Kıdem tazminatı fonu yeniden geliyor, tazminat hakkı yarıya iniyor

Kıdem tazminatı fonu yeniden geliyor, tazminat hakkı yarıya iniyor

Hükümet, 12 milyon çalışanı hak kaybına uğratacak kıdem tazminatının kaldırılmasını yeniden gündemine aldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, tazminatın işveren üzerine yük getirdiğini belirterek ‘fon’ oluşturulacağını açıkladı. Çalışanların bireysel hesabına dayanan ‘kıdem tazminatı fonu’ kurulacak. İşveren, çalışanlarının tazminatını bu hesaba yatıracak. Ancak mevcut sistemde işçilerin yıllık 30 gün olan kıdem tazminatı hakkı, fon sisteminde 10 ya da 15 gün ile sınırlandırılacak. Böylece işveren daha az ödeme yapacak, çalışanların kıdem tazminatı yarı yarıya azalacak.

Hükümetin getirmek istediği sistem, kıdem tazminatını kaldırarak çalışanlar için zorunlu bireysel tasarruf hesabı oluşturulması anlamına geliyor. Fon sisteminde ayrıca devlet devreden çıkacak. Hazine garantisi olmadığı için Fon’un zarar etmesi halinde işçinin hak kaybı telafi edilemeyecek.

En büyük işçi örgütü olan Türk-İş, kıdem tazminatı fonunu kırmızı çizgileri olarak görüyor. DİSK de fona karşı çıkarken Hak-İş, hak kaybı olmaması şartıyla destek veriyor. İşçi sendikalarının kıdem tazminatı fonuna karşı çıkmasının ana nedeni, fonun kurulmasıyla birlikte işçi çıkarmanın kolaylaşacak olması. Daha önce kurulan pek çok fonun iyi yönetilmemiş olması da Türk-İş için bir başka muhalefet gerekçesi.

Fon önerisine karşı çıkan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Zaman’a “30 günden bir saat aşağısına evet demeyiz.” açıklaması yaptı. Atalay, “Bize teklif edilen mevcutların kazanılmış hakların korunacağı yönünde. Yeni çalışmaya başlayacaklar için de 30 günden bir dakika aşağı istemiyorum. Ayrıca fonda Hazine garantisini istiyoruz. Bu şartlar gerçekleşirse o zaman Başkanlar Kurulu’na götürürüm.” dedi.

Başbakan Davutoğlu, önceki yıllarda yapılan açıklamaları tekrar ederek, “Kıdem tazminatının işveren üzerine getirdiği bazı yükler var. İşverenlere getirdiği yükü nasıl azaltabiliriz? Bazı düşüncelerimiz var.” dedi.

Fon sistemine bakıldığında ‘kazanılmış hakların korunması’ sözü gerçekleri yansıtmıyor. Fonda hak kaybı olmaması için uzmanların hesaplamalarına göre 8 puan prim ödenmesi gerekiyor. Ancak bu oranı işverenler kabul edilemez görüyor. İşverenin önerisi 2-3 puan arası bir ödeme. Böyle bir formülün kabul edilmesi, “işçi açısından kıdem tazminatının zaman içinde tamamen yok edilmesi” anlamına gelecek.

Hükümet, ‘kıdem tazminatı fonu’nu her gündeme getirdiğinde gerekçe olarak çalışanların yüzde 90’ının kıdem tazminatı alamadığını ileri sürüyor. Ancak sendikalar, bu oranın gerçek dışı olduğunu, hükümetin algı oluşturmak için bu söyleme müracaat ettiğini belirtiyor. Kıdem tazminatını alamayan işçi mahkemeye başvurma hakkına sahip. İş mahkemelerinde davaların tamamına yakını çalışan lehine sonuçlanıyor. “İşten çıkardığı işçisine kıdem tazminatını ödemeyen patron, fona neden aylık düzenli ödeme yapsın?” sorusu da cevapsız.

Kıdem tazminatının kaldırılması hükümetin 2015 programında da yer alıyor. Hükümetin kıdem tazminatı fonu ile esas hedefinin işvereni rahatlatmak ve bireysel hesap yoluyla tasarrufları artırmak olduğu görülüyor.

Hükümetin bir başka planı da İşsizlik Fonu’ndan kesinti yapıp bunu kıdem fonuna aktarmak. Buna göre işverenden İşsizlik Fonu için kesilen 2 puanlık prim, kıdem için kesilecek. İşsizlik Fonu için bu oran binde 5’e inecek. Böylece İşsizlik Fonu’nun gelirlerinde ciddi bir azalma olacak.

Kıdem tazminatı fonunda çalışanlar için bireysel kıdem hesapları oluşturulacak. Bu hesaplar, bireysel emeklilik şirketleri tarafından değerlendirilecek. İşçi, biriken parasını istediği zaman alamayacak. 15 yıllık sigortalılığını dolduran ve 3 bin 600 gün primi tahakkuk ettirilen çalışan, biriken tutarın yarısını çekebilecek. Hükümetin getirmek istediği sistem, kıdem tazminatını kaldırarak çalışanlar için zorunlu bireysel tasarruf hesabı oluşturulması anlamına geliyor.