz nitelikli anadilinde hizmet verecek kreş ve bakımevleri açılmalıdır. Emekçileri hukuksuzca işten çıkaran, iş barışını bozan, imzalanmış TİS’leri bile tek taraflı fesheden, seçilmişlerin yerine atanmış kayyımlar geri çekilmeli, görevi asli sahiplerine bırakmalıdırlar. Gerici/mezhepçi eğitime karşı bilimsel, demokratik, özgürlükçü, laik ve anadilinde eğitim hakkı sağlanmalıdır.”
Mehmet Bozgeyik, kamu emekçilerinin haklarının hükümet ve yandaş konfederasyon yönetimi tarafından yok sayılmaması için TİS döneminde mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, bu kapsamda bugünden itibaren başlatacakları eylemleri açıkladı. Buna göre;
- Bugün işyerleri önünde yapılacak basın açıklamalarıyla birlikte TİS masaları kurulacak. 5 Ağustos 2017 tarihine kadar işyerleri önlerinde ve kentin işlek meydanlarında TİS taleplerini içeren bildiriler dağıtılacak, kamuoyu bilgilendirilecek.
- Kadınların taleplerinin görünür ve etkin kılınması amacıyla işyerlerinde kurulacak TİS masalarından biri mor olacak. - Toplu sözleşme görüşmelerinin başlayacağı 1 Ağustos Pazartesi günü, Çalışma Bakanlığı önünde, başta KESK Danışma Meclisi üyeleri ve ihraç edilenler olmak üzere taleplerini dile getirecek.