KIBRIS HALKIYLA DAYANIŞMA İÇİN İMZA KAMPANYASI

KIBRIS HALKIYLA DAYANIŞMA İÇİN İMZA KAMPANYASI

 

T24- Başbakan Erdoğan ve hükümet üyelerinin “Toplumsal Varoluş Mitingi” sonrası Kuzey Kıbrıs halkına karşı sergilediği tavır "Utanıyoruz!..." başlıklı bir kınama kampanyasının başlamasına neden oldu. Bu kınamaya katılmak isteyenler www.kibrisikibrislilaryonetir.org adresinde imza verebiliyor.

Başbakan Tayip Erdoğan’ın “Ülkemizden beslenenler” diyerek Kuzey Kıbrıs halkını aşağılaması ve Kıbrıs’tan sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in, “Hem istemiyorlar hem de gönderdiğimiz parayı alıyorlar” sözleriyle aynı aşağılamayı yinelemesini “yüz kızartıcı” bulan kınama metninde, hükümet üyeleri “özür dilemeye” çağrılıyor. İnsanları aşağılayarak konuşan devlet temsilcilerinden utanıldığı belirtiliyor. 

Kuzey Kıbrıs halkının “Bu memleket bizim, biz yönetmek istiyoruz” talebinin desteklendiği kınama metninde, tehdit yerine barış politikalarının artık hızla egemen olması ve adanın bir an önce silahsızlandırılması talep edilerek, Kuzey Kıbrıs’ın bir deniz aşırı eyalet olmadığı hatırlatılıyor.

 

İmzaya açılan metin aynen şöyle:

 

UTANIYORUZ!..

Lefkoşa'da “Toplumsal Varoluş Mitingi”nde eleştirilmeyi  hazmedemeyen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Ülkemizden beslenenler” diyerek Kuzey Kıbrıs halkını aşağıladı.

Kıbrıs İşlerinden sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek, “Hem istemiyorlar hem de gönderdiğimiz parayı alıyorlar” sözleriyle aynı aşağılamayı yineledi.

Aşağıda imzası olan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak, insanları aşağılayarak konuşan devlet temsilcilerinden utanıyoruz. Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik durumun nedeni ne olursa olsun, bu ve benzeri söz ve yaklaşımlarla Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanların onurlarının zedelenmesine, maruz kaldıkları küstah üsluba ve haksızlıklara “yeter” diyoruz. Devlet temsilcilerinin kendilerini “KKTC'nin IMF'si” olarak görmelerini yüz kızartıcı buluyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan'ı ve hükümet üyelerini Kıbrıslı Türklerden özür dilemeye davet ediyoruz. 

Kuzey Kıbrıs’ın içinde bulunduğu iktisadi ve siyasal olarak sürdürülemez durumun en büyük sorumlularının geçmiş ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri olduğunu belirterek, Kuzey Kıbrıs halkının “Bu memleket bizim, biz yönetmek istiyoruz” talebini var gücümüzle destekliyoruz. Kuzey Kıbrıs’taki toplantı, gösteri, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin kısıtlanması çağrısı yapan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve hükümet üyelerine Kuzey Kıbrıs’ın bir denizaşırı eyalet  olmadığını hatırlatıyoruz.

Kıbrıs'ta iki toplumun eşitlik ve barış içinde ortak bir gelecek kurmasına yardımcı olmaya herkesi davet ediyoruz. Kıbrıs'ın tamamen silahsızlandırılmasından yanayız; gerilim ve tehdit politikaları yerine barış politikalarının egemen olması için herkesi sorumlu davranmaya çağırıyoruz.

 

İmzalar:

Ahmet Asena, Ahmet Cakmak, Ahmet İnsel, Alev Karakartal, Ali Ersin Gür, Atilla Tuygan, Aydın Bodur, Aydın Engin, Ayşegül Devecioğlu, Ayşegül Yakar Önal, Baskın Oran, Betül Tanbay, Cengiz Aktar, C. Murat Özgünay, Cağatay Anadol, Cengiz Algan, Ciğdem Mater, Dilaver Demirağ, Doğan Tarkan, Ekim Engin, Emre Ertegün, Engin Sarı, Erdal Karayazgan, Erdoğan Aydın, Ergin Cinmen, Esra Mungan, Ezgi İldan, Fatih Kıyak, Fatma Gök, Ferhat Kentel, Fuat Keyman, Füsun Çeliker, Hakan Gürel, Hakan Tahmaz, Hale Akay, Halil Berktay, Hasan Öztoprak, Hüseyin Çakır, Hüseyin Karakuş, Gaye Boralıoğlu, Gencay Gürsoy, Gülnur Aksop, Gürol Oktay, Kadir Erdin, Kazım Özdoğan, Kemal Gökhan Gürses, Kerem Öktem, Koray Doğan Urbarlı, Levent Barın, İlhan Akkaya, İsmail Pırnar, Jale Mildanoğlu, Mahmut Sürmeli, Mehmet Arslan, Mehmet Demir, Mithat Sancar, Murat Köylü, Murat Paker, Nadire Gül, Nazar Bü yüm, N. Emrah Aydınonat, Necmiye Alpay, Nesrin Sungur, Nil Mutluer, Okan Akhan, Oya Baydar, Ömer Faruk, Ömer Laçiner, Ömer Madra, Roni Margulies, Serdar Değirmencioğlu, Serdar Kordu, Sema Bayraktar, Sevil Durugöl, Sevinç Altan, Sezai Temelli, Şaban Dayanan, Şule Albayrakoğlu, Şenol Karakaş, Sıdıka Çetin, Umit Şahin, Yakup Kadri Karabacak, Yaprak Zihnioğlu, Yasemin Göksu, Yüksel Selek, Yıldız Önen, Zeynep Tanbay Başbakan ne dedi nasıl tepki gördü?Kıbrıs'ta Dil Yâresi (Tayfun Atay'ın yazısı)