Ali Tezel (29 Ocak 2015)
Millet gazetesi
Mevcut yasalara göre çalışanlar 7 durumda işverenden kıdem tazminatlarını isteme hakkına sahipler. Ancak getirilmesi düşünülen kıdem tazminatı fonu ise işçinin tazminat alma hallerini 3’e daha doğrusu 2’ye düşürmektedir. Kıdem tazminatı halen uygulamada olan üç iş kanununda da ayrı ayrı belirtilmiştir. En geniş çalışan kesimini ilgilendiren 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde, Gazetecilerin çalışma ilişkilerini düzenleyen 5953 Sayılı Basın-İş Kanunu’nun 6’ncı maddesinde ve denizde çalışanların çalışma ilişkilerini düzenleyen 854 sayılı Denizİş Kanunu’nun 20’nci maddesinde düzenlenmiştir. Kıdem tazminatında tavan Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanunu’na tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez. 2015 yılının 1'inci yarısında kıdem tazminatı tavanı ise 3 bin 541 liradır. Bu kanuna dikkat! Burada kimlerin 1475 sayılı İş Kanunu’na tâbi olduğu hususuna girmeden basit bir ifade ile “hizmet akdi” ile çalışanların kıdem tazminatı hakkını açıklayalım. Bu kişilere genel olarak işçi adı verilmektedir. İşçilerin kıdem tazminatlarını hangi hallerde alabilecekleri 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14'üncü maddesinde yer almaktadır. Bunlar; 1.İşveren tarafından İşten çıkarılma, (İşveren tarafından bu Kanun'un 25'inci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında), 2. İşçi tarafından haklı sebepler işten çıkma (İşçi tarafından bu Kanun'un 24'üncü maddesi uyarınca), 3. Askere gitme (Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla), 4. Emeklilik anında (Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla), 5.Emekli olmadan işten çıkma (506 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle) yani 15 yıl ve 3 bin 600 günü tamamlayarak istifa etme, 6-Kadın işçinin evlenmesi (Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi) 7-Ölüm (İşçinin ölümü sebebiyle) halleridir. Yukarıdaki hallerin gerçekleşmesi halinde, işçiye (ölümü halinde mirasçılarına) her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmesidir. Bir tam yıldan artan süreler için de orana göre ödeme yapılması icap eder. Haklar azalıyor “Kıdem Tazminatı Fonu” kanun tasarı taslağına göre ise kıdem tazminatı alma halleri esasen 2’ye düşmektedir. Bunlar ise emeklilik ve ölüm olmakla birlikte, fonda en az 10 yıl primi ödenmiş olanlara gayrimenkul almaları şartıyla fonda biriken paranın yarısı verilecektir. Kalan yarısı da emekli olunca kendisine, ölünce geride kalanlarına ödenmesi düşünülmektedir. Bu durumda fon yasalaşırsa; 1.İşveren tarafından İşten çıkarılma halinde KIDEM YOK. 2. İşçi tarafından haklı sebepler işten çıkma halinde KIDEM YOK. 3. Askere gitme halinde KIDEM YOK. 4.Emekli olmadan işten çıkma halinde KIDEM YOK. 5-Kadın işçinin evlenmesi halinde KIDEM YOK olacaktır. Hesap da değişiyor -Mevcut yasaya göre çalışan aynı işveren emrinde 1 yıldan az çalışmışsa kıdem tazminatı alma şansı yok, -Fon yasalaşırsa, her çalışılan ay için işveren Fona işçi adına para yatıracağı için bir yıldan az da olsa işçi adına fonda para olacaktır. Nasıl olmalıydı? Kıdem tazminatının mevcut hâlinde 7 hal ve durumda kıdem alınabilirken, fon gelirse sadece 2 halde kıdem tazminatı tam olarak alınabilecektir. Bu sebeple, fon yasalaşsa da, çalışanlar fonda biriken paralarını dilediği zaman dilediği şekilde alma hakkına sahip olmalı.
Bu yazı Millet gazetesinde yayımlanmıştır.