Emekli polis İsa Altun, ‘Ortam Sanal Suç Gerçek’ isimli kitabı için Türkiye’nin ilk telefon dolandırıcılarından A.Z. ile Şanlıurfa’da buluştu. A.Z. telefonla dolandırıcılığın nasıl başladığını ve nasıl dolandırdıklarını anlattı. A.Z. “Bu işi yaparken bir kere milletin zaaflarını, korkularını çok iyi kullandık. Sanırım 2006-2007 yılları. O dönem Ergenekon soruşturmaları kapsamında gözaltılar da imdadımıza yetişti. İnsanları Ergenekon örgütü ismiyle korkutup para istemeye başladık. İyi de tuttu bu numara. Toplumun her kesiminden insanlar söyleneni harfi harfine yapıyordu" DEDİ
‘Ortam Sanal Suç Gerçek’ kitabında yer alan detaylara göre, A.Z. Türkiye’nin ilk telefon dolandırıcılarından biri. İlkokul mezunu. Memleketi Şanlıurfa’dan sadece askerlik için ayrılmış. Telefon dolandırıcılığından yakalanıp hapis yattıktan sonra da, kendi anlatımına göre tövbe etmiş.
Hürriyet'ten Eyüp Serbest'in haberine göre, A.Z.’nin anlattıkları şöyle:
“Dolandırıcılık işi masumca başladı. Bir GSM operatörü şirketi abonelerine yönelik ‘Telefonla aran kontör kazan’ uygulaması başlattı. Bizim burada yaşayan bazı insanlar çok iyi derece Arapça bildikleri için yurtdışındaki, bilhassa Arap ülkelerindeki akrabalarını ya da tanışlarını arayıp telefonla çağrı bırakıyorlardı. Çağrı gelen vatandaş da bu numarayı arayıp ya konuşuyor ya da lafa tutulup oyalanıyordu. Sonuçta size havadan gelen bir kazanç söz konusu. Gelen kontörler de telefon bayilerine aktarılıyor ve birilerinin cepleri parayla doluyordu.”
“İşi daha sonra teknik ve başka yöntemlere döktük. Bu işi yaparken bir kere milletin zaaflarını, korkularını çok iyi kullandık. Sanırım 2006-2007 yılları. O dönem Ergenekon soruşturmaları kapsamında gözaltılar da imdadımıza yetişti. İnsanları Ergenekon örgütü ismiyle korkutup para istemeye başladık. İyi de tuttu bu numara. Toplumun her kesiminden insanlar söyleneni harfi harfine yapıyordu. Kurbanın bilgileri hacker tarafından e-ticaret sitesi ya da üye oldukları derneklerin sitesinden çalınır. İki grup işbirliği halinde çalışır. Mesela, bir grup kurbanın evini arar. Eşi telefona çıkar. Kendini polis-asker-savcı olarak tanıtan elemanlar telsiz sesi de duyulabilecek şekilde konuşur. İkinci grup kurbanı cep telefonundan arar.”
“Terör örgütü ya da Ergenekon bağlantısı ile ilgili önce korkutma ardından da güven verici konuşmalar yapılır. Polislerin evde olduklarını söylerler. Tuzak taktiklerden birisi evin reisine hemen uygulanır. Bu sırada internet üzerinden bir yazılım aracılığı ile telekonferans yapılır. Kurban evdekilerle konuştuğunda polislerin orada olduğundan emin olmuştur. Artık hipnotize olmuştur. Telefonu kapatmaması söylenir. Telefonda kendisine verilen hesaba ATM’den parayı yatırır. Telefonu kapattığında o hesap numarasını hatırlayamaz.”
Dolandırıcı şöyle diyor:
“Bir reklam kampanyası vardı. ‘10 bin TL kazandınız’ diye aradık. Kampanyaya katılmamış kişiler bile inandı. ‘Masraf için 500 lira istiyoruz’ diyorduk, gönderiyorlardı.”
Emekli polis İsa Altun, geçtiğimiz yıl ATM dolanrıcılarının kurbanı olmuştu. Bir bankanın ATM’sine kopyalama cihazı yerleştiren dolandıcılar, İsa Altun’un kartını kopyalayarak bankadaki 3 bin 450 TL parasını çekmişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 2015 rakamlarına göre, sadece İstanbul’da 1269 kişi telefon dolandırıcılarına yaklaşık 48 milyon TL kaptırdı. Dolandırılanlardan 854’ü kadın, 415’i erkek. 641’i 60 yaş üstü. Mağdurlar arasında şu ünlü isimler de var:
- Prof. Dr. Erdener Yurtcan: 4.5 milyon TL’sini kaptırdı.
- Prof. Dr. Canan Karatay: 50 bin dolar ve 10 bin TL’sini iki ayrı parka bıraktı. Karatay olaydan sonra “Hipnotize oldum” demişti.
- Yazar Adalet Ağaoğlu’nun eşi Yüksek Mühendis Halim Ağaoğlu: Banka yoluyla 50 bin lira havale etti.
- Şarkıcı Ümit Sayın: 5 saat boyunca dolandırıcılar tarafından telefonda tutulan Ümit Sayın 30 bin TL’sini havale yoluyla gönderdi.
- Futbolcu Burak Yılmaz: “Trabzon Valisi’yim” diyen dolandırıcılara 10 bin TL gönderdi.
- Müzisyen Sadun Aksüt: 67 senede biriktirdiği 73 bin lirayı dolandırıcılara kaptırdı.