Kıbrıslı Türk ve Rum liderler Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis'in BM himayesindeki üç günlük görüşmelerinin ardından dün garantör devletler ve AB'nin katılımıyla düzenlenen uluslararası konferansta da somut sonuç alınamadı.
Katılımcılar müzakerelerin uzman heyetler düzleminde önümüzdeki hafta devam ettirilmesi kararı aldı. BM, heyetlerin 18 Ocak'ta çalışmalara başlamasının, ardından üst düzey katılımlı bir konferansta uzmanların aldığı sonuçların değerlendirilmesinin öngörüldüğünü bildirdi. Tartışmaların odağında garanti ve güvenlik konularıyla Türk askerinin Ada'daki varlığı bulunuyor.
BM açıklamasında, dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşmesi beklenen ikinci uluslararası konferansın tarihiyle ilgili bir bilgi verilmezken, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias, Kıbrıs'taki garantör devletler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin dışişleri bakanlarının güvenlik konusunda görüşmeler için 23 Ocak'ta yeniden bir araya geleceğini düşündüğünü söyledi. Kotzias dün akşam Cenevre'de yaptığı açıklamada, güvenlik uzmanları ve üst düzey diplomatların açıkta kalan çok sayıda konu üzerinde çalışarak bir rapor hazırlayacaklarını, ayrıca Kıbrıs'taki Türk ve Yunan askerlerinin sayımının silahlarıyla birlikte ayrıntılı bir şekilde yapılacağını kaydetti.
Çavuşoğlu: Tarih açıklamak doğru değil
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise konferansın ardından yaptığı açıklamada Yunan mevkidaşının tarihle ilgili sözlerine ilişkin olarak, "Bir anlaşmaya varmadan önce tarih açıklamak doğru bir yöntem değil. O tarihte bir toplantı olmayacak" dedi. Çavuşoğlu, müzakerelerin belirleyici bir aşamaya girdiğini, ancak hassas konularda görüş ayrılıklarının sürdüğünü kaydetti.
Yunanistan tüm silahlı kuvvetlerin Kıbrıs'tan çekilmesini istiyor. Dışişleri Bakanı Kotzias, bu konuda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) yardımcı olabileceği önerisini getirdi. Çavuşoğlu ise uluslararası konferansta yaptığı konuşmada "Güvenlik ve Garantiler" düzenlemesinin önemine vurgu yaparak, "Bölgemizin içinde bulunduğu ortam da dikkate alındığında, 43 yıldır adadaki güvenlik ve istikrarın temel dayanağı olan 'Güvenlik ve Garanti' düzenlemesinin devam etmesi bir gerekliliktir. Bu konunun, adadaki gerçeklerle uyumlu bir anlayışla değerlendirilmesini bekliyoruz" dedi.
Yunanistan, garantörlük sisteminin de sona erdirilmesini, yerine Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan arasında bir 'dostluk ve işbirliği anlaşması' imzalanmasını savunuyor. Türkiye ise garantörlük sisteminin devamından ve Türk askerinin bir bölümünün Ada'da kalmasından yana.
© Deutsche Welle Türkçe
AFP,dpa/BK,BS