KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı amaçlayan kapsamlı Kıbrıs müzakerelerine bugün başladı. Liderler, görüşmelerle ilgili herhangi bir açıklama yapmama konusunda anlaşırken, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer "her iki liderin elinden geleni yaptığını, ancak gidilecek daha çok yol olduğunu" söyledi
>> Ada'da müzakereler başladı>> Kıbrıs sorununda tarihsel dönüm noktalarıÖğle yemeği için verilen aradan sonra 14.10'a kadar devam eden görüşmenin ardından Talat ve Hristofyas, herhangi bir açıklama yapmadan görüşme yerinden ayrılırken, görüşmeye ilişkin açıklamayı BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer yaptı. Downer, görüşmenin "iyi geçtiğini" belirtti ve liderlerin bundan sonra görüşmelere ilişkin açıklamada bulunmama konusunda anlaştıklarını açıkladı. Görüşmede yönetim ve güç paylaşımının ele alındığını ifade eden Downer, 18 Eylül'de yapılacak görüşmede de bu konunun ele alınmasına devam edileceğini söyledi. Downer, bu konudan sonra mal-mülk konusunun görüşüleceğini kaydetti. Downer, bir gazetecinin, "2009'da bir çözüm olup olmayacağı" sorusuna karşılık, "görüşmelerin devam ettiğini, her iki liderin elinden geleni yaptığını, ancak gidilecek daha çok yol olduğunu" söyledi. İki liderin sorumluluğunda sürdürülecek görüşmelere taraflar, liderler dahil altışar kişilik heyetlerle katılıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve Rum lideri Hristofyas, kapsamlı müzakerelere "yönetim ve güç paylaşımı" konusuyla başlıyor. Daha önce çalışma gruplarında ele alınan konu üzerinde taraflar uzlaşmaya varamamışlardı. Konu şimdi liderler düzeyinde ele alınıyor. Kıbrıs Türk tarafı, "yönetim ve güç paylaşımı" konusunun yürütmeden başlanmasını bekliyor. Yürütme ele alınırken, yürütmenin; başkanlık sistemi mi, başkanlık konseyi mi, parlamenter sisteme dayalı bakanlar kurulu esasına mı dayalı olacağı üzerinde durulacak. 'Başkanlık konseyi' ve 'başkanlık sistemi' Kıbrıs Türk tarafının tutumu, kısmen Bosna-Hersek veya İsviçre'de olduğu gibi, yürütmenin "başkanlık konseyi" şeklinde olması yönünde. Kıbrıs Rum tarafı ise, "başkanlık sistemini" savunuyor. Kıbrıs Rum tarafının savunduğu "başkanlık sisteminde", bir başkan, bir başkan yardımcısı olacak, başkanlık bunlar arasında dönüşümlü olacak ve yetkileri bu iki kişi kullanacak. Kıbrıs Türk tarafının üstünde durduğu "başkanlık konseyinde" ise, konseyin, tarafların uzlaşacağı sayıda, Türk ve Rumlardan oluşan üyeleri olacak, başkanlık bu üyeler arasında el değiştirecek. Başkanlık görevi yüzde 70 Rumlarda, yüzde 30 Türklerde olacak. "Güç paylaşımı" konusu kapsamında ise, yeni devlette, yürütme, yasama, yargı erklerinin nasıl kullanılacağı; bu yetkilerin ne kadarının "federal merkezi hükümette", ne kadarının "kurucu devletlerde" olacağı tartışması yapılacak.