Oda’nın 2015’te hazırladığı raporda, ihaleden etüd çalışmalarına kadar ihmaller zincirinin sıralandığı görülüyor. Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre, TCDD’nin kazaya davetiye çıkardığının aktarıldığı söz konusu raporda, “Ankara-İstanbul güzergâhının iki ayrı bölümü; Karaköy-Ahmetpınar-Bilecik arasındaki 8 kilometrelik yer ile Alifuat Paşa-Arifiye arasında kalan bölüm jeolojik açıdan önemli riskler içermektedir. Yüksek Hızlı Trenin hızı, bu hatlar ve yakınlarında 40 km/s olarak gerçekleşmektedir. Alt yapısı güvenli olmayan hatlarda hızlı tren çalıştırmanın riski bilinmelidir” deniyor.
JMO’nun Ahmetpınar-Bilecik bölümüne dair incelemesinin sonuçlarında, şu tespitler yer alıyor:
“Yapılan incelemelerde hattın geçtiği güzergâh üzerinde proje aşamasında yapılması gereken jeoloji-jeoteknik araştırmaların istenilen nitelik ve düzeyde gerçekleştirilmediği, etütlerin yapımı sırasında gerekli özenin gösterilmemesi nedeniyle gerek 29 Mart 2011 tarih ve 27889 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı gerekse Sayıştay raporlarından da anlaşılacağı üzere önemli oranda keşif artışlarına ve kamusal kaynaklarının heba edilmesine neden olduğu tespit edilmiştir.”
Raporda, hızlı tren hattının açılması için acele edildiğine de dikkat çekiliyor:
“TCDD`nin bu hattın yapımı ve hizmete sokulması süreçlerinde siyasi rant beklentileri ile hattın bir an önce hizmete açılması hevesleri Kuzey Anadolu Fayı gibi aktif fay bölgesi içerisinde yer alan ve güzergah boyunca heyelanlı sahalar içerisinde geçirilen hattın projelendirme aşamasında jeolojik ve jeoteknik etütler ile diğer alt yapı çalışmalarını içeren ihalelerde gerekli özenin göstermediği belirlenmiştir.”
Oda, TCDD'nin şu soruları yanıtlamasını da istedi:
Yüksek Hızlı Tren hattının Bozüyük-Bilecik bölümünü içine alan ve Karaköy – Ahmetpınar heyelan bölgesinin de içerisinde yer aldığı kesimlerinin jeolojik ve jeoteknik etüt ihalesi hangi tarihte yapılmıştır? Bu ihaleyi hangi firma almıştır?