KHK ile kapatıldıktan sonra da çalışmalarına devam, Türkiye’nin ilk kadın haber ajansı olan Jin Haber Ajansı'nın (JINHA) kadın muhabirleri, "Kapılarımıza mühür vurarak, bizi susturamazlar. Haber yazacak bir ofisimiz olmasa da, sokaklar bizimdir” dedi.
Çayı ucuz, interneti ücretsiz olan kafelerde ya da derneklerde ya da haber için gittikleri mekânlarda haberlerini yazmaya devam eden muhabirler, "Kadın odaklı haberler yaparak, eril basın dilini değiştirmeye çalıştık. İktidarın kadınlara dayattığı tek tip kadın modelini kabul etmiyoruz" ifadesini kullandı.
JINHA'nın kadın muhabirleriyle buluşan Seyhan Avşar'ın "JINHA'nın mücadeleci kadın gazetecileri" başlığıyla Cumhuriyet'te yayımlanan röportajı şöyle:
Türkiye’nin ilk kadın haber ajansı olan Jin Haber Ajansı (JINHA), KHK ile kapatıldıktan sonra da susmadı. JINHA muhabirleri, kadınlara yönelik şiddete karşı, kadın başarısını ve emeğini görünür kılmak için haber üretmeye devam ettiler. Kafelerde haber toplantısı yaptılar. JINHA Haber Müdürü, evde bilgisayarının başındaydı, haberleri okumak ve sisteme yüklemek üzere... “Kapılarımıza mühür vurarak, bizi susturamazlar. Haber yazacak bir ofisimiz olmasa da, sokaklar bizimdir” diyorlar.
JINHA kapatılmadan önce de baskı altındaydı. Muhabirleri tutuklanıyordu. Kapatma kararı bu nedenle sürpriz olmadı çalışanları için... Muhabirler, ofissiz olmanın teknik sıkıntılarını yaşıyorlar. Çayı ucuz, interneti ücretsiz olan kafelerde ya da derneklerde, haber için gittikleri mekânlarda yazıyorlar haberleri. Gündem toplantılarını WhatsApp’ta yapıyorlar! Geçen hafta, Taksim’deki Şevin Teras Kafe’de bir araya geldiler. Bu şartlarda nasıl daha etkin çalışabileceklerini konuştular. Tam bu sırada, tutuklanan JINHA editörü Zehra Doğan’ın tahliye haberi geldi. Toplantı masasını muazzam bir mutluluk kapladı.
JINHA muhabiri Rojda Oğuz, (25) JINHA ekibine katıldığında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Bölümü öğrencisiydi. Geçen ocak ayında tutuklandı. 3 ay cezaevinde kaldı. Soruşturma sürüyor. Tutuklama kararında, haber için izlediği eylemler delil olarak gösterilmiş. İki yıllık muhabir Oğuz, “Hukukun askıya alındığı bir dönemde Türkiye’deki tek kadın haber ajansının kapatılması sürpriz olmadı. Kapatıldığımız andan itibaren hiç ara vermeden haber yapmaya devam ettik. Dört duvar arasına sıkışmadık” diyor.
JINHA’nın Diyarbakır, Van, Ankara ve İstanbul’da bürosu vardı. Kapatma kararıyla 70 kişi işsiz kalmış oldu. JINHA abonesi belediyelere kayyım atanınca ajansta ekonomik sıkıntılar baş gösterdi. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu Duygu Ciniviz (25), 5 ay önce JINHA’da çalışmaya başlamış. Ciniviz, “Bizim çok büyük bir ekonomik kaynağımız zaten yoktu. Kıt, kanaat geçinip fotoğraf makinesi almaya başladığımız bir dönemde kapatıldık. Makinelerimize el konuldu. Maaş almak şu an söz konusu dahi değil” diyor. Rohat Aktaş’ın ölümü, Ciniviz’in, JINHA’da çalışma kararında etkili olmuş: “Cizre’de vahşet bodrumunda Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş da hayatını kaybetti. Gerçekler insanlara ulaştırılmıyordu...”
JINHA muhabiri Bengisu Kömürcü (21), beyin kanaması geçiren annesini yoğun bakımda bırakarak haber toplantısına gelmişti. Kömürcü de Kürt illerinde yaşanan hak ihlallerini duyurabilmek için JINHA’ da çalışmaya başlamış. JINHA’nın kadınlara kolektif yaşam bilincini, eril zihniyetle mücadele etme gücü aşıladığını söylüyor. Kömürcü, “Kadınlar JINHA için yazıyor. Bugünlerde dayanışmak çok önemli ve güzel” diyor.
Denizli Pamukkale Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Ceylan Eraslan (29), Diyarbakır’da kısa film prodüksiyonunda çalışırken JINHA muhabirleriyle tanışmış. JINHA ile farklı alanlardan çok fazla renkli kadın tanıdığını söyleyen Eraslan, şöyle devam ediyor: “JINHA’da çalışmaya başladıktan sonra eril söylemlerin çokluğunu daha net görebildim. Mücadeleyi bırakmayacağız