Hindistan, Pakistan ile arasında yıllardır gerilime neden olan, Keşmir bölgesinde kontrolü altında tuttuğu Cammu Keşmir eyaletinin özerk statüsünü kaldırarak, eyaleti iki ayrı bölgeye ayırma kararı aldı.
Hindistan Anayasası'nın 370'inci maddesinin kaldırılmasıyla alınan bu karar, anayasada bugüne kadar yapılmış en önemli değişikliklerden biri olarak gösteriliyor.
Pakistan, bu kararı "hukuk dışı" ve "kabul edilemez" olarak tanımlarken, bu kararın bölgede gerginliği tekrar artırabileceği belirtiliyor.
Hindistan ve Pakistan, Keşmir bölgesi nedeniyle daha önce hem çatışmaya girdi hem de savaşın eşiğine geldi. Keşmir, nedeniyle zaman zaman iki nükleer güç arasındaki gerilim de artıyor.
Keşmir, Hindistan, Pakistan ve Çin arasında bölünmüş durumda.
Cammu Keşmir eyaleti, Hindistan'ın yönetimi altında bulunuyor.
Bu bölgenin, İngiliz yönetiminin sona erdiği ve ülkenin Hindu Hindistan ile Müslüman Pakistan arasında ikiye bölündüğü 1947 yılında diğer nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu yerler gibi Pakistan'a kalması bekleniyordu.
Ancak o dönem Keşmir'in Maharajası (Hükümdarı) bölgenin Hindistan'a mı yoksa Pakistan'a mı katılacağı konusunda tereddüt etti. En nihayetinde Hindistan'a katılmayı tercih edince, iki ülke Keşmir uğruna iki yıl savaştı.
Ancak ilan edilen ateşkesin ardından, Pakistan bölgedeki askerlerini çekmeyi reddedince, Keşmir de ikiye bölündü. 1950'lerin sonunda Çin'in Doğu Keşmir'i aşama aşama işgal etmesiyle Keşmir de üçe bölünmüş oldu.
1949 yılında Hindistan yönetimi altında kalan Cammu Keşmir'e anayasanın 370'nci maddesiyle özerk statü verildi.
Cammu Keşmir, Hindistan'da çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu tek eyalet.
Eyalette Cammu ve Keşmir Vadisi olmak üzere iki büyük bölge bulunuyor.
Cammu'nun yüzde 30'unu; Keşmir Vadisi'nin ise yüzde 95'ini Müslümanlar oluşturuyor.
Hindistan Anayasası'nın 370'inci maddesi, Cammu Keşmir eyaletine çok geniş bir özerklik sunuyor ve 70 yıldır da yürürlükte bulunuyor.
Bu maddenin sağladığı özerklik kapsamında eyaletin kendi anayasası, ayı bir bayrağı ve dışişleri, savunma ve iletişim alanları dışında bağımsız politika üretme hakkına sahip.
Bu maddeye sonradan eklenen 35A fıkrası ise eyalet yönetimine kendi belirlediği kişilere süresiz oturum izni verme hakkı tanıyor ve bu kişilere, devlet dairelerinde çalışma ya da mülk edinme gibi bir dizi hak veriyor.
Anayasa'nın 370'nci maddesi, ülkenin tek çoğunluğu Müslüman eyaletinin bu farklı demografik yapısını garanti altına alıyor.
Bu maddenin kaldırılmasıyla birlikte eyalet yönetimine tanınmış bu haklar da geri alınmış olacak. Bu kararın bölgenin demografik yapısını değiştirebileceği belirtiliyor.
Ayrıca eyaletin Cammu ve Ladaksh olarak iki bölgeye ayrılması da öngörülüyor.
Hindistan İçişleri Bakanı Amit Şah', sabah saatlerinde parlamentoya hükümetin kararıyla ilgili bilgi vermesinin ardından büyük tartışmalar yaşandı.
Bazı partiler, hükümeti hukuk dışına çıkmakla suçlarken, bazıları da destek vereceklerini söyledi.
Pakistan ise karara sert tepki gösterdi. Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, bu kararı "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.
Kureyşi, "Hindistan, bölgesel barış ve istikrar açısından ciddi sonuçlar doğuracak tehlikeli bir oyun oynuyor. Pakistan Başbakanı bu sorunu, ABD Başkanı (Donald) Trump'ın desteğiyle bu sorunu çözmeye çalışıyor ancak Hindistan konuyu çok daha karmaşık bir hale getiriyor" dedi.
Özerk eyaletin eski Başbakanı Mehbuba Mufti de bu kararın Hindistan'ı fiilen bir 'işgal gücü'ne dönüştürdüğünü belirtti.
Mufti, "Bugün Hindistan demokrasisi için kara bir gün" dedi ve hükümetin "tek taraflı bu kararının yasadışı ve anayasaya aykırı" olduğunu söyledi.
Ayrıca, hükümete yakın bazı gruplar kararın ardından sevinç gösterileri düzenlerken, ülkenin bazı yerlerinde de karar protesto ediliyor.
Keşmir'in Hindistan yönetimi altındaki bölümü şu anda tecrit altında bulunuyor.
Bu bölgede toplam 12 milyon insan yaşıyor.
Hindistan yönetimi, son günlerde bölgeye 35 binden fazla asker göndermek, sokağa çıkma yasağı uygulamak, telefon ve internet bağlantısını kesmek ve dört kişiden fazla bir araya gelinmesinin yasaklamak gibi bir dizi karar uygulamaya koydu.
Ayrıca, Mufti ile birlikte bir diğer eski özerk yönetim başbakanı Omar Abdullah da ev hapsine alındı.