5 Temmuz 2000'de Burdur Cezaevi'ndeki mahkûmlara yönelik 'Hayata Dönüş' operasyonu sırasında dozerin kepçe darbesiyle kolu koparılan, OHAL kapsamında çıkarılan son KHK ile görevinden ihraç edilen sosyolog Veli Saçılık, bankadaki 6 bin lirasına el konmasının ardından gidip geri aldığını belirterek "Topu topu 6 bin lira. Hiç harçlığım yoktu. ‘Bankama’ girip ‘Keşke hepsini ayakkabı kutusuna koysaydım, genel müdürünüz öyle yapıyor’ dedim" ifadesini kullandı. Saçılık, "Her şeye rağmen. Biz kazanacağız, bu yaşananların hesabını soracağız" dedi.
Birgün'den Erk Acarer'e konuşan Saçılık "Elbette umutluyum" diye anlatıyor: “Onlar gidecek biz döneceğiz. Yazdıklarım kadar dirençliyim. Tabii sadece bunları yazmakla kalmamalı. Eyleme de dökmeliyiz. Hikâyem üzerinden bir kamuoyu oluşmaya başladı. Ama aslında bu toplumsal bir mücadele! Bu mücadeleyi solcu, Kürt, Alevi, örgütlü olduğu için haksızlığa uğrayan, işlerinden ekmeklerinden olan tüm arkadaşlarımız için birlikte vermeliyiz. Ben bu konuda üzerime düşeni yapacağım. Geçmişte nasıl Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün yakasına yapıştıysam, bugün de tek elimle bunu yapanların yakasına yapışacağım."
Veli Saçılık, kamu sektöründe yaşananların iç yüzüne de dikkat çekiyor: "FETÖ’cüleri peyderpey göreve döndürdüklerine tanık oluyoruz. Ortalığın daha da durulmasını bekliyoruz. Yakında çoğu göreve dönecek. Ortada biz kalacağız, hesapları bu. Ama bunları yanlarına bırakmayacağız. Bizim sokağımıza da bayram gelecek.”
"Bu bir ekmek kavgası" diyen Saçılık, bankadaki parasını alabildiğini, bunun için de sevinçli olduğunu söylüyor: "Topu topu 6 bin lira. Hiç harçlığım yoktu. ‘Bankama’ girip ‘Keşke hepsini ayakkabı kutusuna koysaydım, genel müdürünüz öyle yapıyor’ dedim. Bir kısmı takside gidecek. Günlük geçimle ilgili bir mücadele de veriyoruz. İşin bu tarafı da var. Kendimiz için savaşmazsan bunu bizim yerimize kim yapacak?"
Aile Bakanlığı’ndaki görevinden atıldığını söyleyen Saçılık şöyle konuşuyor: "Çocukları tecavüz edenlerle evlendirmeyi savunanlar, beni, bizleri içlerine sindiremiyorlar. Kamuoyu oluşturmalıyız. Çok mağdur var. Ama memleketi de üç beş çakala, zibidiye bırakacak değiliz. Bunlara baş eğecek değiliz."